Olay, 12 Mayıs günü saat 16.00 sıralarında İstanbul Küçükçekmece'de meydana geldi. İddiaya göre Atakent Mahallesi'ndeki bir markette, alışverişini tamamlayan ve para ödemek için kasaya gelen şüpheli Ege Berk Ç., arkasında bulunan Nur Mesut D. ile tartışmaya başladı. Ege Berk Ç., "Senin karını da alırım, senin sıranı da, seni de alırım" deyip ağır küfürler savurarak Nur Mesut'un üzerine yürüdü.
Kendileri de sivil halde alışveriş için markette bulunan üç jandarma görevlisi ise tartışmanın kavgaya dönüşmemesi için araya girdi. Jandarmalar, şüpheli Ege Berk Ç.'yi kollarından tutarak uzaklaştırmak istedi. Ancak dışarı çıkarılmak istenen Ege Berk Ç. "Amacımız kavgayı ayırmak, bize niye direniyorsun" diyen jandarma görevlilerinden birine yumruk attı. Yaşanan arbede sırasında ise Ege Berk Ç. elindeki bıçağı, kendisini durdurmak isteyen jandarma görevlilerine rastgele savurdu.
Saldırgan daha sonra olay yerinden koşarak uzaklaştı. Jandarmalardan biri sağ elinden ve sağ pazısından, biri boynundan ve diğeri de sağ kolundan bıçaklanarak yaralandı. Ancak jandarmalar, çeşitli yerlerinden yaralandıklarını üzerlerinde kan görünce anladı. Bunun üzerine olay yerine polis çağrıldı. Hastaneye kaldırılarak tedavileri yapılan jandarma görevlileri ile tartışmanın diğer tarafı Nur Mesut D.'nin şikayeti üzerine şüpheli Ege Berk Ç. ertesi gün polis tarafından gözaltına alındı. Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'na çıkarılan şüpheli Ege Berk Ç. ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı.
Olay anları marketin güvenlik kameralarına da yansıdı. Market içinde başlayan olayda, şüphelinin dışarı çıkacakken geri dönüp tartışmaya devam ettiği, araya jandarmaların girdiği, daha sonra müdahalede bulunan jandarmalardan biriyle şüphelinin yere düştükleri, ayağa kalktıklarında ise şüphelinin elindeki bıçağı rastgele savurduğu, daha sonra jandarmaların şüpheliyi kollarından tutarak konuşarak sakinleştirmeye çalıştıkları, yine başka bir vatandaşın da araya girerek şüpheliyi sakinleştirmeye çalıştığı ve dışarı çıkardığı, ancak olayın dışarıda da devam ettiği, şüphelinin daha sonra kaçarak uzaklaştığı görülüyor.
Olayın tarafı olan müşteki-şüpheli Nur Mesut D. polise verdiği ifadesinde, şüphelinin agresif şekilde "Müsaade etseydin de geçseydim" dedikten sonra "Senin karını da alırım, senin sıranı da, seni de alırım" diyerek küfür edip üzerine yürüdüğünü, hakaretlerine de devam ettiğini, sonradan jandarma görevlilerinin şüpheliyi "Bir aileye, karısına kızına nasıl bu şekilde küfür ediyorsun" diyerek ikaz ettiklerini ve şüpheliyi, uzaklaştırmak istediklerini anlattı. Şüphelinin ise bir jandarmayı yumrukladıktan sonra elindeki kama benzeri bıçakla yaraladığını, daha sonra koşarak uzaklaştığını söyledi.
Ege Berk Ç. de arkasında bulunan Nur Mesut D'nin kendisine çok yaklaşması üzerine, sosyal mesafe kuralından dolayı uyardığını, ancak Nur Mesut'un "Zaten elinde üç beş parça bir şey var, fakirsin. Ne konuşuyorsun" dediğini, kendisinin de o anki heyecanıyla ne dediğini hatırlamadığını, tanımadığı kişiler tarafından darp edilince "Korkuyla uzaklaşsınlar diyerek havaya bıçak savurduğunu" iddia etti. Şüpheli olayın endişesiyle bıçağı nereden temin ettiğini hatırlamadığını, kendisinin de yaralandığını ancak nasıl yaralandığını hatırlamadığını ve kendisini darp edenlerden şikayetçi olduğunu belirtti.
Olaya müdahale eden jandarma görevlilerinin avukatı Maşallah Maral, DHA'ya konuştu. Maral, müvekkillerinin olay günü alışveriş için markette bulunduklarını belirterek "Şüpheli, bir aileye karşı, bir kadına karşı ağıza alınmayacak hakaretlerde sinkaflı cümlelerde bulunduktan sonra benim müvekkillerim de o kişinin hareketlerine karşı dur diyebilmek için çünkü müvekkillerim müdahale etmeseler karısına ve çocuklarına hakaret eden kişi, diğer kişiyle kavgaya tutuşacak. Bu sebeple müdahale etmeye çalışıyorlar ve görevli olduklarını söylüyorlar. Durması gerektiğini, hakaret etmemesi gerektiğini söylüyorlar. Fakat bu kişi belinden aniden bir bıçak çıkararak burada üç müvekkilime saldırıyor ve müvekkillerim dikkat ederseniz, burada jandarma personelleri olduklarını söylüyorlar. Fakat bu kişi durmuyor ve hareketlerine devam ediyor. Bir müvekkilim ensesinden 18 dikiş var. Bir müvekkilimin koluna 19 dikiş atıldı. Birinin de kolunda doku kaybı var. Bu kişi gözaltına alınmadan sadece ifade verip serbest kalıyor" dedi.
Avukat Maral, "Bu olayların öne geçilebilmesi için kanunumuzda tutuklama maddesi var ve bu şahıslar tutuklanmıyorlar. İfade verip serbest kalıyorlar bunun dikkate alınması gerekiyor. Orada müvekkillerimin müdahalesi olmasa karısına ve çocuklarına karşı hakaret edilen, tehdit edilen, ağıza alınmayacak kelimeler kullanan şahıs o şahıs tarafından belki de öldürülecek. Bunun önüne geçilebilmesi için müvekkillerim müdahale ediyorlar fakat kendileri yaralanıyorlar. Bunu da sayın savcılık makamı dikkate almıyor, emniyet dikkate almıyor. Şahsın yedi farklı suç kaydı var. Hepsi bıçakla yaralama. Burada şahısla ilgili hiçbir işlem yapılmadığı gibi ifadesini verip çıkıyor. Bunun dikkate alınması gerekiyor. Bu şahsın üç mağdura karşı hareketi var, eylemi var ve kesinlikle öldürmeye teşebbüs olarak nitelendirilmeli. Çünkü birinin ensesinde 18 dikiş var ve doku kaybı var. Bunun dikkate alınması gerektiği ve tutuklanması gerektiğini dile getirmemize rağmen ne sayın savcılık makamı, ne karakol bizi dikkate aldı ve şahıs şu an içimizde serbest bir şekilde dolaşıyor. Bu itiraz ile ilgili aşamayı da yeniden savcılık makamına dilekçe olarak sunacağız ve dosyanın genişletilmesini talep edeceğiz" şeklinde konuştu.
(DHA)