Az gelişmiş oartlarından dolayı yaşama şansı çok düşük olan Green, 3 yaşında geçirdiği bir dizi kalp ameliyatından sonra doktorların deyimiyle “mucize bebek” olarak hayata döndüğünü ancak daha ciddi ve nadir görülen bir hastalığa yakalandığını söylüyor.
Büyükannesi ve büyükbabası tarafından büyütülen Green, bir kız kardeşinin başka bir aileye evlatlık verildiğini, babası ile iki erkek kardeşinin yerini ise hiç bilmediğini, onları hiç görmediğini ifade ediyor.
Methemoglobinemiya denilen bir kan hastalığı nedeniyle ten rengi mavi olan Green, ailesini bulabilme ümidiyle ABD’nin Kentucy kentinde yaşayan ve aynı hastalıktan olan Fugate ailesinin genlerini araştırıyor. Genlerinde bir uyum çıkması durumunda Green hiç tanımadığı babasını bulabileceğini tahmin ediyor.
46 yaşındaki Green, “İlkokulda rengim mavi olduğu için arkadaşlarım benimle dalga geçerdi. Ölü gibi gözüküyorum. Dudaklarım mor, el ve ayak tırnaklarım ise çok koyu renk. İyi bir şekilde nefes bile alamıyorum. Kırmızı kan hücreleri bana yeteri kadar oksijen vermiyor” diyor. Hastalığı babasının genlerinden aldığını düşünen Green, “Bulanık bir fotoğrafını görmüştüm, benim gibi solgun bir teni var” diyor.
Babasının hayatta olup olmadığını dahi bilmediğini belirterek “Sadece nereden geldiğimi ve ailemin geçmişini bilmek istiyorum. Bunu tarif etmek çok zor” diyen Green, babası Bob Green ile ilgili sadece şu anda 73 yaşında olduğunu, kamyon şoförlüğü yaptığını ve akrabalarıyla yaşadığını bildiğini söylüyor.
Green’le akraba olması ihtimali olan Fugate ailesinin 1980’ler ve 1990’larda ülkenin farklı yerlerine göç ettiiği, Virginia ve Arkansas’a yerleşen grubun Green’in baba tarafından akrabaları olabileceği düşünülüyor.
Minnesota Mayo Clinic Hematoloji uzmanı Dr. Ayalew Tefferi, “Bu, çok sık karşılaştığımız bir hastalık değil. Tıp okullarında ve hematoloji sınavlarında karşılaşılan bir durum” dedi.
ABC