Maliye Bakanlığı Çalışanlarına ‘çağdaş Yönetim Teknikleri Eğitimi’ Verildi

AKÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. İsmail Hakkı Nakilcioğlu, devlet-vatandaş ilişkisinde insanı temel...

AKÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. İsmail Hakkı Nakilcioğlu, devlet-vatandaş ilişkisinde insanı temel almayan düşünce ve uygulamaların asla uzun ömürlü olamayacağını belirtti.

Maliye Bakanlığı çalışanlarına ‘Çağdaş Yönetim Teknikleri Eğitimi’ kapsamında Kamuda İletişim ve Beden Dili konulu konferans verildi. Konferansa konuşmacı olarak katılan Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. İsmail Hakkı Nakilcioğlu, iletişimin genel yapısı ve kurallarını anlattı. İletişimin bir paylaşma eylemi olduğunu belirten Doç. Dr. İsmail Hakkı Nakilcioğlu, insanların duygularını, düşüncelerini ve bilgilerini paylaşarak iletişim kurduğunu ifade etti. Etkili iletişimde ilk adımın insanı tanımak, öncelikle de kendini tanımak olduğunu belirten Doç. Dr. Nakilcioğlu, kişinin hayattaki gayesinin ne olduğunu sorgulaması ve kendisine ‘Ben Kimim?’ sorusunu sorması gerektiğini ifade etti.

Reklam
Reklam

İletişimin genellikle ‘5N-1K’ kuralı çerçevesinde şekillendiğini kaydeden Doç.Dr. Nakilcioğlu, “İletişim, ne söyleyeceğini bilmektir; zihnimizde iyice ölçüp tartmadan konuşmaya başlamayalım. İletişim, ne zaman söyleyeceğini bilmektir; eşref saatini kollayarak muhatabımıza gönderdiğimiz mesaj tam olarak hedefine ulaşır, ama alıcı iletişime açık ve hazır değilse boşuna çene yormuş oluruz. İletişim, nerede söyleyeceğini bilmektir; zamanı kolladığımız gibi mekânı da dikkate almalıyız. Her laf her ortamda konuşulmaz; mesajın yerini de hesaba katmalıyız. İletişim, nasıl söyleyeceğini bilmektir; ne söylediğimizden çok onu nasıl ifade ettiğimiz önemlidir. İsteksiz ya da kızgın bir ifadeyle ‘Evet’ demektense, gülümseyerek ve gerekçesini açıklayarak nazikçe ‘Hayır’ demek daha doğrudur. İletişim, ayrıca iyi dinlemektir. Dinliyormuş gibi davranmak yerine, can kulağıyla muhatabımızın mesajını almalı ve gereğini yapmalıyız. Küçük bir çocuk bile olsa karşımızdakini insan yerine koyduğumuzu ona hissettirmeliyiz” dedi.

Reklam
Reklam

DEVLET İLE HALK ARASIN PARA TEMELİNE DAYALI İLETİŞİM VAR

Devlet ile halk arasında para temeline dayalı bir iletişimin söz konusu olduğuna dikkat çeken Doç.Dr. Nakilcioğlu, vergi denilen şeyin, bir bakıma finansal bir iletişim olayı olduğunu belirtti. Kamu kaynaklarının etkin kullanımı için son dönemlerde şeffaflık, verimlilik ve hesap verilebilirlik ilkelerinin yaygınlaştırılmaya çalışıldığını aktaran Doç.Dr. Nakilcioğlu, devlet malının korunması ve harcamaların yerinde yapılması gerektiğine işaret ederek şunları söyledi:

“Yelpazenin iki kanadını oluşturan israf ve tasarruf arasındaki dengeyi iyi kurmalı ve korumalıyız. Yani, değirmenin suyu nereden geliyor ve nereye akıyor, buna dikkat etmeliyiz. Devletin malını yönetmek onurlu iştir, ama veballi iştir. Maliyeci, kamunun hakkını koruduğu kadar, yerleşmiş deyimiyle, saçı bitmedik yetimin de hakkını korumak zorundadır. Devlet, alacağına şahin, vereceğine karga olmamalıdır. Devlet varlığı, talan edilmesi gereken bir ganimet olarak görülebiliyor. Medyaya da sıkça yansıdığı gibi, özel güvenlik, temizlik ve yemek hizmetlerinde haksız kazanç ortaya çıkabiliyor. Yeşil kart istismarı, özürlüler üzerinden vurgun ve sağlık kesimindeki yolsuzluklar vicdanlarımızı sızlatmaya devam ediyor. Maliyenin gücü, bunları önlemeye fazlasıyla yeter. Devletin eli demirdendir, ama kadife eldiven giymiştir.”

Reklam
Reklam

MALİYECİ, BEYAZ KOSTÜM GİYMİŞ GİBİDİR

Bireysel hatalardan dolayı devlet imajının zedelenmesine izin verilmemesi gerektiğini vurgulayan Doç.Dr. Nakilcioğlu, “Kurum imajını sözler ve kişisel davranışlar yüceltir ya da düşürür. Unutmayalım ki, devlet değirmeninin suyu halk barajından gelir, halk güçlü olursa devlet de güçlü olur. Maliye ise devletin vitrinidir. Maliyeci, beyaz kostüm giymiş gibidir, en küçük bir sinek lekesi bile hemen göze batar. O yüzden hizmetimizi mükemmel yürütüp devletin saygınlığına toz kondurmamaya özen gösterelim. Hem devletin hem de mükellefin hakkını koruyalım. Bilelim ki, mülkün temeli adalettir” dedi. Devlet-vatandaş ilişkisinde insanı temel almayan düşünce ve uygulamaların asla uzun ömürlü olamayacağını dile getiren Doç.Dr. Nakilcioğlu, “İnsana saygı, tüm hizmetlerin ana ilkesi olarak kabul edilmelidir. Bu noktada iletişim en etkili araç olarak kullanılabilir ve kullanılmalıdır. Biliyoruz ki, sorunların büyük bölümü, iletişim yetersizliğinden kaynaklanmaktadır. Bunların çözüm yolu da elbette sağlıklı iletişimden geçmektedir. Gerek yüz yüze, gerek telefonla, gerekse yazıyla iletişimde kamu kesimi açısından önemli sıkıntılar vardır, özellikle zor mükellefle iletişimde çatışma süreci bile yaşanmaktadır. Peki, ne yapmalıyız, nasıl davranmalıyız, bu sorunları nasıl aşmalıyız? Öncelikle kamudaki mevzuat dilini düzeltmemiz lazım. Bilhassa yasal metinlerde dili sadeleştirmek ve vatandaşın rahatlıkla anlayabileceği düzeye getirmek zorundayız. İkinci olarak, halkla ilişkilerde hitap ve konuşma üslubumuzu iyi seçelim. Nezaketin, her kapıyı açan altın anahtar olduğunu hatırdan çıkarmayalım. ‘Ben dobra adamım, gözümü budaktan, sözümü dudaktan sakınmam’ diye düşünebiliriz, fakat unutmayalım ki, açık sözlülük ile patavatsızlık arasında ince bir çizgi vardır. El yarası geçer, ama dil yarası geçmez; tatlı söz ise yılanı deliğinden çıkarır” diye konuştu.

Reklam
Reklam

Bakanlık Muhasebat Genel Müdürlüğü bünyesindeki başkan, şube müdürü, uzman ve görevlilerden oluşan toplam 110 personelin katıldığı toplantı Korel Thermal Otel’de gerçekleştirildi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz