Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, Ekonomik Kalkınma ve İş Birliği Örgütünce (OECD) 2019'de başlatılan çalışma, sosyal ve duygusal becerileri odağına alan ilk uluslararası araştırma olurken Türkiye de araştırmanın ilk döngüsüne katılan 9 ülkeden biri oldu.
Araştırmada, sosyal ve duygusal beceriler "başkalarıyla iletişimde olma", "açık fikirli olma", "iş birliği yapma", "duygularını düzenleme" ve "görevlerde gösterilen performans" olmak üzere beş grupta toplandı ve bu becerilerin öğrencilerin akademik başarısı yanında topluma uyum sağlayabilme ve mesleki hayatta başarılı olma konusunda öğrencilere katkı sağladığı vurgulandı.
Araştırmada öncelikle 10 ve 15 yaş grubundaki öğrencilerin sosyal ve duygusal becerileri karşılaştırmalı olarak incelendi. Sonuçlar, 10 yaş grubu öğrencilerin neredeyse tüm becerilerde 15 yaş grubundan daha yüksek puanlara sahip olduğunu gösterdi.
En büyük farklar ise güven, enerji, sosyallik ve sebat özelliklerinde görüldü. Sosyal ve duygusal becerilerin 15 yaşında düşüşe geçmesi ise ergenlik döneminin etkisi olarak yorumlandı.
Araştırma, sosyoekonomik açıdan avantajlı öğrencilerin ölçülen tüm becerilerde daha yüksek puan aldığını ancak İstanbul'un bu konuda önemli bir istisna olduğunu gösterdi.
Sosyoekonomik düzey ile sosyal ve duygusal beceriler arasındaki ilişkinin en zayıf olduğu İstanbul'da, sosyoekonomik açıdan dezavantajlı öğrencilerin sebat ve başarı motivasyonu becerilerinde daha yüksek puanlar alması, bu öğrencilerin ölçülen özellikler açısından dirençli olduğunu ortaya koydu.
Sosyal ve duygusal becerilerin akademik başarıyla ilişkisinin de incelendiği araştırmada, ölçülen beceriler ile okul başarısı arasındaki ilişkilerin zayıf olduğu ve merak, sebat ve güvenin öğrenci başarısıyla daha güçlü ilişkilere sahip olduğu vurgulandı.
Araştırmada, eğitim sürecini öğrencilerin merakını artıracak şekilde ve güven duyacakları bir ortamda gerçekleştirmenin başarıyı artırdığı, güveni artırmak için öğrenciler ve öğretmenler arasındaki etkileşimin artırılabileceği ve olumlu okul iklimine katkı sağlayan unsurların kullanılabileceği belirtildi.
Araştırmada, müfredat dışı sanat ve spor etkinliklerine katılan öğrencilerin sosyal ve duygusal becerilerinin diğer öğrencilerden daha yüksek olduğu, bu etkinliklere katılımın özellikle merak ve yaratıcılık özelliklerine katkı sağladığı görüldü.
Merak ve yaratıcılığın okul başarısı ve mesleki seçimlerde kilit rolde olduğuna işaret edilen araştırmada, bu etkinliklere katılımın teşvik edilmesi önerildi.
Araştırmada, ayrıca Türkiye'de öğrencilerin sosyal ve duygusal becerilerinin değerlendirilmesi amacıyla bir çerçeve oluşturulması, öğretmenlerin bu becerilere yönelik farkındalığının artırılması, öğrencilerin merakını teşvik edecek ve yaratıcılık becerilerini kullanabilecekleri görevlerin daha çok kullanılması, sanatsal ve sportif etkinliklere katılımın teşvik edilmesi ve okul rehberlik hizmetlerinin bu becerileri yakından izleyecek şekilde kullanılması önerilerinde bulunuldu. (AA)