Makina Mühendisleri Odası endüstriyel yangınlara karşı uyardı

TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı Yunus Yeter, Türkiye’de hemen her gün fabrika yangını görüldüğünü belirtirken, "Yangınların yüzde 75’inin nedeni bilinmemektedir.

TMMOB Makina Mühendisleri Odası Başkanı Yunus Yeter, Türkiye’de hemen her gün fabrika yangını görüldüğünü belirtirken, "Yangınların yüzde 75’inin nedeni bilinmemektedir. Endüstriyel yangınlar kapsamında değerlendirilmesi gereken bu yangınların özellikle son yıllarda sıklıkla olması, konuya ciddiyetle eğilmeyi gerektiriyor" dedi.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Makina Mühendisleri Odası Başkanı Yunus Yener, endüstriyel yangınlarla ilgili yazılı açıklama yaptı. Neredeyse hemen her gün bir fabrika yangını olduğunu belirten Yener, "2017 yılında en az 182 endüstriyel yangın, 2018 yılında en az 385 endüstriyel yangın olayı olmuştur. Bu yangınlarda en az 25 kişi ölmüş, en az 72 kişi de yaralanmıştır. Yangınların yüzde 55’i Marmara Bölgesinde, yüzde 14’ü Ege Bölgesinde; il bazında ise yangınların 157’si İstanbul’da, 23’ü Kocaeli’nde, 19’u İzmir’de, 18’i Sakarya’da, 16’sı Bursa’da olmuştur. Yangınların yüzde 75’inin nedeni bilinmemektedir. Nedenleri bilinen endüstriyel yangınların yüzde 67’si mekanik kıvılcım, yüzde 12,84’ü elektriksel kıvılcım, yüzde 4,13’ü aşırı ısınma nedeniyle oluşmuştur" dedi.

Reklam
Reklam

Endüstriyel yangınlar kapsamında değerlendirilmesi gereken bu yangınların özellikle son yıllarda sıklıkla olması, konuya ciddiyetle eğilmeyi gerektirdiğinin altını çizen Yener, "Bu noktada 4857 sayılı İş Kanunu, 6331 sayılı İş Sağlığı İş Güvenliği Kanunu vb. düzenlemelerle getirilen sistemin yangın, patlama ve iş kazaları/iş cinayetleri vakalarını önlemek üzerine kurgulanmadığını belirtmeliyiz. Getirilen kimi kurallar da kâğıt üzerinde kalmaktadır. İşyerlerindeki olaylarda tüm sorumluluk eğer var ise iş güvenliği uzmanlarına yüklenmekte ve bu uzmanların belirttikleri teknik gereklilikler yerine getirilmemektedir" ifadelerini kullandı.

"Endüstriyel yangınlara yaygın yaklaşım sorunlu"
Türkiye’de özellikle sanayi bölgelerinde ciddi bir sorun olan yangın güvenliği problemi, medyadaki yangın haberleri ile kendini belli ettiğini kaydeden Yunus Yener, "Yangınlarda ve sonrasında yapılan çalışmalar, yangınların ilk tespitlere yansıyan kaynağını bulmaktan öteye gitmemekte ve çoğu zaman olay çözülmüş sayılmaktadır. Yaşanan can kayıpları, yangınların çevreye/doğaya etkileri ve yaşanan maddi kayıplar ile asıl yapılması gerekenler ise göz ardı edilmektedir. Endüstriyel tesislerin uygun olmayan imar planlarına, tekniğe, yönetmelik ve standartlara uygun yapılmayan pasif ve aktif yangın önlemleri sonucunda felaketler kaçınılmaz hale gelmektedir. Örneğin, yangın için hayati önem taşıyan itfaiye araçları için tasarlanan ring hatlarının birçok firmada depolama alanı olarak kapatılması, ciddi bir yangın sıçraması ve itfaiyenin müdahale edememesi riskini ortaya çıkarmaktadır" açıklamasında bulundu.

Reklam
Reklam

Endüstriyel yangınların teknik nedenleri
Makina Mühendisleri Odası Başkanı Yunus Yener, endüstriyel yangınların nedenlerini şöyle sıraladı:
"Elektrik kaynaklı (statik elektrik, elektriksel kıvılcım, yıldırım vb.)
Sıcak yüzeyler (eritme potaları, buhar boruları, fırın ve aşırı ısınan motorlar vb.)
Uygun olmayan koşullarda depolanan parlayıcı ve patlayıcı maddeler
Uygun olmayan üretim koşulları ve teknikleri
Ateşli yapılan işler (kaynak, taşlama, kesme vb.)
Tozlu ortamlardan kaynaklı patlamalar ve yangınlar
Uygun olmayan akü şarj odaları
Tütün ürünleri
İş kazası ve doğal afet sonrası oluşmalar
Komşu tesisten çıkan yangın sıçraması
Gaz ve sıvı sızıntıları
Ve belki en büyük sorun da konusunda uzman olduğu düşünülen kişilerin konunun ciddiyetinin farkına varamamış olması veya yeterli teknik altyapılarının olmamasıdır".

Yangın sonrası yapılan incelemelerde dikkat edilmesi gerekenler
Yener, yangın sonrası yapılan incelemelerde uzmanlar ve bilirkişiler tarafından olay yerinde çok titiz ve ayrıntılı bir inceleme yapılması gerektiğini kaydederek, özen gösterilmesi gereken konuları şöyle sıraladı:
- Yapının tehlike sınıfı ile ilgili firma faaliyetinin mevcut proje ve yangın sistemine uygunluğu ve alınan önlemlerin yeterliliği hesaba katılmalıdır.
- Mimari, Tesisat (Makina) ve Elektrik Projelerinin; Yönetmelikler ve standartlar kapsamında yapılıp yapılmadığı incelenmeli, hesaplamaların ve tasarım kriterlerinin uygunluğu,
Mimarlık disiplini açısından; kullanılan yapı malzemelerinin uygunluğu, uygulama teknikleri, güvenlik holleri, kaçış merdivenleri, yangın duvarları, kompartımanlar vb. uygunluğu,
Makina Mühendisliği disiplini açısından; yangın söndürme sistemleri, su deposu, yangın pompaları, kolektörler, sabit boru tesisatları, vanalar, kolon hatları, anahatlar, yangın dolapları, hidrantlar, branşmanlar, kuru ve sulu sprinkler sistemi ve konumları, hidrolik hesaplar, tehlike sınıfları, yangın yükleri, mimari boyutların tasarıma etkisi, söndürücü cinsi, gazlı söndürme sistemleri, merdiven basınçlandırma, duman tahliye vb. uygunluğu,
Elektrik Mühendisliği disiplini açısından; uyarı ve algılama sitemlerinin uygunluğu kontrol edilmelidir.
- Ruhsat vermeye yetkili kurumlar tarafından verilen onaylar ve izinler, yapı denetim raporlarının kontrolü, söz konusu onay izin ve raporlarda yönetmeliğe aykırılık var ise sorumlu veya sorumluların tespit edilmesi gereklidir. Mekanik ve Elektrik Yangın Sistemlerinin ’İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği’ gereği en az yılda bir periyodik kontrollerinin yapılıp yapılmadığının tespiti ve yapıldı ise yönetmelik ve standartlara uygun yapılıp yapılmadığı kontrol edilmelidir".

Reklam
Reklam

Neler yapılmalı?
Endüstriyel yangınların önlenmesi için bazı önerilerde bulunan Yunus Yener, yapılması gerekenleri şöyle açıkladı:
"Her şeyden önce 2012 öncesinde olduğu gibi bina inşaat ruhsatlarının alınması konusunda itfaiye ve meslek odalarının onayları geri getirilmelidir. Bu onay işlemlerine inceleme onayları da eklenerek binaya ait bütün riskler pasif ve aktif önlemlerle bina inşaatına başlanmadan test edilmelidir. Bu sayede yönetmelik ve standartlar ile gerekli sistemler projeye yansıtılmalıdır. Özellikle endüstriyel tesislerin kabul komisyonlarında itfaiye ve ilgili meslek odalarından ilgili teknik uzmanlar ile İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSG) uzmanlarının bulundurulması zorunlu hale getirilmelidir.
Her tür yangın/patlama, kaza ve ölümleri engellemek için ’önce insan, önce insan hayatı, sıfır kaza’ ana prensip olmalıdır.
Kuruluş amacı ülke genelinde iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili politika ve stratejilerin belirlenmesi için tavsiyelerde bulunmak, çalışmalarında ulusal ve uluslararası gelişmeleri ve ülke koşullarını göz önünde bulundurmak, çalışma hayatının iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili mevcut şartlarının iyileştirilmesi, güvenlik kültürünün ülke genelinde yaygınlaştırılması amacıyla üyelerin işbirliği içinde çalışmasını esas almak ve tarafların görüş ve düşüncelerinin alınmasını sağlamak olan Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyi etkin bir şekilde çalıştırılmalıdır.
İSG tedbirleri eksiksiz olarak alınmalı ve işyeri denetimleri ile iş güvenliği denetimleri artırılmalı, denetimler şeffaf bir biçimde sendikalar ve meslek odalarıyla paylaşılmalı, işyeri denetimlerinde tespit edilen uygunsuzluklarda ’caydırıcı’ idari ceza işlemleri mutlaka uygulanmalıdır.
İşyerlerinde önlem almanın esasen işveren yükümlülüğü olduğu gerçeği bilinmeli, kamu ve adli makamlar buna göre karar almalıdır.
Bilindiği üzere yangınlar sadece tesisler için değil, çevreleri için de risk oluşturur. Bu nedenle belediyelerin imar ve ruhsatlandırma işlemleri disipline edilmeli, sanayi tesisleri ve imalathane türü işletmeler toplu yaşam ve iskân alanlarının dışına çekilmeli, yapı denetimi, imar, çalışma, iş yasaları ve ilgili tüm mevzuat buna göre düzenlenmeli, mahalle araları ve konutlaşmanın olduğu alanlarda sanayi işletme ruhsatları verilmemeli, sanayi kuruluşları mümkün olduğunca OSB’lerde veya fiziksel olarak bağımsız/uygun mekânlarda olmalıdır. Örnek vermek gerekirse bir tekstil üretim tesisinin hemen yanına madeni yağ üretimi tesisinin kuruluşu veya varlığının riski artıracağı açıktır, bu sebeple bu tür uygulamalara izin verilmemelidir.
Yerel yönetimlerce, mekanik tesisat konusunda proje üreten müellif ve uygulayıcı firmaların bünyesinde Odamızca yetkilendirilmiş makina mühendisleri olup olmadığı kontrol edilmelidir. Projelerin ilgili meslek odalarının mesleki denetimlerinden geçirilmesi ve tesisatların ulusal, uluslararası teknik mevzuatlar kapsamında yapılması sağlanmalıdır.
Tesislerin uluslararası kabul görmüş standart ve teknik şartnameler çerçevesinde sürekli olarak bakım ve periyodik kontrollerinin yapılarak işler durumda kalması sağlanmalıdır.
Denetimler ve periyodik kontroller sırasında ruhsat bilgilerinin güncelliğinin kontrolü, otomatik yangın söndürme sistemlerinin devre dışı bırakılıp bırakılmadığı, başka amaçlarla kullanılıp kullanılmadığı, yangın kompartımanların iptal edilip edilmediği, ’İş Ekipmanlarının Kullanımında Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği’ gereğince yangın tesisatlarının projesine uyumluluğu, tesisatın kontrolü, duman tahliye sisteminin çalışıp çalışmadığı, yangın pompalarının performans testleri yılda en az bir kez yapılmalı, acil durum tahliye planı, uygun kaçış yolu, merdivenler ve yeterli sayı ve genişlikte kaçış kapıları, yine yüksek katlı binalarda yangın kaçış mahalleri/yangın merdivenleri, kapıları ve merdiven sahanlığı basınçlandırılması ölçümleri yapılarak uygunluğu kontrol edilmelidir.
Kamu kurumları denetimlerini sıklaştırmalı ve denetimler sırasında ’İşyerlerinde Acil Durumlar Hakkında Yönetmelik’ ve ’Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik’ doğrultusunda firmaların çalışanları yangın eğitimi almalı, yangın senaryosu uygulamaları gerektiğinde itfaiye ile birlikte sıklıkla prova edilmeli, yangın tatbikatları aracılığıyla ilgili kuruluş ve personelinin olası yangınlara hazırlıklı olup olmadıkları denetlenmelidir.
Yangın nedenleri ve hasarları üzerine veri ve bilgilerin toplandığı Yangın Bilgi Bankası kurulmalı edinilen bilgiler doğrultusunda ’Binaların Yangından Korunması Yönetmeliği’nin ve ’İSG Yönetmeliği’nin revize edilmesi için TMMOB, Tabipler Birliği, belediyeler, sendikalar, işveren temsilcileri, sigorta şirketleri ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan oluşan ortak bir Çalışma Grubu kurulmalıdır.
Binalarda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nca uygulamaya konulan ’Asansör Yönetmeliği’ kapsamında odamız ile belediyeler arasında yapılan protokoller uyarınca yapılan asansör periyodik kontrollerine benzer bir uygulamanın Endüstriyel Tesisler Yangın Tesisatı Periyodik Kontrolleri için de yapılmasına yönelik gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.
Son olarak, bütün itfaiye teşkilatları, meslek odaları ve İş Teftiş Kurulu arasında koordinasyon kurularak kamusal denetimin sağlanması ve nihai çözümlere yönelik adım atılmalıdır".

Reklam
Reklam