Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Burhan Sayılır, gazetecilere yaptığı açıklamada, 95 yıl önce Çanakkale Savaşları'nda bine yakın subayın şehit düştüğünü anımsattı.
[
Bunların birçoğuyla ilgili doğru dürüst bilgi sahibi olunmadığını belirten Sayılır, sadece 5-6 şehit mezarının bilindiğini ifade etti.
Sayılır, 95 yıldır Kumkale beldesine bağlı Halileli Köyü yakınlarında kime ait olduğu belli olmayan şehitlik bulunduğunu, yaptığı araştırmalar sonucunda bu şehidin kim olduğunu ortaya çıkardığını söyledi.
Kumkale bölgesinde, 2 günlük savaş sırasında 400 civarında Türk askerinin şehit düştüğünü, bunların 10'unun subay olduğunu dile getiren Sayılır, ''Meçhul Şehitlik''te yatan kahraman Türk subayının ise Üsteğmen Hilmi Efendi olduğunu bildirdi.
Sayılır, Hilmi Efendi'nin kimliğiyle ilgili şu bilgileri verdi:
''Hilmi Efendi, Kayseri'de dünyaya gelmiş. 1905 yılında harp okuluna girmiş ve 1908 yılında teğmen rütbesiyle mezun olmuş. 1911'de de üsteğmenliğe terfi etmiş, ayrıca Balkan Savaşı'na katılmış. Çanakkale Savaşı patlak verince, bu bölgeye gelen Hilmi Efendi 31. Alay 2. Tabur 6. Bölük'te görev yapmış.''
Kumkale bölgesine 25 Nisan 1915'te çıkarma yapmak düşüncesiyle harekete geçen Fransızların önce bölgeyi yoğun bir bombardımana tuttuğunu anlatan Sayılır, bu sırada Halileli sırtlarında bulunan birliklerin binalarının düşen top mermileri nedeniyle tahrip olduğunu ifade etti.
Sayılır, binanın enkazında kalan Üsteğmen Hilmi Efendi ile bir kaç erin şehit düştüğünü belirterek, şunları söyledi:
''Üsteğmen Hilmi Efendi uzun yıllar kayıp olarak bilindi. Ancak Hilmi Efendi ile aynı yerde görev yapan ve daha sonra Türk ordusunda binbaşılık rütbesine kadar yükselen Mehmet Efendi, Üsteğmen Hilmi Efendi'nin cenazesini alıp, yıkılan binanın yakınındaki bir yere defnetti. Yıllar sonra ise kayıp olarak bilinen Üsteğmen Hilmi Efendi ile 2-3 şehidin daha kendisi tarafından defnedildiğini söyledi.''
-BÖLGE ÜSTEĞMEN HİLMİ EFENDİ ŞEHİTLİĞİ OLSUN-
Bölgenin Üsteğmen Hilmi Efendi Şehitliği olarak adlandırılmasının 95 yıl sonra şehidin ''ruhunun şad olması'' için önemli olacağını düşündüğünü belirten Sayılır, ''Daha sonraki çalışmalarımızda da özellikle Gelibolu Yarımadası'ndaki bilinmeyen ya da isimsiz yüzbaşı gibi tarif edilen şehitliklerimizin de hangi şehitlerimize ait olduğunu ortaya çıkaracağız'' diye konuştu.