Makine Mühendisi Güngör Kaya: "engelsiz Bir Yaşam İçin Engelleri Kaldıralım"

Makine Mühendisi Güngör Kaya, engelli yurttaşlarımızın hayatlarını normal vatandaşlar gibi sürdürebilmesi için acil olarak daha kapsamlı yeni yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğine dikkat çekti.

ENGELLİ YURTTAŞLARIMIZIN TOPLUMLA BÜTÜNLEŞMESİ SAĞLANMALIDIR

Anayasanın eşitlik ilkesine istinaden her yurttaşın eşit şekilde yaşama ve eşit olarak sunulan hizmetlerden yararlanma hakkı olduğunu belirten Makine Mühendisi Güngör Kaya ‘Ülkemizin tüm şehirleri, ilçeleri, beldeleri, mahalleleri, sokakları ve caddeleri engelli yurttaşlarımızın yaşamlarını kolay sürebildiği yerler haline getirmelidir. Yasal düzenlemelerle, kalıcı projelerle desteklenecek olan bu çalışmalarla kamu-özel sektör ayrımı yapmaksızın her yurttaşımıza eşit mesafede yaklaşılarak toplu kullanım alanlarında, alışveriş merkezlerinde, bankalarda, hastanelerde, okullarda, spor tesislerinde, vb. diğer yerlerde bununla birlikte cadde ve sokaklarda parkur, asansör, tuvalet ve diğer fiziki alt yapılarının olmayışı ortadan kaldırılarak engelli yurttaşlarımızın genel olarak toplumla bütünleşmesi sağlamalıyız’ dedi.

ENGELLİ YURTTAŞLARIMIZI İHTİYAÇLARINA GÖZARDI EDİLMEMELİ

Engelli yurttaşların topluma katılmalarının önündeki en büyük engellerin başında ulaşım, fiziksel çevre ve konut sorunu olduğunu belirten Güngör Kaya, 'Engelli yurttaşlarımızın içinde yaşadıkları fiziksel çevre, sahip oldukları engel ve bunun yol açtığı sınırlamalar yüzünden büyük önem taşımaktadır. Toplumu ve yaşamı tasarlarken, bir toplum yaşam modeli ortaya koyarken, içinde yaşanılan fiziksel çevreyi de o toplumun içinde yaşayan herkesi düşünerek tasarlamalıyız. Tüm vatandaşlarımızı kucaklamalıyız. Oluşturulacak yaşamsal alanlarda engelli yurttaşlarımızın hayatlarını normal vatandaşlar gibi sürdürebilmesi için onlarında ihtiyaçlarına cevap verecek tüm detaylar hayata geçirilmelidir. Yaşanılan binalardan, toplu kullanım alanlarına, alışveriş merkezlerine, bankalara, hastanelere, okullara, spor tesislerine, vb. diğer yerlere yani tüm kamusal yaşam alanlarına ve ulaşım araçlarına kadar tüm fiziksel ve çevresel unsurların engelli yurtaşlarımızın ve gereksinimleri cevap verecek şekilde tasarlanması gerekmektedir. Maalesef ki geçmişten günümüzde kadar bir çok yer, bu hususlar dikkate alınmadan tasarlanmıştır. Ülkemizdeki bir çok şehirde yollar, kaldırımlar, kamu binaları, parklar ve bahçeler, okullar, içinde yaşanılan konutlar, ulaşım araçları ve bunun gibi daha bir çok fiziksel çevre unsuru, engelli yurttaşlarımızın topluma katılmasına olanak verecek şekilde tasarlanmamıştır. Bunun sonucunda da bu engelli yurttaşlarımızın hareket yeteneği sınırlanmış ve de toplumsal yaşamdan dışlanmasına neden olmuştur' dedi.

ONLARA ENGEL OLMAYALIM, ÖNLERİNDEKİ ENGELLERİ KANDIRALIM

Asıl engelin bireyin özrü değil, yapılı çevre içindeki fiziksel, sosyal ve kültürel kısıtlılıklar olduğunu bilinmeli ve bu bilince göre hizmet üreten bir anlayışın var olması gerektiğini belirten Makine Mühendisi Güngör Kaya, açıklamasını şöyle sürdürdü: 'Toplum yaşantısında engelli yurttaşlarımız en az engeli olmayan vatandaşlar ile eşit fırsatlarda katılabilmelerinin sağlanmasında yasalarla belirlenecek fiziksel düzenlemeler önemli bir yer tutmaktadır. Günümüze kadar göz ardı edilen bu sorun artık çözülmelidir. Toplumsal yaşam, fiziksel yapılaşma ve çevre unsurları engelli yurttaşlarımızın topluma katılmasını, toplumla bütünleşmesini kolaylaştıracak bir biçimde yapılmalıdır. Bu anlamda fiziksel çevre koşullarının, engelli yurttaşlarımızın yaşamını kolaylaştıracak şekilde düzenlenmesi, eşit katılım açısından yaşamsal değerde kabul edilmelidir. Kentsel dönüşüm yasasıyla yeni kentsel donatıların oluşturulması sürecine hız kazandırılan bu dönemde, oluşturulacak yeni kentsel çevrenin yapılandırılmasında sorumlu kişi ve kuruluşlar hazırlayacakları planlarında engelli yurttaşlarımızın topluma katılmasına olanak verecek şekilde bilgili, bilinçli ve duyarlı davranmaları sağlanmalıdır. Bu amaçla fiziksel çevrenin tasarlanması ve yapılandırılması süreçlerinde engellilerin, ailelerinin ve örgütlerinin katılımı konusu büyük önem taşımaktadır'.