Diyarbakır'ın sembolü haline gelen Malabadi Köprüsü dünyanın en geniş kemerli taş köprüsü olma özelliği taşıyor. Döneminin şartları göz önüne alındığında bir mühendislik ve mimarlık harikası olduğu yadsınamaz bir gerçek. Gelin bu hayranlık uyandıran köprüyü yakından tanıyalım.
Malabadi Köprüsü (Orta Çağ'daki Türkçe kaynaklarda adı: Akarman veya Karaman Köprüsü) Diyarbakır ilindedir. Silvan'a 23,2 km uzaklıkta olup Silvan ilçe sınırları içerisinde yer alıyor.
Malabadi Köprüsü yol tarifi için buraya tıklayın.
Malabadi Köprüsü-Diyarbakır arası 99 km.
Malabadi Köprüsü-Batman arası 33 km.
Köprü, Artuklu Beyliği döneminde, Timurtaş Bin-i İlgazi tarafından 1147 yılında yapılmış. Evliya Çelebiye göre ise bu köprü, Abbasiler dönemine ait bir mimari şaheser. Malabadi Köprüsü neden yaptırılmıştır diye sorarsanız, Abbasi hanedanına mensup zengin bir tüccarın, hayrat için köprüyü yaptırdığı Seyahatname'de anlatılıyor.
Köprü uzunluğu yaklaşık 150 metre olup, yüksekliği su seviyesinden kilit taşına değin 19 metre. Renkli taşlarla inşa edilmiş, onarımlarla günümüze kadar ulaşmış. Malabadi Köprüsü, dünyada taş köprüler içerisinde kemeri en geniş olan köprü olarak biliniyor. Kemerin her iki yanında, iç tarafta kervan ve yolcular tarafından, özellikle kışın zorlu günlerinde barınak olarak kullanılan iki oda bulunuyor. Bu odaların, daha önceleri dehlizlerle yolun dipleri ile bağlantılı olduğu, gelen kervanların ayak seslerinin bu dehlizler vasıtası ile daha uzaklarda iken duyulduğu söyleniyor.
Köprünün iki tarafında kale kapıları gibi demir kapıları bulunur. Bu kapıların içinde sağ ve soldaki hanlarda gelip geçenler misafir olurlarmış. Evliya Çelebi, Seyahatname'de ”Malabadi Köprüsüʼnün altına Ayasofya'nın kubbesi girer.” şeklinde bahsetmiş.
Albert Gabriel de köprü için "Modern statik hesabının olmadığı devirde bu açıklıkta o zaman için böyle bir eser hayranlık ve takdiri muciptir. Ayasofya'nın kubbesi köprünün altına rahatlıkla girer. Balkanlarda, Türkiye'de, Orta Doğu'da bu açıklıkta, bu yaşta köprü yoktur.” demiş.
Nerede bir tarihi kalıntı orada bir efsane. Belki de turizme kazandırmak, daha çok ziyaretçi çekmek için çıkarıldı bu hikayeler ama işe yaradıkları gerçek. Kimisi hüzünlü kimisi güzel hikayeler dinlemeyi seviyoruz gezdiğimiz yerlerle ilgili. Malabadi Köprüsü'nün efsanesi ise şöyle; Bad, nehrin karşı kıyısında yaşayan bir kıza aşıkmış. Nehrin üzerinde köprü olmadığı için, Bad sevdiği kıza ulaşamazmış. Her ikisi sadece nehrin kıyısından karşı karşıya konuşurlarmış. Kız bir gün, Bad’ın yanına gitmeye çalışırken suya kapılmış. Bad, tüm aramalarına rağmen, sevdiği kızı bulamamış.
Bad, Silvan'ın o dönem ki beyinin yanına gidip “Sevdiğim kız yanıma gelmeye çalışırken suya kapılıp boğuldu. Gelin burada bir köprü yapalım, insanlar rahatça geçebilsinler, sevdiklerine kavuşabilsinler ”demiş. Silvan Beyi'nin adamları köprüyü yarıya kadar yapmış ancak köprünün kemer açıklığı İstanbul’daki Ayasofya Camisi’nin kubbesinden daha büyük olunca Bad’ı yanına çağıran bey, köprünün kalan yarısını yapıp yapamayacağını sormuş.
Bad, beye şu şartı koşmuş; “Köprünün kalan yarısını tamamlarsam, senin sağ elini bilek hizasından keseceğim.” Aynı şekilde Silvan Bey'i de Bad’a köprüyü tamamlayamazsa sağ kolunu keseceğini söylemiş. Her ikisi şartları kabul etmiş ve Bad köprünün kalan yarısını yapmak için kolları sıvamış. Bad köprünün kalan yarısını tamamlamış ve beyin sağ kolunu bilekten kesmiş. Daha sonra köprüye, Kürtçe ‘mal’ (ev) ve Bad ismini birleştirerek Bad'ın evi anlamına gelen ‘Malabadi’ adı verilmiş. Köprünün üstündeki kesik el figürünün iddiayı kaybeden Silvan beyine ait olduğuna inanılıyor.
Hazır Malabadi Köprüsü'ne gelmişken Silvan gezilecek yerleri görmeden ayrılmayın. Hasuni Mağaraları, Selahaddin Eyyubi Ulu Camii, Kırık Minare, Silvan Kalesi, Azizoğulları Konağı, Atatürk Evi bölgede gezebileceğiniz diğer yerler.