Makatın fazla kasılması

Dışkılamada görev yapan dış makat kası ve puborektal kasın uygun çalışmamasına anismus adı verilir. Normal bir dışkılama işlemi sırasında dışkı ve gazı tutmayı sağlayan bu kasların gevşemesi gerekir. Puborektal kas 0.5-1 cm kalınlığında ve U şeklinde bir kas olup, dışkının öne itilmesini sağlar ve böylece ‘’anorektal açıyı’’ oluşturur. Dışkılama sırasında, dış makat kası ve puborektal kasta bu gevşemenin olmaması ve tam tersine kasılma yapmaları anismus olarak adlandırılır. Anismus, kısaca ‘’makatın fazla kasılması’’, ‘’makatın aşırı kasılması’’ veya ‘’makatın gevşeme kusuru’’ olarak tanımlanabilir. Anal sfinkter dissinerjisi (makat kası uyumsuzluğu), spastik pelvik taban sendromu, dissinerjik defekasyon (uyumsuz dışkılama), paradoksal puborektal kontraksiyon (zıt puborektal kasılma) ve pelvik taban dissinerjisi (çatı kemiği tabanı uyumsuzluğu) anismus ile eş anlamlı olarak kullanılır. Anismus ilk olarak 1964 yılında Wasserman tarafından ‘pelvik taban kaslarının zıt kasılması’ olarak tanımlanmıştır. Ardından, 1985 yılında Preston ve Lennard-Jones, bu durumu ‘’anismus’’ olarak adlandırmışlardır. Çizgili kasları tutan anismus sorununun, idrar yollarını ilgilendiren ve idrar yapma zorluğu ile kendini gösteren karşılığına ise ‘’Fowler sendromu’’ adı verilir.

Reklam
Reklam

Kronik kabızlık sorununa toplumda %2-30 sıklıkta rastlanılmaktadır. Rao, Talley ve Surrenti’nin çalışmalarında, kronik kabızlık hastalarında, anismus sıklığının % 20-70 oranında olduğu belirlenmiştir. Bu oranlardan hesaplandığında, erişkin nüfusunun % 1-20’sini ilgilendiren bir sorun olduğu ortaya çıkmaktadır.

ANİSMUS’UN TİPLERİ

Tip I: zıt makat kasılması (paradoksal anal kontraksiyon)

Tip II: dışkı atılımının sorunlu olması

Tip III: dışkı atılımının yeterli olması, fakat makat gevşemesinin sorunlu olması

Prof. Dr. Korhan Taviloğlu