Meclis Başkanı Çiçek'in Gözleri Doldu, Sesi Titredi

Meclis Başkanı Cemil Çiçek, merhum Mehmet Akif Ersoy’un kaleme aldığı mısraları okurken gözleri doldu, sesi...

Meclis Başkanı Cemil Çiçek, merhum Mehmet Akif Ersoy’un kaleme aldığı mısraları okurken gözleri doldu, sesi titredi.

TBMM’de İstiklal Marşı’nın kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u anma etkinlikleri kapsamında, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi işbirliği ile ‘Resimlerle İstiklal Marşı Sergisi’ açıldı. Çiçek, burada yaptığı konuşmada, İstiklal Marşı'nın kabul edilişinin 92’inci yıl dönümünün kutlandığına işaret ederek, “İstiklal Marşımız 92 yıl önce bu çatı altında kabul edildi. Milletvekillerimiz, milletimizin bağımsızlık mücadelesini hem yürüttü hem de yönetti. Bu manada TBMM dünyada tek meclistir. Dünyada önce devletler var oldu sonra parlamentolar. Halbuki bizim tarihimizde önce TBMM, sonra Türkiye Cumhuriyeti devleti inşa edildi. Onun için bu Meclis dünyada gazi Meclis'tir.” dedi.

Reklam
Reklam

Meclis’in bağımsızlık mücadelesini sürdürürken bir yandan da Mehmet Akif Ersoy tarafından İstiklal Marşı’nın kaleme alındığını aktaran Çiçek, şöyle devam etti: “Yüreğinden kalemine kan çekerek, milletimizin ıstırabını konferanslarında, vaazlarında ve geceler boyu hissettiklerini bir dua ve haykırış gibi kaleme dökmüştür. Akif, umudu ve özgürlüğü anlatmış, aydınlık geleceği müjdelemiştir. Bu yüzden İstiklal Marşımız ‘Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak’ ile başlamış, ‘Hakkıdır Hakk'a tapan milletimin istiklal’ cümleleriyle tamamlanmıştır. Akif’in kaleme aldığı mısralardaki ruh ve destansı mana bu kutsal çatının altından dalga dalga tüm yurda, tüm İslam dünyasına, sömürge altındaki ülkelere yayılmıştır. Cephedeki askerimiz ve cephe gerisinde elleri duada bekleyen anneler, umutla yol gözleyen gelinler ve kızlar bu heyecanı hissetmiştir. Milli mücadelemiz elbetteki milletimizin yeniden ayağa kalkma çabasıdır. İstanbul’un işgal edilmesiyle Anadolu’da ayağa kalkma, bir milletin onurunu, bağımsızlığını ve tarihini koruma çabasıdır. Vatan topraklarının tehlikeye düşmesi karşısında, Anadolu’nun aşkla, tarihle ve kültürle yoğrulmuş yürekli insanları cepheye koşmuşlardır. Maraş’ta, Antep’te, İzmir’de, Afyon'da ve ülkemizin dört bir yanında bağımsızlık mücadelesi böyle başlamış, bu inançla sürdürülmüştür. Birinci İnönü Savaşı’nın ardından milli bir marş konusu gündeme gelmiş ve bunun için bir yarışma açılmıştır. Yarışmaya gelen eserlerden hiçbiri milli marş olmaya layık görülmeyerek merhum Akif’ten Milli Marşımızı yazması rica edilmiştir. Fakat ödül olduğu için merhum Akif bunu yazmakta tereddüt etmiştir. Ödül karşılığı olmadan yazmayı kabul ederek Taceddin Dergahı’nda milli marşımızı kaleme almıştır. Milli marşımız ilk 11 Mart 1921 tarihinde Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın yönetiminde oturuma başlayan genel kurulda okunmuş, daha ‘Korkma sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak’ mısrasıyla birlikte milletvekilleri alkışlamaya ve gözyaşı dökmeye başlamışlardır. Yoğun istek üzerine 41 mısralık metin üç kez daha okunmuş ve milletvekileri alkışlar ve göz yaşarıyla dinlemiştir."

Reklam
Reklam

Çiçek, Hamdullah Suphi’nin hatıralarında o günün, 'Akif'in ölmez eserini Büyük Millet Meclisi'nde ben okudum. Meclis tarafından büyük tezahüratla karşılandı. Alkışlandı; defalarca alkışlandı. Meclis manzumeyi ayakta dinlediği gibi Atatürk de ayağa kalkmış alkışlıyordu; herkes heyecan içindeydi.' sözleriyle anlatıldığını aktardı.

İstiklal Marşı’nın, 12 Mart 1921 tarihinde TBMM Genel Kurul’unda milli marş olarak kabul edildiğini ifade eden Çiçek, “Milli marşımız o günden bugüne özgürlüğümüzün, bayrak ve ülke sevdamızın bir nişanesi olarak okunmaktadır. Her okunuşunda bize güç vermekte, millet olmanın kıvancını yaşatmaktadır. O tarihi yapanları, cephede ve bu sıralarda mücadele verenleri rahmetle ev şükranla anmamıza vesile olmaktadır." şeklinde konuştu.

MECLİS BAŞKANI ÇİÇEK’İN GÖZLERİ DOLDU, SESİ TİTREDİ

Çiçek konuşmasında merhum Mehmet Akif Ersoy’un, 'Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince / Günler şu heyulayı da er geç silecektir / Rahmetle anılmak ebediyet budur amma / Sessiz yaşadım kim beni nerden bilecektir?' şeklindeki mısralarını da okudu. Bu sırada gözleri dolan ve sesi titreyen, Çiçek şöyle devam etti: “Belki Akif ömründe ilk defa yanılmış oldu. Biz onu rahmetle ve saygıyla anıyoruz. Anmaya da devam edeceğiz. Duyarlı bir yüreğin, çok hassas ve naif bir insanın ifadesidir bu. Tarihimizde nice büyük insanlar gelip geçmiştir. İsimsiz kahramanlar, kudretli padişahlar, muhteşem sultanlar… Bunun yanında cephelerde, sınır boylarında hayatını veren, milletin varlığını, birliğini, gücünü kuvvetini tüm dünyaya ispat etmek için çalışan isimsiz kahramanlar. Bunların her birisi hakkın rahmetine kavuştu. Kaybolmayan ve inşallah ebediyete kadar da var olacak olan milletimizin kendisidir. İstiklal Marşı işte bu milletin bir tarihi hikayesidir.”

Reklam
Reklam

“BU MİLLETE MENSUP OLMAKTAN GURUR DUYMALIYIZ”

Çiçek, “Biz milletimizin geçmişiyle, hikayesiyle, yaptıklarıyla ve bıraktıklarıyla ve bu millete ait olmakla onur duyuyoruz. Duymayanlar varsa onlara bir şey diyemem. Bu millete mensup olmaktan hepimiz gurur duyuyoruz ve duymalıyız. Çünkü tarihin en şerefli milletidir. Bu coğrafyada yapılanlardan, Anadolu’ya ekilen medeniyet tohumlarından ve insanı yüceltmeye çalışmaktan kıvanç duyuyoruz. Milletimizin tarihine geleceğine katkı sunan Mehmet Akif Ersoy gibi kahramanları unutmayacağız.” ifadelerini kullandı. Çiçek’in bu sözleri üzerine salondan alkış sesleri yükseldi.

Çiçek, ”Bir şeyi daha unutmamamız lazım. Bir millet ki acılarını hatırlayamazsa, acılarını unutursa, kahramanlıkları ile övünemez, kahramanlarını hatırlamazsa o milletin yaşama şansı yoktur, yaşama hakkı da yoktur. Onun için bugün bizim için önemli ve anlamlı bir gün.” şeklinde konuştu.
Mehmet Akif Ersoy’un bir dava adamı olduğunu söyleyen Çiçek, şunları dile getirdi: “Şüphesiz Akif büyük bir vatanseverdi. Milli şuur ve bilinci her şeyden üstünde tutan, kafasını milletin geleceği için yoran, Sırat-ı Müstakim ve Sebilürreşad’da milletimizin geleceğine hizmet etmeye çalışan büyük bir dava adamıydı. O çağ yangınından milletimizi selametle çıkarmaya çalışan büyük bir dava ve aksiyon adamıydı. Milli marşımızı yazan, milletimizin bir evladıydı. Milli harcımıza söz koyan, yürek koyan, milletimizin, gelişmesi ve yücelmesi için gayret gösteren bir vatanperverdi. Ayrılık yerine birliği savunan bir aydındı. Akif’in ‘millet’ düşüncesi bugün de bize ışık tutacaktır. Biz marşımız her okundukça Akif’i saygı ve şükranla anıyoruz. Akif'le birlikte dönemin kahramanlarını, Anadolu insanının ayağa kalkmasını sağlayan Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını minnet ve şükranla anıyoruz. Bağımsızlığı elde eden, ülkenin temel unsurlarını kuran bir Parlamentoya sahip olmakla, o parlamentonun bir mensubu olmakla daima gurur duyuyoruz.”

Reklam
Reklam

ÇİÇEK’TEN VEKİLLERE UYARI

Bu Parlamento’da güzel örnekler vermek gerektiğinin altını çizen Çiçek, “Hem sözlerimizle hem de davranışlarımızla. Bunun altını çiziyorum. Zannediyorum bugün bu konuda biraz sıkıntımız var. Böylesine yüce bir Meclis’teki konuşmaların, tartışmaların bu heybete bu saygınlığa layık olması lazım. 12 Mart günü bunu bir kez daha hatırlatmayı milletimize olan borcumun bir gereği olarak ifade etmek istiyorum.” dedi.

MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ SAATÇİ'NİN KONUŞMASI

Açılışta konuşma yapan Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Saatçi de merhum Mehmet Akif Ersoy’un hayatı ve şahsiyeti ile örnek bir şair, düşünce ve mücadele adamı olduğunu belirtti. Saatçi, “Burdurlular, Mehmet Akif’e onu 92 yıl önce vekil seçerek ve adını üniversitesine vererek muhabbetlerini ortaya koydular. Mehmet Akif’i başka illerimiz de vekil seçmişti. Mehmet Akif buna rağmen Burdur’u tercih etti. Burdur milletvekili olmak istediğini TBMM’ye bildirdi. Bu bizim için iftihar sebebi, gurur vesilesidir. Burdur’a üniversite kurulacağı zaman tereddütsüz Mehmet Akif isminin hatıra gelmesi boşuna değildir. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi bu ada layık olmak için daha fazla çalışmak, gayret etmek zorunda. Biz bu hissiyat ile çalışıyoruz ve sorumluluğumuzun farkındayız.” sözlerini kaydetti.

Reklam
Reklam

Rektör Saatçi sözlerini, merhum Mehmet Akif Ersoy’un, ‘Hakkıdır Hakk'a tapan milletin İstiklal’ mısraları ile bitirdi.
Konuşmaların ardından Meclis Başkanı Çiçek ve beraberindekiler İstiklal Marşı’nın kıtalarını anlatan tabloları inceledi.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: