Başrollerinde Birkan Sokullu, Ezgi Mola, Farah Zeynep Abdullah ve Merve Dizdar’ın oynadığı Masumlar Apartmanı dizisi salı gecelerini adeta abluka altına aldı. Reyting listelerinde rakiplerine fark atmayı başaran yapımın konusu Gülseren Budayıcıoğlu’nun Madalyonun İçi kitabına dayanıyor. Senaryo hazırlanırken kitaptaki hikayenin temeline bağlı kalınan dizi bazı noktalarda romandan ayrılıyor. Özellikle Gülben karakteri kitap ve dizi arasında oldukça bir geçişli role sahiptir. Sizler için bu noktaları araştırdık...
Çöp Ev hikayesinde Safiye, Gülben ve Neriman kardeşlerin hayatı konu alınıyor. 2003 yılında basılan bu kitap aslında 1990’lı yıllarda Ankara’dan geçen gerçek bir hikayeyi anlatıyor. Ankara’da hali vakti yerinde olan bir ailenin takıntılarını anlatan bölümler dizide de yerini aldı. Kitapta dizide anlatıldığı gibi büyük abla Safiye’nin temizlik hastalığı, ortaca kız kardeş Gülben’in altını ıslatması işleniyor. Bir de bu ikilinin kız kardeşleri Neriman’ın hikayesi göze çarpıyor. Masumlar Apartmanı dizisinin aksine kitapta Han ve İnci karakterleri bulunmuyor. Aile 3 kardeşten oluşuyor ve kızların annesinin travmatik bir dönem geçirmesinin nedeni de eşine erkek evlat verememesi olarak işleniyor. Kızları olduğu için kendisini güçsüz ve eşi tarafından sevilmeyecek bir insan olarak algılayan anneleri, kızlarıyla ilgilenmemeyi tercih ediyor. Aslında kitapta 7 kız kardeşlerinin olduğu ve diğer 4 tanesinin bakımsızlıktan öldüğüne dair bir detay yer alıyor.
Kitap ve dizi arasındaki en büyük fark aslında Han karakterinin olmamasından kaynaklanıyor. Bu nedenle dizide anlatıldığı gibi Gülben ve Esat aşkını kitapta görmüyoruz. Neriman kitapta 27 yaşında ve çalışan bir genç kadın olarak işleniyor. Neriman ablası Gülben’in altını ıslatmasının 31 yaşına kadar devam etmesi üzerine onu bir psikoloğa götürmeye karar veriyor. Kitapta Neriman’ın seansa girmesiyle beraber ailesinin hayat hikayesi ortaya çıkıyor. Olaylar aslında Gülben’in Gülseren Budayıcıoğlu’nun seansına gelmesiyle başlıyor. Safiye Gülben’in terapiye gitmesine büyük bir şiddetle karşı çıkıyor ancak aile sırasıyla doktor hanımdan terapi alıyor.
Gülben ilk seansa geldiğinde doktor hanıma altını ıslatma probleminden söz ediyor. Aslında görüşmeye oldukça kapalı bir karakterdir. Hatta seans sırasında çoğu kez gerçek fikirlerini açıklamaktan çekinmiştir. Çocukluğundan beri bu rahatsızlığı yaşandığı söyleyen Gülben herhangi bir stres, endişe ve korku anında altını ıslattığını anlatıyor. İlk seanstan sonra Gülben uzun bir süre doktora gitmiyor. Neriman duruma el atıyor ve ablaları için doktor hanımdan yardım istiyor. Gülben’in aslında altını ıslatma problemi çocukluk travmasına dayanıyor. İlk kez altını ıslattığında Gülben’in annesi onun cinsel organına çakmakla ateş tutuyor. Çok büyük bir korku yaşayan Gülben aslında bu olaydan sonra her endişe anında altını ıslatmaya başlıyor.
Bu üç kız kardeşten ilk olarak Neriman evleniyor. Ardından ise Gülben'e bir talip çıkıyor. O da komşularından birinin kardeşi olan Selami'dir. Daha önce bir evlilik yapan ve eşini hastalık nedeniyle kaybeden Selami Gülben’i görür görmez aşık oluyor. İlk evliliğinden çocuğu olmayan Selami, Gülben'den tam 9 yaş büyük olmasına rağmen son derece bakımlı, yakışıklı ve karizmatik bir adamdır. Bir sebze halinde pazarcılık yapan Selami’nin Gülben’e talip olmasına ablası Safiye ilk başlarda şiddetle karşı çıkar. Neriman da evlendiği için Gülben giderse kendisinin yalnız kalacağını düşünen Safiye bir süre sonra bu fikrinden vazgeçiyor ve Gülben ile Selami evliliğini onaylıyor.
Gülben ve Selami evleniyor. Gülben evlendikten 3 ay sonra eşi Selami Bey tesadüf eseri daha önce tedavi gördüğü klinikten randevu alıyor. Selami Bey ve Gülben kliniğe çıkıp geliyorlar. Ancak Gülben daha önce burada tedavi gördüğüne dair eşine hiçbir şey söylemiyor. Hatta oldukça çekingen tavırlarla hareket ediyor. Selami Bey doktora önceki evliliğinde eşinin kanser hastası olduğunu ve çocukları olmadığı için çok zor bir süreç yaşadıklarından bahsediyor. Gülben ile çok mutlu olduklarını anlatan Selami Bey, eşinin temizlik ve titizlik takıntısından bunaldığını anlatıyor. İşten geldiğinde Gülben’in kendisinden “Dışarıdaki pisliği eve getirme” diyerek kapı eşiğinde kıyafetlerini çıkartmasını istediğini söyleyen Selami Bey evliliğinin bitme noktasına geldiğinin altını çiziyor. Selami Bey’in akrabalarını eve almamaya kadar varan rahatsızlığına ve doktor hanımın eski hastalığının tekrar etmeye başladığını söylemesine rağmen Gülben durumu bir türlü kabullenmiyor.
Doktor hanım da Gülben'i o tedaviyi istemediği için iyileştiremeyeceğini söylüyor, bu duruma en çok da Selami Bey üzülüyor. Doktorun ilaç dahi vermemesi üzerine Selami Bey duruma el atıyor. Eşine karşı oldukça nazik, sevgi dolu ve kibar olan Selami Bey bir gün eve çamur ve kir içinde geliyor. Bu da yetmezmiş gibi üzerindeki bütün pisliği eve bulaştırıyor. “Ben istemediğim sürece hiçbir şey yıkanmayacak” diyen Selami Bey’in davranışları karşısında Gülben bir anda şaşkınlığa uğruyor. İlk başta ağlayarak duruma tepki veren Gülben zaman içerisinde kabulleniyor. Süreç ilerledikçe eşini kaybetmek istemeyen Gülben iyileşiyor. Selami ve akrabalarıyla aralarındaki ilişkiyi de düzeltiyor.
Hikayenin detaylarına yer vermişken sonunu paylaşmasaydık olmazdı. Bu yüzden hikayenin finalini de getiriyoruz. Gülseren Budayıcıoğlu’nun bir seansında Neriman onu kendi evlerine davet ediyor. Doktor hanım kapının eşiğinde Safiye ile seanslara başlıyor. Gülben ve Safiye kullandığı ilaçlardan sonra iyileşme sürecine giriyor. 3 ay sonunda Safiye evden çıkarak doktorun kliniğine gitmeyi başarıyor. 1 yılın sonunda ise apartmanda yer alan bütün çöpler atılıyor. Gelelim mutlu sona... Neriman yıllar önce kendisini istemeye gelen sevgilisiyle evleniyor ve Can isminde bir çocukları oluyor. Safiye’nin hayatındaki en büyük amacı Can’ı iyi bir insan olarak yetişmek oluyor. Safiye de kendisini gönüllü annelik kuruluşlarına adıyor.