Meclis darbeleri konuşuyor

TBMM Genel Kurulu, siyasi partilerin darbe ve müdahalelerin araştırılması için verdiği meclis araştırma önergelerini görüşmeye başladı.

ANKARA (ANKA) - Komisyon kurulması için siyasi partilerin verdiği önergeler birleştirilirken, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, "Darbeler ve muhtıralar bu millete giydirilmeye çalışılan deli gömlekleridir" dedi.

TBMM Genel Kurulu, Başkanvekili Güldal Mumcu başkanlığında toplandı. Genel Kurul'da tüm partilerin verdikleri darbe ve müdahalelerin araştırılmasına yönelik Meclis Araştırma Komisyonu kurulması ile ilgili önergeleri okundu ve birleştirilerek görüşülmesine karar verildi.

Önergeler için hükümet adına söz alan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Meclis'in millet iradesinin tecelligahı olduğunu ifade ederek, bu iradeye yönelik en büyük saldırı ve saygısızlığın darbeler yoluyla yapıldığını söyledi. 27 Mayıs 1960 darbesinden itibaren siyasete yapılan her türlü müdahalenin milli iradeyi hiçe saydığını ve paranteze aldığını belirten Atalay, "Artık bu parantez dönemleri kapanmıştır" dedi.

Reklam
Reklam

Demokrasinin, milletin kendi ayakları üzerinde durduğu, kendi kaderini belirlediği yönetim biçimi olduğunu dikkat çeken Atalay, şöyle devam etti:

"Darbeler ise vesayetçi anlayışa dayanır. Darbeler bir anlamda vesayetçi düşüncenin, vesayet mekanizmasının daha bir açığa çıktığı, fiilen görüldüğü dönemlerdir. Darbeciler, bireylerin gelişmediği ve kendi kararlarını kendilerinin veremeyeceğini savunarak millet iradesini hiçe sayarak demokrasiye müdahale ederler. Darbeler ve muhtıralar bu millete giydirilmeye çalışılan deli gömlekleridir. Bugün gelinen noktada millet tüm kurumlarıyla bu deli gömleğini bir daha asla giymeyeceğini haykırmıştır, haykırmaktadır."

-"BU MECLİSİN BİR GÖREVİDİR"-

4 siyasi partinin birden verdiği araştırma önergelerinin de aslında bu haykırışın en önemli ifadesi olduğunu kaydeden Atalay, şunları şöyledi:

"Bu milletin darbeler dönemiyle en önemlisi darbe zihniyeti ile hesaplaşmanın vakti çoktan gelmiştir. Bu zihinsel hesaplaşmanın adresi de, merkezi de bu Yüce meclistir ve Meclis olmalıdır. Çünkü mili iradenin temsilcisi Meclis'tir. Bu meclisin millet adına darbe ve siyasete müdahaleleri araştırması gerçekleri halka anlatması bir görevidir. Bu meclis araştırması aslında millete olan borcun ödenmesidir. Türkiye'de darbeler, muhtıralar. bildiriler dönemi kapanmıştır; bu millet siyasi rüştünü ispat etmiş, iradesine ipotek konmasına "hayır' demiştir.

Reklam
Reklam

Bu darbelerin toplumumuza, ülkemize, ekonomimize, gelişmemize, demokrasimize verdiği zararların çok iyi şekilde araştırılması, Meclis'in bütün imkanları kullanarak, nedenleriyle sonuçlarıyla darbeleri, muhtıraları, bildirileri değerlendirmesi hem demokrasimiz hem geleceğimiz için büyük değere sahiptir. Demokrasimizin derinleşmesi, kurumsallaşması darbelerle önlenmiştir. Adeta her yeni darbede siyasi partilerin zihni sıfırlanmış ve yeniden bir döneme başlanmıştır. Bu sebeple bu önerge geçmişle ilgili çok ciddi değerlendirmeleri, analizleri ortaya çıkaracaktır."

İnsan hakları ihlallerinin Türkiye'de en fazla yapıldığı dönemlerin darbe ve müdahale dönemli olduğunu kaydeden Başbakan Yardımcısı Atalay, bu şekilde Türkiye'nin dış itibarının çok etkilendiğini söyledi. Meclis üzerinde vesayet mekanizmasının daima bu şekilde kendisini gösterdiğini belirten Atalay, "Dileğimiz iyi bir analiz, rasyonel bir analiz yapılması. Doğrusu mümkün olabildiğince siyasi, toplumsal ekonomik bütün boyutlarıyla iyi bir analiz yapılması geleceğimiz ve kurumlarımız için önemlidir Rövanş duygusuyla bakmadan bu analizi yapmak durumundayız" dedi.

Reklam
Reklam

Son dönemde demokratikleşme mücadelesinde çok önemli adımlar atıldığının altını çizen Atalay, iktidarları döneminde TBMM olarak siyaset kurumu üzerinde vesayet mekanizmalarının kaldırılması için çok ciddi başarılar elde edildiğini söyledi.

-"ELDEN GELEN YAPILMIŞTIR"-

"Bu konuda biz rahatız, bu dönemde elden gelen yapılmıştır" diyen Atalay, genel demokratikleşme trendi içinde birçok anayasa değişikliği yapıldığını, pek çok kanunun değiştiğini ve ilk defa şu günlerde bir darbe ve sorumlularının yargılandığını söyledi.

Araştırma önergeleri içinde zikredilen 27 Nisan e-bildirisinin eğer hükümetin tavrı farklı olsa bir muhtıra olabileceğini belirten Atalay, "Ama siyaset kurumunun, hükümetimizin kararlı, dik duruşu olmuştur ve bu dönemde olabilecek yine böyle tavra en sert şekilde, en uyarıcı şekilde her kuruma görevi bildirilerek karşı konulmuştur. Bu da bu araştırma önergeleri açısından tarihi bir dönüm noktasıdır. Biz siyasetçi ve siyaset kurumuna güveni artırmak durumundayız. Siyasetçiye güven azalırsa demokrasi güçsüz olur" dedi.

Reklam
Reklam

-"SİVİL ANAYASA EN İYİ CEVAPTIR"-

Darbelere verilecek en iyi cevabın sivil bir anayasa olduğuna dikkat çeken Atalay, "Demokratik ve sivil yeni anayasa darbeler dönemini bir daha açılmayacak şekilde kapandığının en büyük işareti olacaktır ve bunu yapmak siyasete güveni daha da artıracaktır. Bütün partilerin bu konuda seçim öncesi taahhütleri var. Tüm dileğimiz darbeler ve darbecilerin izini tamamen silmek için, o ruhu yansıtan mevcut 82 Anayasasını kaldırarak bir sivil anayasa yapmak. Kişileri yargılıyorsunuz ama onların yaptığı anayasa halen ülkenin anayasası. Bu anayasayı değiştirmezsek kendimizle çelişiriz, diyorum" dedi.