Malatya'da enkazdan çıkarıldı, İstanbul'da kızının çalıştığı hastanede şifa bulacak

Malatya'da eşiyle enkazdan kurtarılan anne, kızının İstanbul'da ebe olarak görev yaptığı hastanede sağlığına kavuşacağı günü bekliyor.

Sarıgül çiftinin, Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Malatya'nın Battalgazi ilçesinde yaşadıkları Güneydağ Akmil Apartmanı yıkıldı. Enkaz altında kalan Sarıgül çiftinden, önce 59 yaşındaki Ramazan, ardından da 60 yaşındaki Hacer Sarıgül kurtarıldı. Sarıgül çifti, enkazdan kurtarılmalarının ardından Malatya'da tedavi altına alındı.

Göztepe Prof. Dr. Süleyman Yalçın Şehir Hastanesi Kadın Doğum Polikliniği'nde ebe olarak görev yapan kızları Özlem Sarıgül, anne ve babasının enkazdan çıkarıldığını öğrenmesi üzerine, tedavilerine çalıştığı hastanede devam etmeleri için harekete geçti. Malatya'da gördüğü tedavinin ardından baba Sarıgül taburcu edilirken, yoğun bakımdan çıkarılan anne, ambulansla İstanbul'a sevk edildi. Anne Sarıgül'ün, kızı ve arkadaşlarının depremzedeleri tedavi etmek için 7/24 çalıştığı hastanenin Plastik Cerrahi bölümünde tedavisi sürüyor.

Reklam
Reklam

"ENKAZ ALTINDA KALMAK ÇOK ZOR BİR ŞEYMİŞ"

AA muhabirine deprem anında yaşadıklarını anlatan Hacer Sarıgül, sarsıntıyla uyandıklarını söyledi.

Kapıya doğru gittiklerini belirten Sarıgül, kapıya ulaşamadan depremin şiddetlendiğini ve tavanın üstlerine çöktüğünü, enkaz altında kaldığını kaydetti.

Sarıgül, enkazdan çıkarılarak hastaneye götürüldüğü sırada gözünü açtığını ve enkaz altındaki anları hatırladığını ifade ederek şöyle devam etti:

"Ölümü bekliyorsun, birinin seni oradan çıkarmasını bekliyorsun. Başka bir şey beklemiyorsun. Çünkü komple tavan üzerimdeydi. Hiçbir yerim kımıldamıyordu, 5 saat öyle kalmışım. Beni çıkarmışlar. Çıkardıkları zamanı hatırlıyorum. Biri beni alttan çekti. Sonra da bilincimi kaybetmişim. Sonrasını hatırlamıyorum. Yoğun bakımda kendimi toparladım, baktım etrafımda insanlar var. Orada kendime geldim. Çok kötü bir şey. Orada kalmakla kalmamak arasında çok fark var. Enkazda kalmak çok zor bir şeymiş. Ambulans tuttular beni buraya getirdiler. Burada benim tedavimi yaptılar. Çok şükür iyiyim. Oradakiler de bana baktı, buradakiler de bakıyor."

Reklam
Reklam

"İLK ÇIKAN BEN OLDUM"

Ramazan Sarıgül de eşinin kendisini "Deprem oluyor." diyerek uyandırdığını aktardı.

Hemen kapıya koştuklarını dile getiren Sarıgül, "3 sefer elimi attım kapıya ulaşamadım. Açtım, üstümüze yıkıldı. Sanki bir bomba attılar binaya. Bina üstümüze gelince kapının ön tarafına düştüm, hanım arka tarafına. İşitiyoruz birbirimizi ama gece karanlık, enkaz altındayız. Boynum sıkışmış. Hanım bana diyor ki, 'Ayağımın üstündeki enkazı kaldır.' ben çıkamıyorum, o çıkamıyor. O kapının arka tarafında, ben ön taraftayım. Biz dedik ki 'Oradan kurtulamayız.' Ama öldürmeyen Allah öldürmez. Dünyada daha yiyeceğimiz, içeceğimiz varmış. Bugüne geldik." dedi.

Sarıgül, enkaz altındayken dışarıdakilerin seslendiğini ve depremin ilk saatlerinde komşularının kendisini çıkardığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bağırıyorlar, 'Kimse var mı?' Ben bağırıyorum, onların sesi bana geliyor, benimki gitmiyor. Sonra bir ışık bıraktılar, önümü açtılar, 'Buradayım' dedim. Ben müdahale edince boynuma bir elektrik kablosu geldi. Onu elimle zorla çıkardım. Dedim 'Buradayım beni çıkarın.' İşittiler, ışığı bıraktılar daha gece karanlık. Ben gittim o yana, onlar da önümü aça aça. İlk önce enkazdan çıkan ben oldum bizim binada. Ambulans hazırdı, beni götürdüler hastaneye. Film çektiler, dediler 'Omzun çatlak, kaburgan çatlak.' Buna şükür."

Reklam
Reklam

"'KURTULAMAZLAR ASLA' DEDİM"

Kızları Özlem Sarıgül ise sabah teyzesi ve kız kardeşinin kendisini üst üste aramasıyla bir şey olduğunu hissettiğini söyledi.

Binanın yıkıldığının kendisine söylenmediğini anlatan Sarıgül, "Enkaza gitmiş yakınlarım. Önce babam çıkmış, annemi hala arıyorlardı. Ben korkmayayım diye 'Annene benzer biri çıktı ama ambulansa gitti yetişemedi.' dediler ama tabii biliyorum annem enkaz altında. Babam hakkında da bilgi yok. Onların söyledikleri kadarıyla biliyorum. Sonra görüntü attılar bize ama yakınlarımdan habersiz. Onlar bize görüntüyü atmak istememiş. Kardeşimin arkadaşı görüntüyü attı. Görünce şok oldum, neye uğradığımızı şaşırdık. 'Kurtulamazlar asla' dedim enkazın altından. Kurtulduklarını saat 09.30'da annem çıktıktan sonra söylediler." diye konuştu.

Sarıgül, babasıyla konuştuğunu ancak annesi yoğun bakımda olduğu için görüşemediğini dile getirerek, "Annem yoğun bakımda takip edildi 4 gün Malatya'da. Onlara da çok teşekkür ederim, oradaki hekim, hemşire arkadaşlara. Sağ olsunlar personel çok yardımcı oldu. Servise çıkacağını öğrendikten sonra çalıştığım hastaneye getirtmek için çabaladım. Sağlık Bakanlığına, herkese ulaşmaya çalıştım. Şimdi hastaneme getirdim. Benim hastanemde biz aile gibiyiz, yönetim olsun, hekimler olsun, arkadaşlar, personel..." ifadelerini kullandı.

Reklam
Reklam

"DEVLET, MİLLET HEP BİRLİKTE YARALARIMIZI SARMAYA ÇALIŞIYORUZ"

El birliğiyle birbirlerinin yaralarını sarmaya çalıştıklarını vurgulayan Sarıgül, "Benim için büyük şans böyle bir yerde çalışmak, annemin babamın kurtulması. Oradaki akrabalarımı, yaşayan insanları düşünüyorum. Umarım onlar da bir an önce yaralarını en kısa sürede sarabilir. Biz, devlet, millet hep birlikte yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz. Annem babam sağ çok şükür. Millet olarak, devlet olarak bir an önce yaralarımızı sararız umarım." değerlendirmesinde bulundu.

Anahtar Kelimeler: