Istanbul, 31 Mayıs (DHA) - Merkez Bankasın’nın (MB) Finansal İstikrar Raporu’nda, bankanın elindeki tüm politika araçlarını fiyat istikrarını sağlama ve finansal istikrarı destekleme hedefleri doğrultusunda etkin biçimde kullanmaya devam edeceği belirtildi.
MB’nın Mayıs ayı Finansal İstikrar Raporu’nda öne çıkan mesajlar şöyle,
- Küresel ölçekte büyüme yavaşlarken iktisadi politika belirsizlikleri yüksek seyrediyor.
- Son dönemde açıklanan veriler ekonomideki dengelenme eğiliminin devam ettiğini gösteriyor.
- Artan mal ve hizmet ihracatının katkısıyla cari dengedeki iyileşmenin sürmesi bekleniyor.
- Kredi büyümesinde ılımlı bir toparlanma gözlendi.
- Türkiye’nin hane halkı borçluluğu gelişmekte olan ülkeler ortalamasının altında seyrediyor.
- Reel sektör yabancı para açık pozisyonu kademeli olarak gerilemeye devam ediyor.
- Sermaye yeterliliği ve likit varlık düzeyi bankacılık sektörünün risklere karşı dayanıklılığını destekliyor.
Merkez Bankası Başkanı Murat Çekinkaya yaptığı açıklamada, küresel ekonomiye dair yavaşlama sinyalleri güçlenirken yurt içi iktisadi faaliyette dengelenme eğiliminin devam ettiğini ve sermaye yeterliliği, özkaynak kârlılığı ve likit varlık düzeyinin bankacılık sektörünün risklere karşı dayanıklılığını desteklediğini söyledi.
Kredi büyümesi toparlanmasının ılımlı olduğunu belirten Çetinkaya, “Alınan önlemlerin de etkisiyle reel sektör yabancı para açık pozisyonu kademeli olarak gerilemektedir. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası elindeki bütün politika araçlarını fiyat istikrarını sağlama ve finansal istikrarı destekleme hedefleri doğrultusunda etkin biçimde kullanmaya devam etmektedir” dedi.
MB’nın genel değerlendirmesinde, Fed’in “sabırlı” para politikası duruşuna geçeceğini ilan etmesi ile beraber küresel tahvil faizlerinde meydana gelen düşüşlerin, yatırımcıları getiri arayışına yönelttiği ve artan risk iştahı neticesinde GOÜ tahvil piyasalarına net portföy girişleri görüldüğü belirtildi. Küresel finansal koşullardaki göreli gevşemenin etkisiyle, genel olarak gelişmekte olan ülkelerin borçlanma maliyetlerinin düşmüştüğü ve risk primlerinde iyileşme görüldüğü açıklandı.
MB’nın Finansan İstikrar Raporu’nda şu değerlendirmeler yapıldı:
“2018 yılı son çeyreğinde, yurt içi iktisadi faaliyetteki dengelenme süreci belirginleşmiş; yurt içi talep daralırken, net ihracattaki güçlü artış ekonomideki yavaşlama sınırlandı. Son dönemde açıklanan veriler, ekonomideki dengelenmenin 2019 yılı ilk çeyreğinde devam ettiğini göstedi. Bu döneme ilişkin öncü göstergeler, iktisadi faaliyette 2018 yılı ikinci yarısında başlayan yavaşlama eğiliminin azaldığına işaret ediyor.
“Mevcut Rapor döneminde, yurt içi talebin daralması, gecikmeli kur etkilerinin azalması, ithal girdi maliyetlerinin gerilemesi ve sıkı parasal duruşa bağlı olarak enflasyon göstergelerinde bir miktar iyileşme eğilimi görüldü.
“Mart ayında kur etkisinden arındırılmış (KEA) toplam yıllık kredi büyümesi yüzde 4.5 seviyesinde gerçekleşti.
“Kur riski yönetimi konusundaki farkındalığın artmasının ve yatırımlardaki zayıf seyrin etkisiyle firmaların yabancı para (YP) kredi talebi sınırlı düzeyde gözlenirken; kredi talebi daha çok işletme sermayesi amaçlı olarak yerel para cinsinden gerçekleşti. Bireysel kredi talebinde, piyasa koşullarının tüketici güvenine yansıması, varlık fiyat değişimleri, finansal ürün fiyatlamaları, istihdam ve hanehalkı reel gelirine dair gelişmeler belirleyici rol oynadı.
“2018 yılı boyunca azalan reel sektör YP açık pozisyonu, 2019 yılı ilk çeyreğinde bu eğilimini korudu. Açık pozisyon tutarı 2019 yılı Şubat ayı itibarıyla 197 milyar dolar oldu.
“Bankaların likidite yapısına dair göstergeler olumlu seyrini sürdürdü. Mevcut Rapor döneminde, düşük kredi büyümesi ve bankaların likidite tercihleri doğrultusunda sektörün likidite karşılama oranları bir miktar yükseldi.” (Grafik)