Manavgat’ta Türk tarihi bilinenden çok eski

SDÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Behset Karaca Manavgat’ta Türk Tarihinin 1200’lü yıllara dayandığı bildirdi.

Manavgat Sanayici ve İşadamları Derneği’nin Yüzyılda bir Manavgat Hikayesi adlı fotoğraf albümünün tanıtımı amacıyla Lake River Side Hotel’de toplantı düzenlendi. Toplantıya Kaymakam Emir Osman Bulgurlu, ilçe protokolü üyeleri Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Tızlak ve öğretim üyesi Doç. Dr. Behset Karaca ile birlikte kalabalık bir davetli topluluğu katıldı.

Toplantıda bir sunum yapan Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Behset Karaca, Manavgat’ın tarihinin sanıldığı gibi 50 – 100 yıllık olmadığını ifade ederek, 1455 tarihindeki tahrir defterlerinde Manavgat’a rastlanıldığını ifade etti. Manavgat’ın bir turizm bölgesi olduğunu kaydeden Yard. Doç. Dr. Karaca, “Turizm, tarihi değerlerle bütünleşirse bir anlam ifade eder” dedi.

Reklam
Reklam

15’nci ve 16’ncı Yüzyıllarda Manavgat Kazasının Sosyal ve Ekonomik Durumu adlı tez çalışması yaptığını ifade eden Doç. Dr. Karaca, bu çalışmayla Manavgat’ın bizim açımızdan tarihinin bilinenden çok eskilere dayandığını ifade etti.

Tez çalışması için Osmanlı dönemine ait, Tapu Tahrir Defterleri, Mühimme Defterleri, Ahkâm Defterleri, Ruznamçe Defterleri, Vakıf Defterleri, Maliyeden Müdevver Defterler, Yaya ve Müsellem Defterleri gibi kaynakları incelediğini ifade eden Doç Dr. Karaca, Manavgat’ın ismi konusunda çeşitli rivayetler olduğunu vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü: “Aydın Sancağı’nın İzmir kazasına kayıtlı “Manavgadyan” isimli bir cemaat vardır. 1360’larda Manavgat Emirliği bulunmaktadır. Ünlü araştırmacı Barbara Flemming, Kıyı emirlerinden birinin “Manavgotis” adıyla anıldığını ifade eder. Bizim düşüncemize göre Manavgat’ın yer ismi olduğu, bölgeyi belirtmek için kullanıldığı ve eskiden kalma bir isimin değişerek günümüze kadar geldiğidir. XV. ve XVI. yüzyıllarda Manavgat kazası olarak isimlendirilen bölge Köprüçay ile Manavgat çayı arasındaki alana tekabül etmektedir. Manavgat nehrinden doğusu ilk zamanlar Alaiye kazasına bağlıdır.”

Reklam
Reklam

Manavgat nehrinin doğusunun ilk başlarda Alaiye olan şimdiki Alanya’ya bağlı olduğunu ifade eden Doç. Dr. Karaca, “XV. ve XVI. yüzyıllarda Manavgat kazası olarak isimlendirilen bölge Köprüçay ile Manavgat çayı arasındaki alana tekabül etmektedir. Daha sonraları burası Düşenbe nahiyesi veya kazası içerisinde yer almış ve bu şekilde idari statüsü belirtilmiştir. Muhtemelen bu idari bölünme dolayısıyla Manavgat nehrinin doğusundakiler batısındakilere Manav veya bölgeye Manavgat, batıdakiler de nehrin doğusuna Düşenbe veya Yörük gibi isimlendirmede bulunmuşlardır. Çünkü nehrin batısında Osmanlıların yerleşmesi ve iskânı daha önce başlamıştır. Yine nehrin doğu tarafında Düşenbe pazarı bulunmaktadır. Manavgat ve Düşenbe isimlerinin kullanılmasında bunların önemli bir etkisi vardır” dedi.

Manavgat’ın Türkler tarafından fethinin 1200’lü yıllarda olduğunu belirten Doç. Dr. Karaca; “Sultan I. Alâeddin Keykubad 1221’de Alaiye’yi fethetmiştir. Burası kışlak merkezi olmuş, ayrıca Antalya’nın yanında ikinci ticaret limanı olmuştur. Bu arada Alara kalesi de alınmıştır. Mübarizeddin Ertokuş Antalya’dan Silifke’ye kadar 40 kaleyi fethetmiştir. Bu doğrultuda 1225’de Manavgat da fethedilmiştir” diye konuştu.

Reklam
Reklam

Manavgat konusunda Tekeoğulları, Karamanoğulları, Alaiye Beyliği ve Manavgat Emirliği arasında sürekli mücadelenin olduğunu ve bölgenin çoğunlukla Tekeoğulları’nda kaldığını kaydeden Doç. Dr. Karaca; “Osmanlılar 1391-92’de Teke bölgesini alacaktır. Ankara savaşıyla buradaki Osmanlı hakimiyeti sekteye uğrayacak sonra II. Murad döneminde tekrar ele geçirilecektir. Burada tahrir işlemi Yıldırım Bayezid ile başlamıştır. Ancak elimizde en eski kayıt 1455 tarihlidir. Bu defterden 50-60 yıl geriye gitmek mümkündür. 1455’de Manavgat’tan doğusu Osmanlının elinde değildir” dedi.

Manavgat’ta çeşitli dönemlerde farklı nedenlerle isyanların çıktığını belirten Doç. Dr. Karaca; “XVI. yüzyılın ikinci yarısında kendilerine “suhte” denilen medrese öğrencileri Anadolu’nun muhtelif bölgelerinde olduğu gibi Alaiye Sancağı ve bu sancağın kazası olan Manavgat da ayaklanmışlardır. Özellikle burasının dağlık olması bunda etkili olmuştur. Hiç şüphesiz bu tür olayların olmasında, iktisadî darlık, vergi sisteminin bozulması, ziraî ekonomide kriz, şehzadeler arasındaki taht kavgaları ve idarî düzenin bozulması gibi çeşitli faktörler başta gelmektedir” diye konuştu.

Reklam
Reklam

“1455’de Manavgat şehrinin nüfusu 400–600 kişi civarındadır. 1475’de 225, 1530’da 240, 1555’de 270, 1873’de 245 kişidir” diyen Doç. Dr. Karaca sölerine şöyule devam etti. “Köprüçay pazarı ve limanı ticarette etkilidir. Köprüler ve kervansaraylar bölgenin ticaretinde etkilidir. Köprüçay’da 30 dükkan vardır. Manavgat’ta 8 dükkan, 1555’de Güğercinlik’te 20 harap dükkan vardır. Hububat, susam, bakla, bostan, pamuk üretilmektedir. Tahinhane, Boyahane, iskele, Pazar gelirleri vardır. Özellikle yakın bazı köylerin ekonomik durumu kazaya katkı yapmaktadır. 1555’de köy sayısı 70–80 civarındadır. 14 civarında mezra vardır. Kaza nüfusu 43040 kişidir. Bu tarihte kazanın toplam vergi hâsılı ise 360.000 akçe civarındadır. 1455’den 1555’e 10-11civarında Yörük-Türkmen cemaati vardır. 1455’de 6, 1530’da 2 adet de Arap cemaati vardır. Özellikle 1555’de köylere kaydedilen önemli miktarda Baltacı, Bıçkıcı, Çubukçu, Katrancı, Taşçı, Köprücü cemaatler vardır. Nüfusları ise 1455’den 1555’e kadar 1500 ile 5000 arasında değişmiştir. Yine bu cemaatler haricinde Kastamonulu, Alaiyelü, Yerlü, Sevinç Hacı ve Demirciler, Gencek, Kızıldağ, Perakende Yörükleri vardır. Bu köy ve cemaatlere bu isimlerin verilmesi yaptıkları işlerden dolayıdır. Çünkü defterdeki birçok kayıt bunu teyit etmektedir. Mesela, “Ayas Bey elindedir, bıçkıcılardır, bu mezkûr köyde olan bıçkıcıların öşrün ve çift akçasın ve bacın ve baki kalanın almazlarmış yılda Manavgat hisarına 1590 tahta verirlermiş…”, “Bu zikr olan evler Akçakaleye yılda 500 tahta 500 döğer verirlermiş çift resmi ve kulluk ve avarız vermezlermiş ve öşürlerin dahi kendileri tasarruf ederlermiş evvelden adet bunun üzerineymiş biz dahi bu resmi deftere yazdık” gibi ifadeler bunu açıklamaktadır. Katrancılık, okçuluk, yol yapmak ve arıtmak, taşçılık, bıçkıcılk ve kereste işleriyle uğraşmaktadırlar. Bölgenin iskanı ve imarı, Kıbrıs ve Rodos adaları gibi adaların iskanı, Müsellem ve yaya teşkilatının askeri kaynağı, hayvancılık ve et ihtiyacı, yün ve deri gibi maddeleri sağlamaları, halı, dokumacılık, tarım, ticarette ve ordunun ikmalinde deve sağlamaları (I.Beyazid Teke’den ayrılırken 10 bin deve götürmüştür”

Reklam
Reklam

Doç. Dr. Behset Karaca’nın konuşmasının ardından kürsüye gelen MASİAD Başkanı Ahmet Boztaş’ta; “Ortak değerlerimizi ortaya çıkartmak, geçmişimizi yad etmek ve aidiyet duygularımızı geliştirmek amacıyla 2010 yılında siz değerli hemşerilerimizin gönderdiği fotoğraflarla, ‘Manavgat Nostaljisi’ adlı bir sergi düzenledik. Bu sergimizle Manavgatımızın geçmiş 100 yılına ışık tutmaya çalıştık. Sergimiz sizlerin çok yoğun ilgisine mazhar oldu. Çok yapıcı eleştiriler ve teşvik edici sözler duyduk. Bunun sonucu olarak da fotoğraf arşivimizi daha da geliştirerek, bizden sonraki nesillere de fayda sağlaması amacıyla toparladığımız, bu değerli kültür mirasımızı kitaplaştırma kararı aldık. Bugün burada MASİAD ailesi olarak, Kültür Yayınlarımız kapsamında yer alacak olan ilk eserimizi siz değerli hemşerilerimizle paylaşmanın mutluluğu ve heyecanı içerisindeyiz. Umut ediyoruz ki bu kitapta bir çoğumuz geçmişinden nostaljik bir iz bulacaktır” diye konuştu. Başkan Boztaş, kitabın hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkür etti.

Reklam
Reklam

Kaymakam Emir Osman Bulgurlu’da yaptığı konuşmada, Manavgat’a yaptıkları değerli katkılardan dolayı MASİAD yönetimi ve üyelerine teşekkür etti. Konuşmaların ardından Manavgat’ın kültürel hayatına katkıda bulunan ve çeşitli eserler yayınlayanlara plaket verildi. Toplantı kokteylle sona erdi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz