ANKARA (ANKA) - Kurul, kocanın alkol gibi olağan dışı yaşantısının da mal paylaşımında hesaba katılarak değerlendirilmesi gerektiğine karar verdi.
Kocasının devamlı alkol alarak eve sarhoş geldiği, kendisine şiddet uyguladığı, dövdüğü, bu şartlar altında evliliğini yürütemeyeceği gerekçesiyle boşanma davası açan kadın, evlendikten sonra iki katlı ev yaptıklarını ve evin içindeki eşyaları ortak olarak aldıklarını ancak mallarının kocasının üzerinde olduğunu belirterek, mal paylaşımı talebinde bulundu. İkinci katı kaba inşaat halindeki evin ilk katında karısının, ikinci katında da kendisinin oturduğunu belirten koca ise evi yarı yarıya paylaşma teklifini kabul etmediğini ev üzerinde babasının da yardımı olduğunu, evin ancak 3'te 1'ini karısına verebileceğini ifade etti. Davaya bakan İzmir 10. Aile Mahkemesi, anlaşmazlık üzerinde bilirkişi görevlendirmesi yaparak tarafların alacağının belirlenmesini istedi. Bilirkişi raporunda, mal paylaşımın yarı oranında yapılması gerektiği belirtildi.
-KADIN KAZANCININ YÜZDE 10'UNU KİŞİSEL HARCAMALARA AYIRIYOR-
İzmir 10 Aile Mahkemesi, tarafların kişisel giderleri ile kocanın o tarihlerdeki iaşe yükümlülüğünün dikkate alınmadığına dikkat çekerek, bilirkişi raporunu dikkate almadı. Kadının gelirinin yüzde 10'unun kişisel harcamalarına ayırdığını kabul eden yerel mahkeme, kadının toplam geliri ve kişisel giderlerini hesaplayarak, kadının azami alacağının iki katlı binanın 3'te 1'inden az olduğuna karar verdi. Mahkeme, kocanın evlerin 3'te 1'ini kadına verilmesini kabul ettiğini ifade ederek, kadının iki katlı binan dava tarihindeki değeri olan 3'te 1'ini almayı hak ettiğine karar verdi. Karara itiraz edilence dosya Yargıtay'ın gündemine geldi. Temyiz talebini kabul eden Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, dava konusu binanın eşler arasında mal ayrığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edildiğine işaret ederek, binanın inşaası sırasında tarafların asgari ücretle çalıştığını belirtti.
-ALKOLLÜ YAŞANTININ HESABI YAPILMALI-
Daire kararında, eşler arasındaki mal ayrığı rejiminin geçerli olduğu tarihte edinilen taşınmazlar için katkı payı alacağı belirlenirken tarafların her birinin toplam gelirinden kişisel harcamaları ile kocanın evi geçindirme yükümlülüğü uyarınca yapması gereken harcamaların çıktıktan sonra tasarruf miktarının belirlenmesi gerektiğini belirtti. Bu tasarruf miktarının belirlenmesinin ardından toplam kadının kazancından tasarruf oranın bulunması gerektiği kaydedilen kararda, bu oranın binanın dava tarihindeki değeri ile çarpılarak katkı payı alacağının tespit edilmesi gerektiği ifade edildi. Daire kararında, kocanın kişisel harcamaları hesaplanırken olağan dışı yaşantısının yani alkol harcamalarının da dikkate alınması ve bu duruma göre değerlendirilmesi gerektiği vurguladı. Kocanın kişisel harcamalarına etkili olacak alkollü yaşantı tarzı değerlendirilmeden kadının alacağının 3'te 1'dir şeklindeki kararı yerinde bulmayan Daire, yerel mahkemenin kararını bozdu. Yargıtay'ın kararının ardından yerel mahkeme kararında direnince dosya Hukuk Genel Kurulu'nun gündemine geldi. Kurul yaptığı toplantıda yerel mahkemenin direnme kararını bozarak, dairenin karanın dikkate alınması gerektiğine hükmetti.