Mavi Marmara soruşturması: Türkiye-İsrail uzlaşma çabaları sonuçsuz

İsrail'in Mavi Marmara gemisine yaptığı kanlı baskını soruşturan BM Komisyonu raporu öncesinde, iki tarafın uzlaşma formülü bulma çabalarının şimdilik sonuçsuz kaldığı bildiriliyor.

Türk ve İsrailli yetkililerin, Mavi Marmara gemisine yapılan kanlı baskını soruşturan BM Komisyonu raporunun öncesinde anlaşmaya varma çabalarının sonuçsuz kaldığı bildiriliyor.

Fransız haber ajansı AFP'ye adının açıklanmaması koşuluyla bilgi veren bir Türk yetkili, iki ülke yetkililerinin BM raporunu imzalamayı reddettiklerini söyledi.

İsrail basını da diplomatik kaynaklara dayandırdığı haberlerinde New York'ta yürütülen görüşmelerin sonuçsuz kaldığını duyuruyor.

İsrail'in 2010 yılında Gazze'ye yardım malzemesi götüren filodaki Mavi Marmara gemisine yaptığı baskın sonucunda dokuz kişinin ölümüyle ilgili Birleşmiş Milletler raporunun bugün BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mun'a sunulması planlanıyordu.

Reklam
Reklam

Raporun şu aşamadan sonra ne zaman sunulacağı konusunda bir takvim açıklanmış değil.

Ancak ajanslar, raporun ana hatlarına ilişkin bilgilerin bir süredir sızmakta olduğunu ve BM Komisyonu'nun İsrail'e "orantısız güç kullanma" eleştirisi yaptığını, ayrıca ölümleri "kabul edilemez" olarak nitelediğini bildiriyor.

İsrailli kaynaklar ise raporda Türkiye'ye de eleştiri yapıldığını ve İsrail'in Gazze'ye yardım filosuna operasyon düzenlemesinin "meşru" olduğu sonucuna vardığını söylüyor.

Lieberman: Özür dilemeyiz

Mavi Marmara, İnsani Yardım Vakfı'nın organizasyonu ile İsrail ablukasındaki Gazze'ye yardım malzemeleri götürmek üzere bir grup gemi ile birlikte 2010 Mayıs'ında yola çıkmış, 31 Mayıs sabahı İsrail askerlerinin baskınına uğramıştı.

Kanlı baskının ardından Türkiye, İsrail büyükelçisini geri çağırmış ve bu ülkeyle ilişkilerinin "bir daha asla eskisi gibi olmayacağını" açıklamıştı.

Türkiye, İsrail'in baskın nedeniyle özür dilemesini, kurbanların ailelerine tazminat ödemesini istiyor.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu birçok vesileyle yaptığı açıklamalarda, İsrail'le ilişkilerin düzeltilmesi için, "özür dilenmesini" bir ön koşul olarak ortaya koymuştu.

Reklam
Reklam

Dün Romanya'da bir açıklama yapan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Türkiye'nin son yardım filosuna katılmadığını kayda geçirdiklerini ve Türkiye ile ilişkileri düzeltmek istediklerini söylemişti.

Ancak, iki ülke diplomatları arasında BM çatısı altında yapılan görüşmelerde uzlaşma için uygun bir formül bulunamadığının ortaya çıkmasından hemen sonra bir açıklama yapan İsrail Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman Türkiye'nin özür talebine cevaben, "Özür dilememiz için bir neden yok. Türkiye koşullar belirleyebileceği ve bizim de onlar süpergüçmüş gibi bunu kabul ettiğimiz yolunda bir izlenim yaratmak istiyor. Bu onlar için bir onur meselesi." dedi.

Lieberman ayrıca, özür dilemeyi "taviz değil, aşağılanma" olarak gördüğünü de belirtti.

Mavi Marmara raporunun 18 Mayıs'a kadar BM Genel Sekretere sunulması planlanmış ancak Türkiye ile İsrail'in raporun sonuçları üzerinde anlaşmaya varamaması üzerine ertelendiği iddia edilmişti.

Kanlı baskını soruşturan komisyonun başkanlığını Yeni Zelanda'nın eski başbakanı Geoffrey Palmer, başkan yardımcılığını ise Kolombiya eski cumhurbaşkanı Alvaro Uribe yürütüyor.

Reklam
Reklam

BM Genel Sekreteri Ban ki-Mun tarafından 2010 yılı Ağustos ayında kurulan komisyonda Türkiye'den emekli büyükelçi Özdem Sanberk ve İsrail'den Joseph Ciechanove de yer alıyor.

Mavi Marmara gölgesinde Türkiye-İsrail ilişkileri

Gazze'ye İsrail ablukasını kırmak amacıyla 2010 yılında yola çıkan ve Mavi Marmara gemisinin de katıldığı yardım filosu, Türkiye ile İsrail ilişkilerinin tarihte en fazla gerildiği bir dönemi açmıştı.

Türkiye'nin geçen yıl uluslararası planda savunduğu yardım filosuna bu yıl mesafe koyması ve İsrail'le ilişkilerini düzeltmeye yönelmesi ülkenin, Arap devrimleri ve Suriye'deki gerilimin ardından dış politika eksenini ve stratejik hesaplarını değiştirmesine bağlanıyor. Ancak İsrail'in ilişkileri düzeltmek istediği yolundaki açıklamalarına ve Türkiye'den gazetecileri davet ederek ilişkilerin normalleştirilmesi taleplerini aktarmasına ve BM çatısı altındaki görüşmelere rağmen ilişkilerin normalleşmesi yolunda somut bir adım atılamadı.

İsrail basını, kendilerine bilgi veren Batılı diplomatik kaynakların, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ilişkileri sessiz bir şekilde düzeltmeyi hedeflerken, İsrailli politikacıların iç politikada kazanım elde etmek için yakınlaşma çabalarını yüksek sesle dile getirdiklerini ve bunun da Türkiye'yi rahatsız ettiğini söylediğini aktarıyor.

Reklam
Reklam