ANKARA (İHA) - Sorunlarına çözüm bulmak için 15 yıldır devlet katında çözüm arayan Diyanet İşleri Başkanlığı'nın "Mavi Kitaplı" isyanı da işe yaramadı. Sorunlarını kitap haline getiren ve Başbakanlığa gönderen Diyanet, problemlerini büyük ölçüde hafifletecek olan Teşkilat Yasa Tasarısı'ndan bu yasama döneminde umudunu kesti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın üzerinde bizzat çalıştığı taslak, önümüzdeki yasama dönemine kaldı. Devlet Bakanı Mehmet Aydın da, tasarının bu yasama döneminde Meclis'e gönderilmeyeceğini doğrulayarak, önceliğin başka yasalarda olduğunu söyledi.
Binlerce kitap bastırarak hem görevlerini hem de sorunlarını kamuoyuyla paylaşan Diyanet, kitapçığı milletvekillerinin yanı sıra Başbakanlıkğa da göndermişti. 32 sayfalık kitapçıkta Diyanet'in "Devlet memurları arasında en az maaşı biz alıyoruz", "Vekil imam hatiplerin hali perişan", "Camiler imamsız", "Acil kadrolara ihtiyacımız var" şeklinde sorunlarına yer verilmişti. Kitapçıkta en acil çözülmesi gereken sorunların başında da yeni Teşkilat Kanunu'nun acilen çıkarılması yer alıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın teşkilat ve görevleri hakkındaki kanun tasarı taslağı çalışmalarının tamamlanmasını isteyen Diyanet, taslağın bir an önce yasalaştırılmasını talep etmişti.
Diyanet'in bu isyanı Başbakanlıkta karşılık bulmadı. Aylardır Başbakanlıkta bekletilen ve kurumların görüşüne sunulan taslak, çalışmanın bu yasama döneminde çıkarılmaması kararlaştırıldı. Son olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın üzerinde bazı rötüşler yaptığı taslak çalışmanın önümüzdeki yasama dönemi Meclis gündemine getirilmesi benimsendi. Diyanet'in dört gözle beklediği taslakla ilgili bekletilme kararını Devlet Bakanı Mehmet Aydın da doğruladı. Aydın, Diyanet Teşkilat Yasa Taslağı'nın henüz Bakanlar Kurulu'na sevk edilmediğini belirterek, "Bu yasama dönemine yetişmez. Ancak önümüzdeki dönem Meclis gündemine getirilebilir. Çünkü daha öncelikli yasa tasarıları var" diye konuştu.
Diyanet'in hazırladığı kitapçıkta başkanlığın görev alanları, ilkeleri ve AB uyum çerçevesinde yaptıkları sıralandı. Kitabın sonuna doğru yer alan "Sorunlar" bölümünde ise başkanlığın ve personelin durumu şu ifadelerle dile getirildi:
- Diyanet İşleri Başkanlığı'nın teşkilat ve görevleri hakkındaki kanun tasarı taslağı bir an önce tamamlanarak yasalaşmalı
- 1990'dan beri Diyanet İşleri Başkanlığı'na kadro tahsis edilmemiştir. Her yıl yaklaşık bin 700 personel emekli olmaktadır. Bin 500 civarında personel de istifa, ölüm, kurum değişikliği gibi sebeplerle ayrılmaktadır. Kadro ihtiyacı her geçen yıl daha da artmakta ve kadrosuz camiler hızla çoğalmaktadır
- 22 bin 780 caminin görevlisi yok. Mevcudu korumak için yılda 4 bin 200 görevli atanmalıdır. Toplumsal dayanışmayı, birlik ve beraberlik ruhumuzu canlı tutmak, dini ve milli değerlerimizi zedeleyici hareketlere fırsat vermemek için kadrosuz camilere kadro tahsisi yapılarak münhal kadrolara atama izni verilmelidir
- Vekil imam-hatiplerin asaleten atanmalarını sağlayacak hukuki düzenlemeler yapılmalı, boş kadrolar doldurulmalıdır
- 3 bin geçici Kur'an kursu öğreticisi atanmayı beklemektedir. Ayda 150 Yeni Türk Lirası ile çalışan 3 bin geçici Kur'an kursu öğreticisi bulunmaktadır. Bu öğreticileri sosyal güvence de sağlanmalı
- Yurtdışında acilen 350 personele ihtiyaç vardır
- Bazı kurum ve kuruluşlarda çalışanlara sağlanan ilave ek ve tazminatlar gibi, Diyanet İşleri Başkanlığı personelinin mali ve özlük haklarında da iyileştirmeler yapılmalıdır - Kamu personeli içinde en düşük maaşla çalışan Diyanet İşleri Başkanlığı personelidir. Bu durum personelin hizmet verimliliğini azaltmakta ve kurum değiştirme talebini arttırmaktadır.