‘Marka Olmak Tüketiciye Verilen Sözdür’

Orkide markasıyla dünyaya sıvı yağ satan Küçükbay A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Küçükbay, gıda sektöründe marka olmayla ilgili değerlendirmede bulundu. Tüketicinin korunmasının fiyat kadar kaliteyle de mümkün olduğunu vurgulayan Küçükbay, “Marka olmak, tüketiciye verilen sözün tutulmasıdır. Sizin güvendiğiniz kadar tüketici de markanıza güveniyorsa büyümenin ve uluslararası rekabetin en önemli adımı atılmış demektir.” dedi.

Günümüz rekabet ortamında güçlü bir marka olmanın temel kuralının farklılaşmadan geçtiğini ifade eden Küçükbay, “Farklılaşmadan marka olabilmiş ne bir ürün ne de bir hizmet görmek mümkün. Hangi alanda olursa olsun güçlü bir algı oluşturmayan ürün, hizmet ya da kişinin, markalaşma konusunda başarıya ulaşması söz konusu değil.” diye konuştu. Marka olmakla popüler olmayı birbirine karıştırmamak gerektiğinin altını çizen Küçükbay, şöyle devam etti: “Marka olmak deyince aklımıza kalıcı olan, tüketicinin zihninde iz bırakan değerler bütünü geliyor. Markalar, her geçen gün daha da ağırlaşan rekabet şartları altında mücadele veriyor. Yeni rakipler, fiyat baskısı, yenilikçi dağıtım kanalları, yeni ürünler gibi pek çok dinamik, markaların rekabet gücünü etkiliyor. Hele bir de ürününüz, market raflarında rakip ürünlerle yan yana tüketicinin karşısına çıkıyorsa işiniz daha da zorlaşıyor. Tüketici belki ilk seferinde ambalajdan, televizyonda gördüğü reklamdan ya da komşusundan etkilenerek sizin ürününüzü tercih ediyor. Bu noktadan sonra beklentilerini karşılaması ölçüsünde markayla olan birlikteliğine devam edip etmeyeceğine karar veriyor.”

‘TÜKETİCİ MARKAYA KALİTEYLE BAĞLANIYOR’

Orkide olarak yıllar içinde tüketicinin karar vermesinde ve markaya bağlanmasında en önemli etkenin kalite olduğunu yaşayarak öğrendiklerini dile getiren Küçükbay’a göre özellikle gıda sektöründe rakiplerin önüne ancak ürün kalitesi ve markayla geçilebilir. Marka aynı zamanda tüketiciye verilen değerin bir göstergesidir. İnsana hizmet etme amacı gütmeyen hiçbir ürün ya da kurum, uzun yıllar ayakta kalmayı başaramıyor. Sektöründe dünyadaki teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek titizlikle uygulayan Orkide’nin, tüketicinin kalite ve güven beklentisini karşılayan en güçlü yağ markalarının başında geldiğini söyleyen Ahmet Küçükbay, “34 yıl önce ‘Sağlıkla, Güvenle’ sloganıyla uluslararası bir marka oluşturma düşüncesiyle çıktığımız bu yolda, hammaddeden ambalaj malzemesi tedariğine kadar üretimin bütün aşamalarında ve kalite kontrol süreçlerinde gösterilen hassasiyet, tüketicinin Orkide’ye duyduğu güveni hak ettiğinin bir göstergesi.” diye konuştu.

Türkiye’nin bugün ulaştığı noktada üretim kalitesinde, tasarımda, yeni ürünler geliştirmede ve markalaşmada büyük bir atılım içerisinde olduğuna dikkat çeken Küçükbay, “Şimdi bu atılımı, prestij sağlayan dünya markalarına sahip güçlü bir Türkiye ile liderliğe dönüştürmenin vakti. İhracat, ekonomik gücün kazanılmasında önemli bir faktör. Ülkemizin son dönemlerde yürüttüğü ihracat odaklı büyüme politikasının olumlu sonuçlarını hep birlikte yaşıyoruz. Katma değeri yüksek ürünlerle ihracat kapasitemizi arttırmak, daha çok istihdam ve daha çok kalkınma demek.” şeklinde konuştu.

Geçen yıl yüzde 20 büyüyerek 1,1 milyar dolar ciro elde ettiklerini, bu yıl 2 milyar dolara çıkarmayı hedeflediklerini kaydeden Küçükbay, “Çok kısa bir süre sonra hizmete girecek, Avrupa’nın en modern ve ileri teknolojisine sahip tesislerinden olan Tekirdağ fabrikamız, bizi hedeflerimize daha hızlı taşıyacak. Yağ sektöründe en çok ihracatı yaparak İzmir Ticaret Odası ve Ege İhracatçı Birlikleri tarafından bir kez daha altın madalyayla ödüllendirilen Küçükbay A.Ş., Orkide Yağ ile bugün olduğu gibi gelecekte de dünya mutfaklarında gönülleri fethetmeye devam edecek.” dedi.