Mc Donalds'ın obezite savunması

Mc Donalds'ın Türkiye Genel Müdürü Sadi Fansa, sağlıksız olduğu ve obeziteye yol açtığı gerekçesiyle dünyada "fast food" ürünlere yönelik artan tepkileri değerlendirirken, "Biz hiç olmazsa kaliteli ve hijyenik ürün satıyoruz" savunmasında bulundu.

Fansa, "fast food"un yalnızca Mc Donalds ürünlerinden ibaret olmadığını belirterek, "Köşebaşında satılan döner de, ayaküstü yediğiniz çerez ya da kraker de fast food sınıfına girer. Yalnızca Mc Donalds'ın eleştirilmesi haksızlık. Biz hiç olmazsa dünyanın her yerinde aynı kalite ve hijyen ile ürün satıyoruz" dedi.

Fansa, 16. Kalite Kongresi kapsamında düzenlenen "Türkiye Müşteri Memnuniyeti Endeksi Şampiyonlarından Müşteri Memnuniyeti Yaklaşımları" başlıklı oturumda yaptığı konuşmada, sadık müşteri yaratmak için markaya duyulan güvenin artırılması gerektiğini söyledi. Müşteri sadakatinin "sırça köşk" gibi kolay yıkılabileceğini ifade eden Fansa, bu nedenle standartların sürekli korunmasının önemine işaret etti.

Reklam
Reklam

Son 20 yılda gıda üreticilerinin üretim süreçleri, standartları ve müşteri memnuniyeti konusunda önemli ilerleme kaydettiğini vurgulayan Fansa, son yıllarda "müşteri" yerine "misafir" kelimesini kullanmaya başladıklarını söyledi.

Konuşmasının ardından katılımcıların sorularını da yanıtlayan Fansa, katılımcılardan gelen obezite, sağlıksız ürün ve çevre kirliliğine ilişkin sorulara karşı McDonalds'a "haksızlık edildiğini" savundu.

"BİZDEN YEYİP RAHATSIZLANANLARIN ORANI ÇOK DÜŞÜK"

Bir katılımcının "Fast food ürünlerinin sağlıksız olduğuna ilişkin eleştirilere karşı ürünlerinizi daha sağlıklı hale getirmeye yönelik çalışmalarınız var mı?" şeklindeki bir sorusuna karşılık Fansa, bir gıda maddesinin zararlı olması için insan sağlığına zararlı katkı maddeleri içermesi gerektiğine işaret ederek, "Bizim etimiz yüzde yüz sığır etidir. Her gün 53 milyon kişi, Mc Donalds restoranlarında yiyor. Binde biri bile rahatsızlansa bu 53 kişi anlamına gelir ki, hiçbir firma böyle bir durumla baş edemez. Dolayısıyla bizim ürünlerimizden dolayı rahatsızlananların oranı, risk algılayışımızın dışında kalacak kadar küçüktür" dedi.

Reklam
Reklam

"GÜNDE 5 ÖĞÜN SALATA YİYEN DE RAHATSIZ OLUR"

ABD'de McDonalds ürünlerini karalayan bazı filmler yapıldığını hatırlatan Fansa, "Filmde günde 5 öğün Mcdonalds ürünlerini yiyen biri, bir ayın sonunda rahatsızlanıyor. Bu Mcdonalds'ın değil, dengesiz beslenmenin bir sonucudur. O kadar salata da yeseniz, bir ayın sonunda vücudunuzda bir rahatsızlık çıkar" diye konuştu.

Fasta, McDonalds'ın çok çöp üreten bir şirket olduğu eleştirilerine ise, çöp üretimini dünyanın bir sorunu olduğunu söyleyerek yanıt verdi. Fatsa, McDonalds olarak, yarattıkları çöpün büyük kısmını geri dönüştürerek ambalajlarında kullandıklarını da sözlerine ekledi.

"KÖTÜ SİGORTALILAR SİSTEMDEN UZAKLAŞTIRILACAK"

Axa Oyak Genel Müdürü Cemal Ererdi de, sigortacılık sektöründe müşteriler için en önemli unsurun güvenlik olduğuna işaret ederek, karlı büyümeyi müşteri memnuniyetiyle eşgüdüm içinde götürdüklerini kaydetti. Etkinliği artırdıkça giderlerin azaldığını ve bunun da müşteriye olumlu yansıdığını ifade eden Ererdi, "Bu çerçevede çalışan sayımızı 4 yılda yaklaşık yüzde 40 oranında azalttık. Hasar dosyası hazırlama süresini 18 günden 2 gün 1 saate kadar indirdik" dedi.

Reklam
Reklam

Sigortacılık sektöründe bir daralma yaşanıp yaşanmayacağına ilişkin bir soruya ise Ererdi, "Sektörün iyi sigortalıları koruyan hale gelmesi, kötü sigortalıları ya sistemden uzaklaştıracak ya da kurallara uymalarını sağlayacaktır" yanıtını verdi.

"FARKLI OLURSANIZ ÇEKİCİ HALE GELİRSİNİZ"

Kongre kapsamında düzenlenen "Farklı Kültürlerde Liderlik Yapmak" başlıklı oturumda konuşan Bosch Türkiye Genel Müdürü Hermann Butz ise, son yıllarda Türkiye'ye 1.4 milyar euro tutarında yatırım yaptıklarının altını çizerek, bunun en önemli nedeninin Türkiye'ye duyulan güven olduğunu anlattı.

Bir şirketi yönetirken tek tip uygulamaların geçerli olamayacağına değinen Butz, Türkiye'de başarılı olan bir uygulamanın Almanya'da da başarılı olmasının beklenmemesi gerektiğini kaydetti. Butz, "Farklı olursanız insanlar için çekici hale gelirsiniz. Kültürel farklılıkların bir değer olması gerekiyor" dedi.

Anahtar Kelimeler: