Manisa'dan Jeotermal Tepkisi

Nermin UÇTU/MANİSA, Manisa Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Müjgan Şenay, tarımda büyük sıkıntılar çekildiğini, çiftçilerin çok zor bir yıl geçirdiğini söyledi. Çiftçinin ürünlerinin tarlada kaldığını ve don, dolu olaylarından büyük zararlar gördüğünü kaydeden Şenay, çiftçinin giderlerini bile karşılayamadığı için tarımdan uzaklaştığını söyledi. Şenay, şöyle dedi:
"Doğru tarım politikaları, gerekli ürün desteklemeleri yapılmadığı için insanlar tarım kaçmaya başladı. Buradan para kazanamayan insan ya tarlasını satacak ya da üretmeyecek. Zaten arazilerin çoğu ipotekli. Maliyet 8 kuruşken, 10 kuruşa domates satan çiftçi ertesi sene tarlasını ekmez. Önce traktörlerini sonra tarlalarını satacaklar."
ÇOK CİDDİ SIKINTI
Manisa'da tarım arazilerinin büyük bir tehdit altında olduğunu açıklayan Şenay, Alaşehir'de tarım arazilerinde jeotermal için çok yoğun kamulaştırma yapıldığını söyledi. Tarım arazilerinin jeotermal kuyu santral binalarına tahsis edilmesinin ürkütücü boyutlara ulaştığını dile getiren Şenay, Manisa'da Toprak Koruma Kurulu'nda verilen kararlar hakkında bilgi verdi. Manisa Ziraat Mühendisleri Odası'nın toprak koruma kurulunda üyesi bulunduğunu ve kurulda bu jeotermal alanlarla ilgili şerh düştüklerini kaydeden Şenay, "Alaşehir'de bu çok ciddi sıkıntı yarattığını söyledik ama kuyular kazılmaya devam etti. Bundan sonra nereden dönerseniz kardır. Bir şekilde birileri tarafından vazgeçilir ya da biz bu bölgeyi gözden çıkarmak zorunda kalırız" diye konuştu.
BAĞ ARAZİSİNE JEOTERMAL KUYU
Çok yoğun bir kamulaştırma yapıldığını açıklayan Şenay, özellikle 'ÇED'e gerek yoktur' kararlarının verildiğini belirterek, kurulda 147 dönümlük bir bağ arazisinin jeotermal santral ve kuyu alanı olarak tahsis edildiğini söyledi. Şenay, şöyle dedi:
"En son bir firmaya 147 dönüm santral ve kuyu alanı tahsis ettiler. Kuruldaki üyemiz ret etti ama kabul edildi. Burası bağ alanıdır. Şu anda 7-8 firma var. Bunun 15'e çıkacağı söyleniyor. 900-950 civarında MTA'nın arama ruhsatı verdiğini duyduk. Alaşehir'de böyle giderse bağcılık bitecek. O bölgede tarımsal ürünlerde ciddi hastalık yaratır. Ciddi bir kirlilik oluşturur. Toprak koruma kurulu üyeleri bu bağ alanını gitti inceledi. Buna rağmen kabul edildi. Meralara bile girdiler. Ovadan değil dağdan çıkarın dedik. Ovadan çıkarılması daha kolay olduğu için maliyet az olduğu için bunu tercih ediyorlar. Enerji insan hayatı için önemli ama gıda insan hayatının olmazsa olmazıdır. Enerjiyi farklı yönlerden de kazanabiliriz. Ege bölgesinin tarımsal olarak sit alanı olması gerekiyor. Madencilik ve jeotermal izni verilmemeli. Bu alanlar Türkiye'nin mutfağıdır. Biz bunu sürekli söylüyoruz. Bu bölgeyi koruma alanı yapın ve lütfen serbest bırakın."