Majör depresyon bozukluğu her yaşta ve her bireyde görülebilecek depresif sorunlardan biridir. Depresyon toplumun genelinde en az 2 hafta kadar sürebilir. Fakat kişiler 2 haftadan daha uzun sürede kendini toparlayamaz, depresif haller yüzünden hayatına devam edemezse uzman bir hekime görünmesinde fayda vardır.
Depresif bozukluklar yani klinik psikolojik hastalıklar majör depresyon olarak isimlendirilir. Majör depresyon kişilerin sabit bir şekilde düşük ruh halinde bulunması ile karakterize edilmiş zihinsel bir rahatsızlıktır. Majör depresyonda sürekli düşük olan ruh hali yaşam kalitesini de aynı oranda düşürebilir.
Kişiden kişiye değişiklik göstermekle birlikte genel olarak majör depresyon belirtisi olabilecek durumları şu şekilde sıralamak mümkündür:
Depresyon durumu kişinin yaşantısına sıkı sıkıya bağlıdır. Travmatik bir kaza olayından sonra sevdiklerini veya ailesini kaybeden bir kişinin majör depresyon durumunu yaşaması oldukça olasıdır. Kişiler hayatta birçok zorluk ve sıkıntılarla karşılaşsa da kendileri nelerin üzebileceğini ve değiştirebileceğine karar veremez. Majör depresyon durumu kişinin bile isteye yaşamak istediği ruhsal bir bozulma olarak görülemez. Bu yüzden hastaların klinik destek almaları yaşam kalitesini eskiye döndürmek için yapması gereken ilk adımdır. Hasta bunu kendi yapamaz durumda ise yakın çevresi duruma el koyabilmelidir.
Her insan birbirinden farklı coğrafyalarda farklı yaşam stilleri ile hayatını sürdürmektedir. Maddi manevi durumları farklı olan insanların tümünde görülebilecek depresyon hali herhangi bir zamanda birdenbire ortaya çıkabilir. Çocuklarda, ergenlerde, yetişkinlerde ve yaşlılarda depresyon belirtilerine rastlamak mümkündür.
Herkesin farklı karakter özellikleri bulunduğu için majör depresyon nedenleri de kişinin yaşadığı soyut veya somut olaylar dizinine göre değişkenlik gösterebilir. Deprem veya afet gibi durumlarda kişilerin yaşadığı travmatik durumun etkileri çok uzun süre devam edebilir ve kişiler majör depresyonu ciddi semptomlarla atlatabilir. Diğer yandan özellikle çocuk ve ergenlerde görülen depresyon belirtileri ağırlıklı olarak gelip geçici durumlardan oluşabilir; ancak yine de bir psikolog ile görüşülmesinde fayda vardır.
Sebebi her ne olursa olsun depresyon nedenlerini araştırırken net ve kesin çözümler üretilmelidir. Bu sorunun üstesinden gelmek isteyenler bunu uzman hekimle birlikte daha hızlı ve kolay yoldan çözüme kavuşturabilir. Öte yandan her depresyon belirtisi için hekime başvurmak gereksiz görünebilir. Küçük bir olay karşısında kendini zayıf hissetmek ve kendi içine kapanmak kişiliğin bir göstergesi olarak kabul edilerek, bu durumu kişinin kendisinin atlatması beklenir.
Depresyona giren kişiler bulundukları durumun etkisine kapılıp gider. Sanki hiç geçmeyecekmiş gibi düşünür ve depresyon belirtileri günden güne artabilir. Bu durumun çözümüne kavuşmak için depresyona giren kişilerin yakın çevresi durumu kontrol altına alabilir. Depresyon nedenlerine inerek durumu analiz eder ve depresyondaki kişi için harekete geçer. Çözüme kavuşacak bir durum olup olmadığı yine depresyon nedeni ile bağdaşır. Nedeni ağır olan bir depresyon durumunda konunun uzmanı kişilerden destek almak yaşam kalitesini iyileştiren önemli bir husustur.
Hemen herkes hayatının belli bir döneminde depresif haller yaşayabilir. Fakat bu durum toplumda en sık 20 - 50 yaş aralığında görülmektedir. Kadınlarda depresyon görülme sıklığı erkeklerden daha fazladır.
Depresyon durumu hakkında yapılan bazı çalışmalar gösteriyor ki, aile geçmişinde depresyon durumu yaşayan kişilerin çocukları da hayatının belli dönemlerinde depresyonla mücadele etmek zorunda kalabilmektedir. Depresif hastalıklar beyinle ilgili bazı kalıcı hasarlara yol açabilir veya genetik faktörlere işlenerek nesilden nesile aktarılabilir. Bu yüzden ciddi nöropsikolojik vakalarda aile bireylerinin diğerlerinde de depresyon belirtileri görmek mümkün olabilir. Tetikleyici unsurlar ise bu durumu gün yüzüne çıkarabilir.
Depresyonun daha çok görüldüğü gruplar şu şekilde sıralanabilir;
Bunun gibi sıkıntılı süreçler yaşayan insanlarda depresyon çok daha sık görülmektedir.
Majör depresyon testi her depresyona giren kişi için yapılmaz. Bir diğer adıyla kişilik testi olarak geçen tanı yöntemi özel kliniklerde veya hastanelerde yapılabilir. Kişilik testi için birey kendi istediği ile talepte bulunabileceği gibi bazı travmatik durumlarda ise bu test uzman doktor tarafından istenebilir.
Majör depresyon tedavi yöntemleri depresyonun şiddetine göre ilaçlı veya ilaçsız olabilir. Doktor kontrolünde gerekli testler ve tetkikler yapıldıktan sonra kişilerin antidepresan ilaçlar ile tedavi edilmesi uzman hekimin kanaati doğrultusunda şekillenir. İlaçların bir takım yan etkilerinin olduğu bilindiği için her depresyona giren kişiye ilaç verilmemesi dikkat edilen bir husustur. Baş dönmesi, bulantı veya halüsinasyon gibi sorunlar depresyon ilaçlarının yan etkilerini oluşturur.
İlaç tedavisinde kişiler mutlaka gününde ve saatinde ilaçlarını tüketmelidir. Aksi takdirde ilaçların bir faydası kalmayacak ve depresyondan çıkmak daha da güçleşecektir. Reçetesiz ilaç kullanmak depresyon durumlarını çok daha olumsuz yönde tetikleyebilir ve geri dönüşü olmayan nedenler ortaya çıkarabilir. İlaç kullanımı hakkında uzman hekimden destek almak hayati değer taşır.