Masum Türker: "geçmişte Yaptıklarımızı Artık Yapmayacağız"

Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Masum Türker, yerel seçimler öncesinde adaylarını teker teker açıkladıklarını belirterek, "DSP, bu seçimlerde geçmişte yaptığını yapmayacak. Hiçbir partiyi desteklemeyecek" dedi.Özel bir üniversitenin düzenlediği 'Siyaset Akademisi' programında açıklamalarda bulunan DSP lideri Masum Türker, 1 Aralık'tan bu yana belediye başkan adaylarını açıklamaya devam ettiklerini söyledi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayını ve bazı ilçe belediye başkan adaylarını yarın açıklayacağını söyleyen Türker, önümüzdeki hafta sonuna kadar Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayını kamuoyuna duyuracaklarını dile getirdi.DSP'nin bu seçimlerde hiçbir partiyi desteklemeyeceğini ifade eden Türker, "DSP, bu seçimlerde geçmişte yaptığını bu sefer yapmayacak. Hiçbir partiyi desteklemek adına seçime katılmaktan vazgeçmeyecek. Bu seçim, Türkiye'nin geleceği açısından önemli. Bu seçimde kimin galibi olduğunu düşünmekten çok, partilerin alacağı oy oranları, yeni demokratikleşme paketindeki hazine yardımı ve yeni oluşturulacak olan yüzde 3 ile 5 arasında değişecek baraj durumunun, seçmenin gelecek için değerlendirme yapmasını sağlayacak. Türkiye'de 1983 yılında, son anda seçim yasalarına eklenen maddeyle birlikte baraj sistemi getirildi. Türkiye, 2 ya da 2,5 parti modunda dizayn ediliyor. Böylesine bir dizaynın ne kadar yanlış olduğunu görüyoruz. İktidar partisi kendisini destekleyen kesimlerle bile artık kavga eder hale geldiğini görüyoruz. Siyasi parti sayısı azaldıkça otoriter rejimlerin işaretleri ortaya çıkar. Bunun önüne geçmenin yolu herkesin kendini ifade edebileceği, örgütlenebileceği partilerin olmasıdır. DSP'nin bu yerel yönetimlerde yaklaşım olarak genelin dışında, farklılığını ortaya koyarak gereken sonucu alacağına inanıyorum" diye konuştu."FİŞLENMELER ARTIYOR"Cemaat mensuplarının fişlendiği iddiaları hakkında da konuşan Türker, bu dönemde fişlenmelerin daha da arttığını öne sürerek, "Fişlemeler bu iktidar döneminde daha da arttı. 2003 yılında Atatürkçü düşüncede olanlara fişlemek için ayrı bir organizasyon yapıldığı medyada yer almıştı. Birçok kurgunun, Ergenekon ve Balyoz davalarının o oluşturulan birimden sonra ortaya çıkarıldığını biliyoruz. İktidar partisi aslında her yeri gözleyerek, insanları baskı altına alarak, özgürlükleri kısıtlayarak yönetmek istiyor" ifadelerini kullandı.