Mardin'e Yabancı Arkeolog Ilgisi

Mardin Artuklu Üniversitesi (MAÜ) Arkeoloji Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Güner Coşkunsu, yerli ve yabancı arkeologların Mardin'de çalışmak istediğini belirterek, yurt içi ve yurt dışından çok sayıda başvuru aldıklarını bildirdi.

Coşkunsu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yurt içi ve yurt dışında bir çok yerde çalışmalar yaptığını, Mardin'de çalışmayı yıllar öncesinden istediğini kaydetti.

İstanbul Üniversitesi Prehistorya Bölümü'nde lisans ve yüksek lisansını tamamladıktan sonra Harvard Üniversitesi'ne 2. yüksek lisansını ve doktorasını yapmak üzere gittiğini belirten Coşkunsu, "2 yıldır Türkiye'deyim. Beni Mardin'e getiren idealizm. Akademik kariyerimi Güneydoğu Anadolu üzerinden yapmak istedim. Ayrıca bu bölgeye bir gönül borcum var. Yıllar önce bu bölgede çalışırken Mardin'e ziyarete gelirdik. Burada kalmayı, çalışmayı hep çok istemiştim. Bu güne kısmet oldu" diye konuştu.

Üniversitenin kısa sürede önemli çalışmalara imza attığını, arkeoloji bölümünün çok önemsendiğini ve bölümün her alanda zenginleşmesi için çalışmalar yaptıklarını ifade eden Coşkunsu, şunları söyledi:

"Mardin'e gelecek arkeologlar çok şanslı. Mardin arkeologlar, sosyal bilimciler için bir cennet, vaha, el değmemiş topraklar gerçekten. Arkeolojik açıdan neredeyse hiç bilinmiyor. Yapılacak çok şey var. Bu beni çok heyecanlandırıyor. İyi üniversitelerde, iyi eğitim görmüş akademisyenler sadece batıda büyük şehirlerde değil doğuda, güneydoğuda, kırsalda da olmalı. Ülkenin her yerinde bence iyi üniversiteler kurulmalı. Ben şanslı birisi olarak çok iyi çok değerli ve meşhur hocaların öğrencisi oldum. Onlardan aldığım ekolü yaymak istiyorum. 1 yıl içinde çok anonslar duyurular yapmadan en az 20 yardımcı doçent kadrosu birkaç tane profesör başvurusu oldu."

-"Mardin el değmemiş bir yer"-

Arkeoloji bölümüne olan ilgiden çok memnun olduklarını vurgulayan Coşkunsu, "Hem Türkiye'den hem de Türkiye dışından yardımcı doçent, doçent ve akademisyenler var. Lisans, yüksek lisans ve doktora öğrencileri hatta post doktora başvuruları bile geliyor. Başvurular yoğun. Çok acele etmeden gümbür gümbür gelecek, üretecek dünya arkeolojisine bilime katkısı olacak akademisyenlerden oluşacak bir bölüm kurmak istiyorum. Kazılarda çalışmak isteyen öğrencilerin sayısını ise hatırlayamıyorum. Bizde çalışmak isteyen, lisans yapmak isteyen öğrenciler oldukça çok" diye konuştu.

Üniversite bünyesinde kurumsallaşma süresini hızlandıran, üniversitenin iskeletini oluşturan çok değerli akademisyenlerin ve idarecilerin, başvurularda etkili olduğunun altını çizen Coşkunsu, şöyle konuştu:

"Yabancı hocaların Mardin ilgisini ben kendi perspektifimden değerlendirdiğim zaman yeni bir üniversiteyiz. Ayrıca üniversitenin idareciliğini yapan gerçek bir entelektüel, bilim insanı bir rektörümüz var. Bunun yanında Mardin el değmemiş bir yer. Araştırılacak çok konu var. Keşfedilecek çok yer var. Mardin ne yazık ki hakkettiği değeri Mardinliler tarafından çok göremiyor. Bu beni üzüyor. Güzel şeyler yapılmaya çalışılıyor ama kültürel miras bilinmeden siliniyor. Tarih silinirse bir daha geri getiremezsiniz. Bu kadar zengin, bu kadar önemli kültür varlıklarını elinde tutan bir şehir olarak bir sorumluluğumuz olmalı. Korumak, gelecek kuşaklara aktarmak gibi. Biz sağlam bir temel oluşturmak hedefindeyiz."

-İtalyan arkeolog-

Roma Sapienza Üniversitesi'nden mezun olan İtalyan arkeolog Veronica Iacomi de arkeolog olarak Türkiye'nin kültürel mirasına, geçmişine büyük ilgi duyduğunu söyledi.

Iacomi, MAÜ'de arkeoloji kadrosunda yardımcı doçent olarak çalışmak için başvurduğunu, kabul görmesi durumunda burada çalışmaktan mutluluk duyacağını belirtti.

Mardin'de Roma dönemine ait bir çok yerde kalıntıların bulunduğunu, buralarda çalışmayı çok istediğini belirten Iacomi, şunları söyledi:

"10 yıldır Mersin'de kazılar yapıyorduk. Mardin'e ikinci gelişim. Burada olmaktan büyük heyecan duyuyorum. Arkeoloji kadrosunda yardımcı doçentlik için başvurduk. Başvurumun kabul görmesi durumunda burada çalışmayı çok istiyorum. Her zaman Türkiye halkına büyük bir merak ve sempati duymuştum. Arkeolojik yerleşmeleri kültür varlıklarını görmek istiyorum. Geç Roma dönemine ait yerler var. Özellikle Dara. Dara çok önemli bir antik kent. Kazılar yapıldı ama devam etmeli. Geç Roma, Bizans döneminde bu bölge çok önemli. Ğurs Vadisi de çok önemli. Buralarda çalışmayı isterim."

MAÜ'de araştırma görevlisi olarak çalışan arkeolog Eşref Erbil de Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Fakültesi'nden mezun olduğunu, Mardin'de çalışmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirtti.

Mardin'de, bireysel gezileri sırasında önemli buluntuların varlığını gördüklerini kaydeden Erbil, "Özellikle yontma taş açısından yoğunluk olduğunu biliyoruz. Mardin merkez ve ilçelerinin daha çok araştırılarak, bu değerlerin daha çok ortaya çıkacağının bilincindeyiz. Daha çok paleolitik dönem üzerine çalışmalar yapıyorum. Buraya beni getiren, paleolitik dönem açısından Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun göç yolları olmasıdır. Bölgenin daha önce çok iyi araştırılmamasından dolayı benim için bu bölge odak noktası oldu" dedi.

Araştırma görevlisi Ahmet Has da Erzurum Üniversitesi'nde lisans ve yüksek lisansını tamamladıktan sonra Mardin'e geldiğini, kentin arkeolojik açıdan çok zengin bir bölge olduğunu belirterek, "Biz çok şanslıyız. Mardin arkeolojik açıdan çok zengin bir bölge. Çalışılmamış olması da bizi buraya getiren başka bir etken. Genelde Mardin eski evler ve dar sokaklarıyla ön plana çıkan bir il olarak biliniyor. Halbuki bu öyle değil. Mardin'in ilçeleri de çok zengin" diye konuştu.