SORU:
Kocamla iki yıldır evliyiz. O seks yaptığım tek adam. Daha önce tanıştığım erkeklerle en fazla öpüştüm. Yaşadığım sorun ise seksi sevmemem. Hiç seks yapmak istemiyorum. Ayrıca bence seks kötü bir şey.
Bu evliliğimde büyük bir sıkıntı. Kocam, nasıl hissettiğimi biliyor ve olabilecek en duyarlı erkek. Bendeki sorunun ne olduğunu bilmiyorum? Evlilikte seksin nasıl olacağına dair olan beklentilerimin hiç biri olmuyor. Bununla ilgili yakında bir terapiste de gideceğim (Ayrıca, hiç seksüel istismar veya saldırı da yaşamadım). Mastürbasyon yapmaktan zevk alıyorum. Bendeki sorun ne?
Hiçbir sorununuz yok. Aslında konu, sekse gelince tüm “doğru” ve “yanlış” ifadelerini tuvalete gönderip sifonu çekmek istiyorum. İnsan seksüalitesi hakkında yüz yılı aşkın süredir yapılan çalışmalar hiçbir yere varmadı. İnsanların seksüel arzuları, seksüel kimlikleri ve seksüel tercihleri oldukça çeşitlidir. “Doğru” ya da “yanlış” hatta “normal” gibi ifadeler, açıkça, çok kullanışlı değil. Bilimsel olarak geçersiz olmasının yanında, bu kelimeler insanları ayrıştırıyor. İnsanları suçlu hissettiriyor. Utanç ve güvensizlik uyandırıyor. Bu ifadeler sıklıkla, seks hayatlarında, seksüel veya diğer türlü, kendilerini değerli ve kıymetli olarak kabul etme konusunda endişeli olan kişilerin hayatlarını zorlaştırıyor.
Yani, yeniden ifade edelim: Hiçbir sorununuz yok. Düzeltilmesi gereken bir sorun değilsiniz. Siz sadece kocasıyla olan ilişkisini güzelleştirmek isteyen ve kendini daha iyi anlamak isteyen bir kadınsınız. Bunda yanlış bir şey yok.
UZMANIN CEVABI:
Evliliğe çok idealist yaklaşmışsınız gibi görünüyor (bu güzel bir şey). Fakat açık konuşmak gerekirse, verebileceğim en iyi evlilik tavsiyesi, evlilik hakkındaki beklentilerinizi bir kenara bırakmanız olur.
Evlenmeden önce takacağımız yüzüğün, sihirli bir dokunuş yaratacağını düşünürüz. Evlendikten sonra ise tam bir hayal kırıklığı yaşanır: Düşündüğünüz şey gerçekleşmez. Balayından sonra, yine eski halimize döneriz ve eşlerimiz aynı nişanlılarımıza benzer. Tüm eşyalarımızı evlendiğimiz evin kapısında bırakmayız; hepsini getiririz ve içerde de daha fazla eşya toplarız. Şansımız varsa olur – çünkü tüm çöpleri getirmişizdir ve eğer eşimizin yardımı olursa bunların üstesinden gelebiliriz. Uzun süre evli kalan çiftler olmazsa olmaz bir özelliği paylaşır: Empati. Her biri bir diğerinin nasıl hissettiğini anlayabilir – ve bu duygulara saygı duyup uyum sağlayabilir.
Terapiste gideceğini duyduğumdan ötürü mutluyum – ayrıca kocanın bu şekilde hassas olup seni anladığı için de mutluyum. Umarım burada problemin senin “haksız” onun “haklı” problemi olmadığını anlamışsındır. Siz birbirinizi seven, farklı olan, farklı seksüel arzuları olan iki kişisiniz (bu arada bu tüm evli çitleri için geçerli).
"İKİNİZİN ARZULARI EN KIYMETLİ OLAN"
Şimdi, konu sana ve kocana gelince, başkalarının yatak odalarında ne olduğunu unut gitsin. “Normal” seks nasıl olur bu bir sorun değil. Seksüel arzularının olmayışı ondan kıymetli değil. O sadece ilişkinin bir yarısı. Onun arzuları doğru değil ve seninkiler yanlış değil. İkinizin arzuları en kıymetli olanlar.
Seks tavsiyesi olarak, sen mastürbasyonu sevdiğini söylediğinden ötürü söylüyorum, bunu kocanla paylaşabilirsin. Bunu beraber yapabilirsiniz, beraber iyi hissedebilirsiniz veya kendini nasıl iyi hissettiğini ona gösterebilirsin ve o da bunu öğrenebilir. Birbiriniz için seks hayatını nasıl daha iyi hale getirebileceğinizi konuşmak çok daha basit bir yol da olabilir.
"DİĞER ÇİFTLER GİBİ OLMASANIZ DA OLUR"
Birbirinize karşı dürüst olmanız en iyisi. Konuşun. “Normal” çiftler gibi haftada X kere seks yapmazsanız ne olur yani. Tek sorun sadece ikinizi birbirinize bağlayacak yolu bulmak. Başkalarının seksüel düşüncelerini kovalamaktan sizin yakınlaşmanız daha önemli.
SORU
Bana göre kocam harika bir adam, tek şey dışında o da annesi. Ne oğluna karşı iyi bir anne ne de bana karşı insan oldu. Bize karşı türlü kötülükler yaptı, örneğin hayatımı çekilmez hale getiren sebepsizce taktığı lakaplar gibi. Yaklaşık 1 yıl önce başka bir ülkeye taşındık ve tüm acıklı durumların geride kaldığını düşünerek rahatladım, ama şimdilerde ansızın ziyarete geleceğini öğrendik. Bir ay boyunca bizde kalmayı planlıyor çünkü parasız kalmış bu yüzden kocamın ona maddi olarak destek olacağını düşünüyor. Oysaki kocamda bende öğrenciyiz, küçük bir apartman dairesinde kalıyoruz ve sadece öğrenci burslarımız var, bu yüzden istesek bile ona destek olabilecek ne paramız ne de kalacak yerimiz var.
Kocam annesiyle herhangi bir şey yapmak istemiyor aynı zamanda ona hayır deme düşüncesi ikimizi de rahatsız ediyor. Bu sorun bu günlerde ilişkimize epeyce stres yükledi ve ben ne yapacağımı bilmiyorum. Geçmişte kayınvalidemle konuşmayı denedim fakat her seferinde yüzüme karşı anlayışlı olsa da birkaç gün içinde yeniden arkamdan konuşmaya başlıyordu. Çok çıkarcı biri ve oğlunu sadece paraya ihtiyacı olduğunda arıyor. Buna rağmen eşim ne yapağına bir türlü karar veremedi. En sonunda kayınvalidem kendisinin benden daha önemli olduğunu kanıtlamayı amaçladı. Lütfen yardım edin.
UZMANIN CEVABI
Senin durumun şüphesiz kolay bir durum değil, kendi hayatımdan da biliyorum Bu yüzden sana basit bir cevap veremeyeceğim. Sorunlar tamamen üstünden gelinemeyecek boyutlara geldiğinde onları küçük parçalara ayırmak yardımcı olabilir.
Senin durumunda bence düşünülmesi gereken üç şey var. Birincisi, kısa vadede kayınvalidenin gelecek ziyareti konusunu nasıl halledeceğini düşünmelisiniz. İkincisi, eğer bir çift olarak devam edecekseniz eşinle annesi hakkında görüşerek genel ilişki sorunlarınızı gidermelisiniz. Üçüncüsü, uzun vadeli bir plan hazırlayıp sınırlarınızı çizerek annesine bildirmelisiniz.
İlk olarak acil probleminizle ya da açıkçası kayınvalidenin gelecek ziyaretiyle ilgili konuşalım. Bence önünde üç seçenek var: Size ziyarete gelemeyeceğini söyleyebilirsin, bir ayın çok uzun olacağını ve ziyaret süresini kısaltmasını önerebilirsin ya da bir aya tahammül edip kayınvalidenin bunun son olduğunu bir daha habersiz çıkıp gelemeyeceğini anlamasını sağlayabilirsin. Şahsen bu ziyaret planını komple durdurmaya çalışırdım. Ancak çok da beklenen bir ziyaret olmadığından kulağa çok zor, uygulanamaz gelebilir.
Eğer kayınvalidene söyleyeceksen, konuşmanız esnasında duygularını konuşmanın dışında tutmaya çalış ve ona saygılı bir şekilde planladığı ziyaretin neden mümkün olmadığını açıkla. Bu konuşma sırasında sakın ona seni çıldırttığını söyleme; evinizin küçük olduğunu, okulda çok yoğun olduğunuzu, buna zamanınızın olmadığını anlat.
Kısa vadede işlerin sarpa sarıp sarmaması çok da önemli değil. Bunun nedeni sorunun ikinci kısmında kocanla bu meseleyi nasıl konuşacağını bakmanın gerektiği. Kocana karşı hissettiklerini samimi bir şekilde açıklayabilir misin? O aynı şekilde sana karşı samimi midir bu konuda? Annesine çok nadiren hayır diyebilmesinden ve bu yüzden kayınvalidenin bitmek bilmeyen tacizlerinden duyduğun bıkkınlığı anlayabilir mi? Annesinin tutumunun ilişkinize ve birbirinize davranış şeklinize etkisi nasıl?
Her ne kadar üzerindeki baskı yüzünden çok acilmiş gibi görünse de, bunu konuşmak için uygun zamanı bekle. Seni onu dinlediğini bildiğinden ve onun senin dediklerini gerçekten anladığından, özellikle de kabul etmediğin zaman en azından onun hislerini anladığını göster ve onun da senin için aynısını yaptığından emin ol. Birbirinizi anlamalısınız. Kırgınlıklarınızı konuşun ve ne olursa olsun birbirinize destek olun. Annesinin ikinizin arasına girmesine nasıl engel olacağınızı bulmalısınız, bu yüzden her ne kadar önemsiz olduğunu düşünse da senden hiçbir şey saklamasını istemediğini ona söyle (Üzgünüm çünkü kayınvalidenin seni aşağılamalarının hayatını çekilmez hale getirdiğini söylemiştin). Birbirinizi karşılıklı destekleyerek daha güçlü olacağınızı unutma.
Ciddi düşünen her çift evlilik hayatları boyunca türlü zorluklarla karşılaşır ve kayınvaliden bu zorlukların sonuncusu ya da muhtemelen en büyüğü olmayacak. Bu sorunun üstesinden nasıl geleceğinizi çözerek sıradakilere karşı daha iyi konumda olacaksınız.
Bunların da hallettikten sonra, uzun vadeli ortak planınızı konuşma zamanınız geldi. Gelecek sefere kayınvaliden bir süreliğine geliyorum dediğinde ne yapacaksınız? Para istediğinde ne diyeceksiniz? Ne sıklıkla onu ziyaret edeceksiniz? İkinizin de kabul etmeyeceği davranışlar ve kırmızı çizgileriniz neler?
Tatillerinizden mali konulara kadar tüm farklı senaryoları konuşun. Hayat tuhaflıklarla doludur ama siz sınırlarınızı sağlam kurar ve bunları desteklerseniz, kendinizi ve ilişkinizi koruyabilirsiniz.
Şimdi gerçekten zor olan kısma gelelim: Bu sınırları kayınvalidene anlatabilmesiniz. Onu sevdiğinizi ve değer verdiğinizi söyleyin, gelecek yıllarda hep birlikte mutlu olabilmek için, birbirinizden bazı beklentiler oluşturun. Ona nasıl hissettiğini sorun ve ne sınırlar koyacağınızı ona söyleyin.
Mektubunun sonuna doğru, kayınvalidenin kendini senden daha önemli göstermeye çalıştığını bu durumun seni üzdüğünü, belirtmiştin. Kafanın çok karışmasına ve kocanın seni ne kadar sevdiğini unutmana izin verme. Özellikle kayınvalidenin kıskanç bir şekilde aranızı açmaya çalıştığını hissedersen, bu hissini kocanla paylaş. Her ne kadar kayınvaliden kâbus gibi bir kadın olsa da; kocan sadık, sana âşık bir koca ve annesini seven, saygılı bir evlat olabilir. Kesinlikle bu durumla başa çıkabilirsiniz. Akrabaları ilişkilerine burnunu sokan ilk çift siz değilsiniz ve son da olmayacaksınız. Kayınvalidenin huzursuzluklarının ilişkinizi etkilemesin.
Tekrar söylüyorum, kolay olmayacak. Fakat bence kocanla beraber iş birliği yaparak yaşadığınız bu stresi azaltabilirsiniz. Bunu hak ediyorsunuz. Kocanızla beraber geleceğiniz için çalışmaya ve geleceğinizi oluşturmaya odaklanmalısınız. Ayrıca hayatınızda annesi varken yaşamanın da bir yolunu bulmalısınız – hayatınıza tamamen müdahil olmasına izin vermeden.
SORU
Erkek arkadaşımla beş yıldır beraberiz. Güzel zamanlarımız oluyor fakat bu yıllar içerisinde partilerde çok vakit harcadık ve sarhoş olarak kavga ettiğimiz çok zamanımız oldu. Bana bağırdı ve bir sürü şey söyledi. Fiziksel şeyler de yaşandı ve ertesi gün kalktığında her şeyin iyi olmasını ve benim her şeyi affedip unutmuş olmamı istiyor. Çok kötü bir kavgadan sonra neyse ki bu kadar çok içmeyi birkaç yıl önce bıraktı. Ondan korkmuyorum. Sadece onun hakkındaki duygularımı ona hiç açamıyorum. Hislerimi her açmak istediğimde, aklım gidiyor ve ne diyeceğimi unutuyorum. Artık hiç mutlu olmadığımı, sadece sessizce orda oturup onun konuşmasını beklediğimi söylüyor. Nasıl çıkacağımı bilmediğim, kötü bir depresyona girdiğimi hissediyorum. Bazen ayrılsam nasıl olur diye düşünüyorum fakat kaçamadığım felç edici korkularla boğuluyorum. Onu terk edemem çünkü bana ihtiyacı var. Onu terk edemem çünkü artık tek başıma kalamam. Onu terk edemem çünkü tek başıma bakamayacağımdan korktuğum iki köpeğimiz var. Onu terk edemem çünkü ailem çok uzakta ve ben yalnızım. Onu terk edemem çünkü onsuz bir hayat düşünemiyorum. Tamamen kayıp haldeyim ve artık kendimi hissedemiyorum.
UZMANIN CEVABI
Onu terk et. Erkek arkadaşı tarafından fiziksel olarak istismara uğradığını söyleyen birine ben “Onu terk et” cümlesinden başka hiçbir şey söylemem. İçki veya uzayan geceler veya diğer hiçbir özür umurumda değil. Benim tavsiyem: Onu terk et.
Biliyorum zor olacak (buna daha sonra geleceğim). Fakat sana daha iyi davranan birisini bulabilirsin. Yalnızken daha mutlu ve daha güvenli bir kadın olarak yaşayabilirsin. Daha serbest, daha değerli ve daha kararlı hisseder ve daha az korkarsın. Fakat bunun için onu terk etmek zorundasın. Şimdi.
Biliyorum karmaşık fakat bu kötü bir ilişki. Tabii ki seni aşağılayan ve sana fiziksel olarak kötü davranan bir adama duygularını açarken sorun yaşarsın. Tabii ki seni tekrar tekrar yaralayan bir kişiden ayrılmayı düşününce “kaçamadığın felç edici korkularla boğulursun.” Bana “affedip unutmanın beklendiğini” söylediğinde şunu merak ettim: Neden, bu dünyada, unutmaya zorlanasın ki? Neden ruh halini denetim altında tutuyor ve nasıl hissetmen gerektiğini söylüyor? Onsuz hayat yaşayamayacağına dair hayallerini bile değiştirmesine rağmen, lütfen, hayal et. Sonra, onu terk et.
Bu adamdan ayrılma zor olacak fakat yollar var. Köpeklerine bakabilirsin ve daha önemlisi kendine bakabilirsin. Kafanın net olduğunu ve ne yapmak istediğini bildiğini söyleyebilirim. Şimdi bunu yapma zamanı. Ailenin uzak olması sorun değil. Yardım alabilirsin. Tekrar başlayabilirsin. Aileni, bir terapisti veya alo kriz hattını ara. Bir arkadaşından geçici bir yardım isteyebilirsin. Yerel sığınma evlerine gidebilirsin. Ya da tek başına yeni bir yere taşın. Yeni bir başlangıç yaptığında mutsuz olduğun rolü oynamak zorunda kalmayacağını sakın unutma. Tekrar başlayabilirsin.
En çok, kendine güven. Kontrol edilen bir ilişkide, kötü bir adam kadına sık sık, tekrar tekrar, kendine bakamayacağını ve tek başına yaşayamayacağını söyler.
Kadının yaptığı en ufak şeyin bile yanlış olduğunu söyler ve kadını yararsız olduğuna ikna etmeye çalışır. Kendisi olmadan yaşayamayacağını söyler ve olan her şey kadının hatasıdır. Adam bunu defalarca söyler ve bazen kadın da buna inanır. Bu bir yalan.
Onun bu yalanına inanma. Sen kendi kendine yetebilen yetişkin bir kadınsın. Ona ihtiyacın yok. Onu terk et. Köpekleri al. Yoluna bak. Kendine güven.