Maliye Bakanı Şimşek, Batman'da

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Türkiye'de vergi yükü yüksek değil. Aslında vergi oranlarını artırmadık, tam aksine düşürdük. Vergiyi tabana yayıyoruz. Bunun sayesinde tabi ki, ülkemizin daha çok hizmet üretmesine imkan sağlıyoruz" dedi. Bakan Şimşek, Batman Kültür Merkezi Konferans Salonunda vergi rekortmenlerine ödül verilmesi amacıyla düzenlenen törende yaptığı konuşmada, tüketim üzerindeki vergileri düşürmediklerini, tercihlerini yatırımdan, istihdamdan, ihracattan, üretimden yana koyduklarını söyledi. Hükümet olarak "Türkiye'nin geleceği yatırımdadır" dediklerini daha çok istihdam ve üretimde olduğunu kaydeden Şimşek, bu anlamda vergi oranlarında indirimlere gittiklerini, şirketlerin daha önce kar ettikleri 100 lira karşılığında 30 lira olan verginin şimdi 20 lira olduğunu belirtti. Şirket kazançları üzerinde vergi yükünde Türkiye'nin 2002 yılında yüzde 65 ile OECD ülkeleri arasında en yüksek ülke olduğunu vurgulayan Şimşek, bugün ise vergi oranı anlamında en düşük ülkelerden biri olduğunu, Türkiye'yi büyütmek ve daha çok istihdam için vergileri indirdiklerini anlattı. - "Çalışanların üzerindeki vergi yükü aşağıya çekildi" Eskiden çalışanlardan alınan vergi oranının yüzde 49.5 ile yüzde 22 arasında değiştiğini, son 11 yıl içerisinde bu oranları yüzde 15 ile yüzde 35 arasında indirdiklerine dikkati çeken Şimşek, çalışanların üzerindeki vergi yükünü aşağı çektiklerini aktardı. Türkiye'nin eskiden yüzde 50'ye yakın vergi oranı ile OECD ülkeleri arasında en yüksek ülkeler arasında bulunduğunu, bugün yüzde 35'lik rakamla düşükler arasına geçtiklerini dile getiren Şimşek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Yine en düşük vergi oranı gelir dilimlerine göre yüzde 22 idi. Onu da yüzde 15'e indirdik. Ama asgari ücretliden de vergiyi sıfırladık. Nereden bakarsanız bakın vergi yükünde ciddi bir azaltma yaptık. Diyebilirsiniz ki, gelir, kurumlar, mükellef üzerindeki vergileri düşürdünüz. Ya KDV yüksek diyebilirsiniz. Ancak KDV oranlarında indirim yaptık. Normal KDV oranı yüzde 18. Biz KDV'yi eğitimde, sağlıkta, giyimde, turizmde yani belli alanlarda yüzde 18'den yüzde 8'e, gıda ürünlerinde yüzde 8'den yüzde 1'e düşürdük. Şu anda Türkiye'deki efektif KDV oranı yüzde 14 civarı. Yani Avrupa'nın en düşük KDV oranlarından bir tanesi Türkiye'de. Böyle bir algı yok, ama gerçeklik böyle." Bugün 100 liralık AR-GE harcaması yapana 225 lira destek verdiklerini, hiç bir ülkede olmayacak düzeyde güçlü destekler sağladıklarını belirten Şimşek, bunların amacının Türkiye'deki üretimi artırmak ve cari açığı azaltmak olduğunu vurguladı. Tasarrufları teşvik ettiklerine dikkati çeken Şimşek, "Son bir yıl içinde 1.1 milyon kişi özel emeklilik fonlarına katıldı. 5.2 milyar liralık tasarruf yapıldı. Bugün 18 yaşını dolduran herkes bu programdan yararlanabiliyor. Biz bütçeden destek veriyoruz" diye konuştu. - "Vergi tabana yayılacak" Cari açığı kapatmak için maliye ayağı politikasında da çok önemli adımlar attıklarını, geçen hafta meclisten bir kanun çıkarttıklarını bildiren Şimşek, konuşmasına şöyle devam etti: "Eğer bir buluş bulursanız yani patent ve bunu ticarete dönüştürseniz. O üründen elde edeceğiniz gelirin yüzde 50'sini vergi matrahından düşebiliriz. Bu muazzam bir destek. Çünkü amacımız geleneksel sektörlerden, geleneksel ekonomik bir yapıdan çok daha modern teknolojiye geçmektir. Türkiye bu noktada epey mesafe kat ediyor. Türkiye'de vergi yükü yüksek değil. Aslında vergi oranlarını artırmadık, tam aksine düşürdük. Vergiyi tabana yayıyoruz. Bunun sayesinde tabi ki ülkemizin daha çok hizmet üretmesine imkan sağlıyoruz. Bütün bunlara rağmen vergi yüksek algısı nereden kaynaklanıyor? Tabi ki, dolaylı vergiler biraz yüksek. Dolaylı vergilerin toplam vergilere oranı yüzde 45. Bu anlamda farklı bir noktadayız. Bu nedenle mecliste gelir vergisi reformu yapıyoruz. Vergiyi daha da tabana yayarak daha adil bir sistemi uygulamaya koyacağız. Verginin yüksek olduğu algısı bir kaç noktadan kaynaklanıyor. Bunlardan biri benzinle ilgili. Daha doğrusu akaryakıt ürünleri. 2002 yılında 100 liralık benzinde vergi yüzde 70 idi. Bugün 58 lirası vergi. Oldukça yüksek bir rakam. Ama vergi yükü ciddi bir şekilde azalmış ama bu verginin yüksek olduğu algısını pekiştiren önemli bir faktör." Şimşek, alkollü içeceklerde vergi yükünün başka ülkelerle karşılaştırıldığı zaman oldukça yüksek olduğunu, sigarayı zararlı bir ürün olarak gördüklerini, amaçlarının vergi gelirinden çok vatandaşların sigara içmemesi olduğunu anlattı. İthalat ağırlıklı olduğu için motorlu taşıtlarda da vergi yükünün yüksek olduğunu dile getiren Şimşek, Türkiye'de satılan her 100 binek otomobilinin yüzde 80'inin ithal edildiğini, cari açığı azaltmak için orada da vergiyi yüksek tuttuklarını belirtti. - "Eskiden vergi rekortmenleri korkardı" İletişimde de vergi yükünün yüksek olduğunu aktaran Şimşek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "İnternetten, özel iletişim vergisini cep telefonlarından yüzde 25'ten yüzde 5'e düşürdük. Ülkemizin kalkınması için çaba gösterirken Maliye Bakanlığı olarak kendimizi de yeniliyoruz. Eskiden vergi rekortmenleri korkarlardı. Ama şimdi denetimi risk analizine göre yapıyoruz ve kaynakları daha iyi bir şekilde kullanıyoruz. İlk defa mükellef hakları beyannamesini yayınladık." Maliye çalışanlarının mükellefin önünde ceketini ilikleyeceğini, mükellef olmadan, parasını riske atmadan, yatırım yapmadan, adam çalıştırmadan, ihracat yapmadan vergiye konu ekonomik faaliyetin olamayacağını kaydeden Şimşek, mükelleflerin hizmetinde olduklarını, mükelleflerle diyalogu güçlü tutacaklarına işaret etti. Mükelleflerin bir ülkede katma değer ürettiğini, ülkenin kalkınmasına katkıda bulunduklarına dikkati çeken Şimşek, mükelleflerden de 76 milyonun hakkı olan vergi yükümlülüklerini de hakkı ile yerine getirmelerini beklediklerini kaydetti. - "766 bin mükellef kazandık" Gönüllü vergi uyumunu esas aldıklarını vurgulayan Şimşek, şöyle konuştu: "Eğer vergileri toplayamazsak 76 milyona ne sağlık, ne eğitim, ne altyapı hizmeti verebiliriz, ne de yoksula sahip çıkabiliriz. Bir çok alanda Türkiye arzulanan hizmetleri üretemez. Vergi aslında devletin bir alacağı değildir, 76 milyonun bir emanetidir. Çalışıyorsunuz, kazanıyorsunuz birlikte yaşamanın gereği olarak kazandığının belli bir yüzdesini 76 milyona hizmet olarak veriyorsunuz. Kendinizle gurur duymanız lazım. Yapılan yatırım ve hizmetlerde katkınız var. Bu konularda çok mesafe kat ettik. İki yıl önce yaptığımız çalışma ile meğer yüz binlerce kapımızı çalmayan ev sahibi varmış. Devreye koyduğumuz sistemle 2011 ve 2012 yılında toplam 766 bin mükellef kazandık. Mükellef sayısını ikiye katlamış olduk. Her ne şekilde olursa olsun bir gelir elde ediliyorsa bu gelirin vergilendirilmesi gerekiyor." Şimşek, vergi denetim kurulunu yeniden yapılandırdıklarını, maliyenin vergi denetim kapasitesini en az üçe katladıklarını bildirerek, vergi denetimi ile amaçlarının vergiyi verenlerle değil, vergiyi kaçıranlarla mücadele etmek olduğunu belirtti. - "Kayıt dışılıkta mesafe kat edildi" Türkiye'de denetim artıkça matrah, vergi farkları ve cezaların ciddi bir şekilde arttığını, bunu yapmak durumunda olduklarına işaret eden Şimşek, başka türlü kamunun harcamalarını sağlıklı vergi gelirlerinden finanse edemeyeceklerini anlattı. Şimşek, şöyle dedi: "Kayıt dışılıkla da epey mesafe kat ettik. Kayıt dışı mücadelede Türkiye oldukça başarılı bir grafiğe sahip. Kayıt dışı ekonominin milli gelire oranına göre bir düşüş var. AB ortalamasının hala üzerindeyiz. İnanıyorum ki, önümüzdeki 3-5 yıl içinde AB ortalamasına daha da yaklaşacağız. Eskiden her 100 çalışanın 52'si kayıt dışı idi. Kayıt dışılıkla mücadele sonucunda bu sene 100 kişiden 35 kişiye düştü. Bu rakam da yüksek ama bayağı mesafe kat ettik. Kayıt dışı eylem planlarını ciddi bir şekilde uyguluyoruz. Son 11 yıldır ülkede siyasi istikrar var. Bütün bu kazanımların arkasında siyasi istikrar var. Türkiye daha hızlı büyümüş. Son 10 yıl içerisinde ortalama yüzde 5.1 büyümüş. Daha önceki yıllarda ne kadar büyüdüğü ortadadır. Yüzde 3 civarındadır. Eğer Türkiye son 90 yılda yüzde 5'in üzerinde büyüseydi bu gün Türkiye'nin milli geliri 800 milyar dolar değil, 1.3 trilyon dolar olacaktı." Yüksek enflasyonun modern hırsızlığın bir göstergesi olduğunu, bu dönemde enflasyonun tek haneye indiğini vurgulayan Şimşek, yaptıkları reformlar sayesinde bütçe açıklarını da önemli ölçüde azalttıklarını bildirdi. - "Türkiye nereden nereye geldi" Türkiye'nin temelleri sağlamlaştığı için siyasi istikrar ile Türkiye etrafındaki gelişmelerden nispeten daha az etkilendiğini belirten Şimşek, şöyle devam etti: "Şimdi devletin dış borcu yok. Devletin dünyadan alacağı var. Türkiye nereden nereye geldi. Çünkü Türkiye'nin döviz varlıkları döviz borçlarından daha fazla. Bunun sayesinde faizler düştü. Eskiden ülkede faizler çok yüksekti. 2011-2012-2013 döneminde reel faizler sıfıra yaklaşmıştı. Son dönemde reel faizler tekrar yükseliyor. Ama temelleri sağlam tuttuğumuz müddetçe sınırlı olur. Eskiden Türkiye'de toplanan vergilerin yüzde 86'sı faize harcanıyordu. Devletin alt yapıya, sağlığa, eğitime harcayacağı para yoktu. Devlet işçisine memuruna borçluydu. Bütün bunları temizledik ve şimdi bütçenin yüzde 85'ini hizmete, yüzde 15'i faize harcıyoruz." - Çözüm süreci Eskiden en çok paranın savunmaya gittiğini anımsatan Şimşek, şimdi ise eğitime gittiğini, çözüm sürecinin başarıyla uygulamaya konulmasıyla daha çok kaynağın eğitime harcanacağını dile getirdi. Reformlarla Türkiye'yi büyütmeye devam edeceklerini vurgulayan Şimşek, "Bu başarının temelinde istikrar ve güven var. İstikrar olmadan zaten güven ortamı olmaz. İşte son dönemlerdeki operasyonların hedefi bu istikrarı zedelemek, güven ortamını bozmak. O nedenle inşallah milletimizin basireti ile bunların hepsini aşacağız" ifadelerini kullandı. Törende daha sonra vergi rekortmenlerine ödülleri verildi.