Manisalı aydınlar: Siyasi partiler yeni anayasayla ilgili görüşlerini açıklamalı

Manisa Düşünce Birliği Topluluğu, siyasi partilere çağrıda bulunarak yeni anayasayı kimlerle ve nasıl yapmayı düşündüklerini, toplumun katılımını nasıl sağlayacaklarını, üniter yapı, ulus devlet, resmî dil, bayrak, vatanın bölünmez bütünlüğü, hukukun üstünlüğü, halkın ortak kimliği, millî kültür, egemenliğin nasıl kullanılacağı, din, vicdan ve düşünce hürriyeti, çeşitlilik ve farklılıkların korunarak bütünlüğün ve birliğin nasıl tesis edileceği konularında görüşlerini açıklamalarını istedi. Sivil toplum kuruluşu temsilcileri, aydınlar ve işadamları tarafından birkaç ay önce kurulan, ülkenin ve şehrin önemli meselelerini masaya yatıran topluluk, başlığı "Yeni Anayasa Nasıl Olmalıdır?" olan üçüncü toplantısının sonuç bildirgesini yayımladı.
Toplulukta Av. Zeynel Balkız, öğretim görevlisi Mehmet Çelik, kooperatifçi Mustafa Pala, eğitimci Ersoy Arslan, Mehmet Güzgülü, Semih Balaban, gazeteci Levent Donduran, eski milletvekili Faruk Saydam, işadamı İsmail Aydın, Manisa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ertuğrul Aytaç, Hacı Bektaş Kültür Vakfı Başkanı Bektaş Kılınç, eğitimci Mustafa Pala ve Manisa Belediye Meclisi Üyesi Hüseyin Köroğlu da bulunuyor. Her ay biraraya geldiklerini belirten Av. Balkız, amaçlarının kamuoyunu bilgilendirmek olduğunu belirterek, “Üçüncü toplantımızı yapıyoruz. Her ay gündemimize farklı bir konuyu alıyoruz.” dedi.
Sonuç bildirgesinde özetle yunlar kaydedildi: “Halkımız, son yıllarını sivil bir anayasa beklentisi içinde geçirmiştir. Beklentilerin oluşmasında, mevcut anayasal düzenin yol açtığı huzursuzlukların yanında iktidar ve muhalefetiyle bütün siyasi partilerin vaatlerinin büyük etkisi olmuştur. Seçim döneminde vaatlerini sıralayan partiler, halkın geleceği, vatanın bölünmez bütünlüğü, birlik ve beraberliğimiz üzerinde hayati etkisi olacak yeni anayasanın inşası ve içeriği konusunda bugüne kadar tek kelime açıklamada bulunmadı. Siyasi partilerimizi yeni anayasayı kimlerle ve nasıl yapmayı düşündükleri, toplumun katılımını nasıl sağlayacakları, üniter yapı, ulus devlet, resmî dil, bayrak, vatanın bölünmez bütünlüğü, hukukun üstünlüğü, halkın ortak kimliği, millî kültür, kayıtsız şartsız millete ait olan egemenliğin nasıl kullanılacağı, din, vicdan ve düşünce hürriyeti, çeşitlilik ve farklılıkların korunarak bütünlüğün ve birliğin nasıl tesis edileceği hususunda görüşlerini açıklamaya davet ediyoruz. Türkiye’de etnik bir grubun sorunlarından ziyade, sorun üreten anayasal bir yapı var. Mevcut anayasa, vatandaştan ziyade devleti koruma esası üzerine tesis edilmiş olup egemenlik, millet adına TBMM ve diğer anayasal kurumlar arasında dağıtılmış olduğundan Türkiye’nin ahenkle yönetilmesini zorlaştırmış ve bir kısım kurumları vasi haline getirmiştir. Yeni anayasa ise dış güçlerin Türkiye üzerindeki düşüncelerinin gerçekleşmesine yardım eden ortamları ortadan kaldırmalı, bütün vatandaşları devletin yapıcı ve mutlu birer ortağı haline getirmeyi esas almalıdır. Korkularımız, endişelerimiz ve önyargılarımız yeni anayasanın yapılmasına engel olmamalı, bütün kesimler olumlu bir gayret içinde olmaya özen göstermelidir.”
Bildirgene, yeni anayasadan beklentiler ise şöyle sıralandı: "Ülkenin bölünmesini önlemeliyiz. Bütün vatandaşların mutluluğunu esas almalıyız. Millî irade, Parlamento tarafından kullanılmalı. Uzlaşma, pazarlık ederek sağlanamaz; evrensel hukuk ve evrensel demokrasi üzerine bina edilmelidir. Tesis edilecek anayasal hukuk, devleti vatandaşa karşı değil, vatandaşı devlete karşı korumalıdır. Kişisel özgürlüklerin önü açılmalıdır. Başkalaştıran, ötekileştiren hususlara yer verilmemelidir. Halkın üzerinde baskıya izin verilmemelidir. Üniter yapı ve ulus devlet ilkeleri gözetilmelidir. Vatan, bayrak ve dil, ortak değerlerimiz olmalıdır. Hürriyetleri bol, kısıtlamaları az bir anayasa olmalıdır. Evrensel demokrasinin tesis edilebilmesi için siyasi partiler ve seçim esasları belirlenmelidir. Katılımcı demokrasinin tesis edilmesi, sivil toplumun gelişmesi esas alınmalıdır. Halkın yüzde 93'ünün oyunu almış 1982 Anayasası’nın yol açtığı sorunlar ve bugünkü seçim sistemi de dikkate alınarak, güçlü iktidarların güçlü anayasa yapacağı inancına kapılmadan, yeni anayasanın toplumun bütün kesimlerinin katılımıyla yapılması gerektiğine dair görüşlerimizi halkımızın ve siyasi partilerimizin takdirlerine saygıyla arz ederiz.