AK Parti Kadın Kolları Kongresi’ne katılmak üzere Karabük’e gelen Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “1990’lı yıllarda Türkiye’yi hasta adam olarak görüyorlardı. Halbuki bugün hasta adamlar Avrupa’da” dedi.AK Parti Kadın Kolları Kongresi için Karabük’e gelen Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, AK Parti hükümetleri ile Türkiye’nin geldiği noktaya değindi. 12 yılda AK Parti hükümeti sayesinde Türkiye’nin geliştiğini ve büyüdüğünü ifade eden Şimşek, “Kongremiz inşallah hayırlara vesile olur. Büyük bir çaba var. Kendinizle gurur duymalısınız. Sizin sahada çalışarak, destek verdiğiniz partiniz son 12 yılda Türkiye’yi büyütmüş, geliştirmiş ve çok daha ileriye götürmüş. Türkiye hem ekmeğini büyütmüş refahını artırmış, hem özgürlükleri yükseltmiştir. Benden önceki çok değerli konuşmacılarımız birkaç hususa değindiler. Bir kere her şeyden önce bırakın kadınlarımızı eve hapsetmeyi biz 2023 hedeflerine Türkiye’yi dünyada en iyiler arasına girme sürecinde kadınlara çok büyük bir rol, olmazsa olmazı olduğunu biliyoruz. Partimizde bu çerçevede hareket ediyor” diye konuştu.“EĞİTİME ÖNEM VERİYORUZ”Eğitim sorununu çözerek kadınların iş hayatına kazandırıldığını hatırlatan Bakan Şimşek, fırsat eşitliği açısından eğitimin önemli olduğuna dikkat çekti. Şimşek, “Bir iki rakam ile ifade edeyim. Aslında AK Parti döneminde kadınlara her alanda, birçok insan açısından en önemli konu eğitimdir. 2002 yılında ortaöğretimde 100 erkek öğrenci başına 72 kız öğrenci vardı. 12 yılda sadece ortaöğretimde 100 erkek öğrenci başına olan kız öğrenci sayısını 102’e çıkardık. Yakında yüzde 100’u bulacak. Fırsat eşitliği açısından ve diğer bütün açılardan baktığınız zaman eğitim her şeyin başıdır. Bırakın kadınlarımızı eve hapsetmeyi, öyle bir zihniyeti asla kabul etmeyiz, iş hayatında, girişimcilikte önlerini açtık. Kadınların iş gücüne katılım oranını 2002 yılındaki rakam bu günlerde yüzde 30’u aşmış durumdadır. Yükseköğretime giden bu rakam yüzde 70’lerin üzerindedir. Biz eğitim sorununu çözerek kadınlarımızın iş hayatına kazandırılması noktasında çok önemli bir adım atmış oluyoruz” dedi.“TÜRKİYE AK PARTİ İLE BÜYÜDÜ”1990’lı yıllardan 2002’ye kadarki 12 yılda Türkiye’nin yerinde saydığını söyleyen Bakan Şimşek, AK Parti ile birlikte Türkiye’nin büyüdüğünü belirtti. AK Parti ile birlikte Türkiye’nin 3.5-4 kat büyüdüğünü dile getiren Bakan Mehmet Şimşek, şöyle devam etti:“1990’a gittiğiniz zaman Türkiye ekonomisi yaklaşık 200 milyar dolar. 2002’ye kadar birçok hükümet geliyor, 12-13 yılda maalesef Türkiye yerinde saymış. Ve 2002 yılında AK Parti iktidara geldiğinde Türkiye’nin milli geliri 230 milyar dolar. Ve bu rakamı 830 milyar dolarlara kadar çıkartmış. Bizden önceki 12-13 yılda Türkiye yerinde sayarken, AK Parti dönemlerinde Türkiye 3.5-4 kat büyümüş. Bu bile başlı başına yeterli.1990’lı yıllarda dünyada büyük bir kriz yok. Ama Türkiye krizle boğuşmuş. Çünkü o günkü hükümetlerin vizyonu yok. Reform yapamamışlar. Milletle gönül bağını kuramamışlar. AK Parti hükümetlerinden önce 2002’ye kadar 57 hükümet gelmiş 79 yılda. Hükümetlerin ortalama ömrü 16-17 ay. Siz düşünün bu kadar sürede orta ve uzun vadeli program yapabilir misiniz? Şimdi biz istikrar içerisinde Türkiye’yi büyütüyoruz. 2050’ler, 2070’lerden bahsediyoruz. Ortadoğu ve dünyanın başka ülkelerinde 20-30 yıl iktidarda olan hükümetler ve başkanlar var. Ama onlar reform yapmadığı için o ülkeler çok büyük yer altı zenginliklerine rağmen arzulanan başarıya ulaşamıyorlar. AK Parti istikrarı yakalamış ve bunu reformla güçlendirmiş.”“DÜNYA KRİZLE UĞRAŞIRKEN EN AZ ETKİLENEN ÜLKE TÜRKİYE’YDİ”1997 ve 1999 yıllarında küresel ölçekte kriz yaşanmamasına rağmen Türkiye’de büyük krizler yaşandığını hatırlatan Bakan Şimşek, 90’lı yıllarda Türkiye’nin hasta adam olarak görüldüğünü söyledi. Türkiye’nin artık hasta adam olmadığını ifade eden Şimşek, şöyle dedi:“1997, 1999’da Türkiye büyük krizler yaşamış. Ama küresel ölçekte bir kriz yok. 2008-2009 yılını hatırlayın. Son 80 yılın en büyük dünya krizi yaşandı. Ama Türkiye ve AK Parti hükümeti Türkiye’nin temellerini öyle çok güçlendirdi ki küresel krizden en az etkilenen ülkelerden biri haline geldi. Avrupa’da büyük bir borç krizi yaşandı. 90’lı yıllarda Türkiye’yi hasta adam olarak görüyorlardı. Halbuki bugün hasta adamlar Avrupa’da. Türkiye’nin bu gün borcunun milli geliri oranı yüzde 33, bu rakam Avrupa’da yüzde 96. Yani Türkiye’nin üç katı.”“VERGİNİN YÜZDE 86’SI FAİZE GİDİYORDU”2000’li yılların başında Türkiye’de toplanan vergilerin yüzde 86’sının iç ve dış borç faizine ödendiğini söyleyen Bakan Mehmet Şimşek, Türkiye’nin yardım eden ülke haline geldiğine dikkat çekti. Bakan Şimşek, “AK Parti hükümetleri döneminde biz bunların tamamını değiştirdik. 2002 yılına gidin Türkiye esnafından, işçisinden herkesten topladığı vergilerin yüzde 86’sını devletin iç ve dış borç faizine ödüyordu. Toplanan her 100 liralık verginin 86 lirası faize gidiyordu. Eski Türkiye’nin hali buydu. Büyük bir borç yükü vardı. Milletten topladıklarını, millete hizmet ve yatırım olarak aktaracaklarına iç ve dış borç faizine aktarıyorlardı. O nedenden dolayı IMF’ye el açıyorlardı. O nedenden dolayı Türkiye belini doğrultamıyordu. Artık hizmet ve yatırım bütçeleri söz konusudur. Geçen sene milletimizden 100 lira vergi topladıysak 86 lirasını yatırıma ve hizmete harcadık. 2002’nin tam tersi yaşanıyor. 1980’den beri borcun faizinin en düşük olduğu, faiz yükünün bütçede en düşük olduğu dönemdeyiz. Son 33 yılın en iyi noktasındayız. Çünkü biz milletten toplananı, tekrar millete hizmet ve yatırım olarak geri döndürüyoruz. Ondan dolayı siz kendinizle gurur duymalısınız. Ülkenin dört bir yanındaki hizmetlerde sizler varsınız. Bu hizmetler ve yatırımlardan dolayı eğer Türkiye’nin herhangi bir köşesinde birileri Allah razı olsun derse o bizim hanemize yazılıyor. Biz bu sene eğitime yaklaşık 90 milyar lira para harcıyoruz. Bu vergi gelirlerinin yaklaşık 4’te 1’ni eğitime harcıyoruz. AK Parti hükümeti döneminde yaklaşık 473 bin öğretmen atanmıştır. Dile kolay. Yani bizden önce yapılan öğretmen atamasını biz katlamışız. Niye çünkü bizim önceliğimiz eğitimdir. 234 bin derslik yapmışız. Şimdi en büyük kaynağı Türkiye’nin uzun vadeli geleceğine, eğitime harcıyoruz. Sağlık her şeyin başında geliyoruz. Bütçenin en büyük kalemi sağlık. 81 milyar lirayı sağlığa harcıyoruz. Hemen hemen her vatandaşımız sağlık hizmetine erişiyor. Bu gün dünyanın en gelişmiş ülkesi ABD’de 45 milyona yakın insanın sağlık sigortası yok. Ama Türkiye’de bütün vatandaşlarımıza biz sağlık hizmeti veriyoruz. Özel hastanelerde tedavi imkanı sağlıyoruz. Sadece sağlıkta vatandaşlara kaliteli hizmet sunmakla kalmadık, dünyanın önemli sağlık merkezlerinden birisi haline geldik” dedi.“DOMATES DE ÜRETECEĞİZ, TABLETTE”İstanbul’a dünyanın en büyük hava alanının inşa edildiğini dile getiren Bakan Şimşek, katma değeri yüksek olan ürünler üreterek Türkiye’nin kalkınacağını ifade etti. Bakan Şimşek, “İkinci temel önceliğimiz alt yapı. Biz her alanda kat ve kat yatırım yapmışız. Biz gelmişiz 12 yılda 17 bin kilometreden fazla yol yapmışız. Havalimanları 26’dan 52’ye çıkmış. Şu anda dünyanın en büyük hava limanlarından birini İstanbul’a yapıyoruz. 32 milyon yolcu kapasiteli bir havaalanı yapıyoruz. İşte budur. Gerçek milliyetçilik Türkiye’yi büyütmektir. Araştırma ve geliştirmeye çok büyük önem veriyoruz. İlgi yoğun, teknoloji yoğun ürünlerle dünyada büyük bir küresel aktör, siyasi ve ekonomi anlamda hızlı bir şekilde süreç başlamıştır. Tabii ki domates de üreteceğiz, tablet bilgisayar da üreteceğiz. Ama katma değeri yüksek ürünlerde biz yoğunlaşacağız. O nedenle uzun vadeli çözüm arayışındayız. Araştırma, geliştirme, alt yapı, eğitim işte bunlar çok çok temel unsurlardır” şeklinde konuştu.“VATANDAŞIN CEBİNDEN BİR TANE BANKA KURTARMADIK”2008-2009 yıllarında dünyadaki bankaların batmasına rağmen Türkiye’de bir tane bile bankanın batmadığına dikkat çeken Bakan Şimşek, şöyle devam etti:“Türkiye IMF’ye el açar duruma gelmişti. IMF’de borcu çok şartlı verir. Mesele IMF’nin bir miktar para vermesi değil hangi şartlarla vermesidir. Türkiye 1958’lı yıllardan beri ilk defa IMF’ye borçlu olmayan bir ülke haline gelmiştir. Türkiye geçen sene milli gelire oranla dünyada en çok uluslararası yardım yapan, fakir ve fukaraya sahip çıkan birinci sıradaki ülkedir. Bunu BM’nin rakamları söylüyor. Yani Türkiye artık el açan, yardıma muhtaç bir ülke değil, yardım eden ve borç veren bir ülke durumuna gelmiştir. Bu sizin sayenizde olmuştur. 2000’li yıllarda eski Türkiye’nin başka özellikleri var. Türkiye’de 22-23 banka vardı. Milleti borçlandırdılar. O bankaları bir şekilde rehabilite ettiler. 2008-2009 yılında ne oldu. Dünyanın en büyük finans krizi yaşandı. ABD’de, İrlanda’ya, Kazakistan’dan, Dubai’ye dünyanın bir çok köşesinde binlerce banka battı. Türkiye’de bir tane banka battı mı? Vatandaşın cebinden bir tane banka kurtardık mı? Hayır çünkü sizin gönül verdiğiniz AK Parti iktidarı, bankaları iyi yönetti, iyi denetledi. Dünyada bankacılık krizi yaşanırken, Türkiye’de yaşanmadı. 1994’e gidin. Türkiye’de bankalar batmıştı, dünyada bankalar batmamıştı. Çünkü biz milletin içinden geldik. Millete hizmet için buradayız. Bizim daha büyük hedeflerimiz var.”“GERÇEK MİLLİYETÇİLİK ÜLKENİN BİRLİĞİNİ SAĞLAMAK”AK Parti hükümeti ile birlikte milli savunmada dışa bağımlılığın yüzde 40’lar seviyesine düştüğünü hatırlatan Şimşek, “Eski Türkiye’de askerimiz yani milli savunma ihtiyaçlarımızın yüzde 75’i ithal ediliyordu. Askerin bütün ihtiyaçlarının yüzde 75’i ithal ediliyordu. AK Parti ile birlikte milli savunmada dışa bağımlılığı yüzde 40’a düşürdük. Bu gerçek milliyetçilik, gerçek vatanseverliktir. Oraya buraya bağırmak ve çağırmakla olmuyor. Gerçek milliyetçilik ülkenin birlik ve beraberliğini sağlamaktır. Türkiye 30-40 yıldır bir terör sorunuyla karşı karşıya. Bir mesele var. AK Parti’ye kadar bu konuya güvenlik penceresinden bakıldı. 30-40 yılda Türkiye terörle mücadeleye 350 milyar dolar harcamış. Şimdi biz diyoruz ki gelin kardeş olalım, beraber olalım. Kürtler, Türkler diğer bütün kesimler. Daha çok özgürlük ekseninde kardeşlik hukuku ekseninde gelin sorunları çözelim. Bunun içeride ve dışarıda istismarını yapanlar, istemeyenler harekete geçiyorlar. Çünkü düşünün Türkiye önümüzdeki 30-40 yıl içinde 350 milyar doları kalkınmaya, sanayiye, bilime harcasa Türkiye’yi kimse tutar mı? Çünkü Türkiye’nin pozitif enerjisi boşa değil ülkenin harcanmalı” dedi.“REFORM VE İSTİKRAR GEREKİYOR”Türkiye’nin Avrupa’da en büyük 6. ekonomi olduğunu hatırlatan Şimşek, reform ve istikrar sayesinde Türkiye’nin Avrupa’da ilk ikiye gireceğine dikkat çekti. Çözüm sürecine de dikkat çeken Bakan Şimşek, “Türkiye iç huzuru ve barışı tesis ederse. Avrupa ile arayı kapatacak ve şu anda en büyük 6. ekonomisiyiz. Avrupa’da ilk ikiye girecektir. Bunun için reform ve istikrar gerekiyor. Çözüm süreci Türkiye’nin büyüme modeli olacak. Doğuda nüfus çok genç. Batman’da nüfusun yüzde 60’ı 25 yaş altındadır. Çok genç bir nüfus var. Yanı başımıza bir bakalım. Suriye’deki insanlık trajedisini gözler önüne serelim. 300 bin insan hayatını kaybetti. Halbuki reform yapılsa, demokratikleşme sürecine girilmiş olsa bugün Suriye bambaşka yerde olacaktı. Şehirler yerle bir oldu. Irak çok mu farklı, Yemen çok mu farklı? Yemen çok mu farklı? Kafkaslarda sorun yok mu? Kuzey’de sorun yok mu? Maalesef bu türden karmaşık etnik sorunlar, daha çok demokratik ortamda çözülememiş. AK Parti hükümeti ile birlikte çok karmaşık sorunlar daha çok demokratik ortamında birlik ve kardeşlik ile çözmek istiyor. Bunu istemeyenler bundan nemalananlar var. Dışarıda zaten dünya ülkeleri ile rekabet halindeyiz. Onlarda Türkiye’nin prangalarından kurtulmak istemez. Türkiye bu sorunları çözerken, Türkiye’nin tarihi var. Türkiye’nin çok büyük bir geçmişi, tarihi olan bir ülkedir. Bunu biliyorlar. AK Parti bunun farkında. AK Parti sorun çözmeye çalışıyor” diye konuştu.“HDP’Yİ ANLARSINIZ, CHP VE MHP HANGİ MANTIKLA KARŞI ÇIKIYOR”İç Güvenlik Paketi’nin ayrıntılarını hatırlatan Maliye Bakanı Şimşek, pakete karşı çıkan MHP ve CHP’ye de tepki gösterdi. Bakan Şimşek, 7 Haziran 2015 genel seçimleri için daha fazla çalışılması gerektiğine dikkat çekerek şöyle devam etti:“Tabii ki insanlarımızın gösteri yapma hakkı var. Kendilerini ifade edecekler. Ama hiç kimsenin kamunun veya vatandaşın malına ve canına kastetme hakkı yoktur. Başkasının işyerini yakma, şehirlerimizi savaş alanına döndürme hakkı yok. Molotof kokteylleriyle otobüsleri yakmaya hakkı olabilir mi? HDP’yi bir noktaya kadar anlarsınız. Onlar bu güne kadar şiddeti arkasına alarak devam etti. MHP bu kuyruğa nasıl takılıyor. Hangi mantıkla iç güvenlik reformuna karşı çıkıyor. CHP hangi mantıkla bütün olayda ve tedbirleri engellemeye karşı çıkar. İşte burada renkler ortaya çıkıyor. Çünkü onlar Türkiye istikrarsızlaşsın biz de ondan nemalanalım. Böyle bir mantık olabilir mi? Bu ülke hepimizin. O nedenle bizim istikrara sahip çıkmamız lazım. 7 Haziran 2015 gününe kadar her zamandan daha çok çalışmamız lazım. Bakın birçok ülkeyi karıştırıyorlar. Bizim istikrarımızı sürdürmemiz lazım. Bizim mutlaka ve mutlaka her zamankinden kat ve kat daha fazla çalışıp ve koşturmamız lazım. Tabi iki iç güvenlik reformu yapılacak. Gelinen noktada maalesef bu istismar edilmiş. Şimdi biz yine Avrupa standartlarında bir takım yetkiler veriyoruz. Çünkü kamu düzeni olmadan istikrar olur mu? Bu iç güvenlik paketine karşı çıkanlara anlam veremiyoruz. Engelleme çabasındalar. Onu bilmemiz lazım. Çünkü sahada bu konuları gerçekten konuşmamız lazım. Türkiye’yi büyütmeye devam ediyoruz. OECD ülkeleri var. Dünyanın en gelişmiş ülkeleri var. 2002 yılında Türkiye’de doğan 1000 canlı bebekten 31’i ölüyordu. Biz bunu düşürdük. 10 yılda yaptık. AK Parti sadece Türkiye’yi önceki hükümetlere göre kat ve kat ileriye götürüyor diyerek bunlar gerçekten çok çok önemli konular.”Bakan Şimşek, emeklilerle ilgili de önemli açıklamalarda bulundu. Bakan Şimşek, konuşmasının ardından Karabük Valiliği’ne ziyaret için kongre salonundan ayrıldı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz