Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, ana dilde savunma imkanı getiren yasa tasarısında, yargının dilinin değişmesi gibi bir düşüncenin söz konusu olmadığını belirterek, "Yalnızca tercüman hakkı konusunda standartların genişletilmesi ve savunma hakkının güçlendirilmesi amaçlanmaktadır" dedi.
Başbakan Yardımcısı Bozdağ, TBMM Genel Kurulu'nda görüşülen "ana dilde savunmaya" ve hükümlülerin cezaevinde eşleriyle görüşmesine imkan tanıyan kanun tasarısı hakkında milletvekillerinin sorularını yanıtladı. Tasarının bir dayatma sonucu hazırlandığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını belirten Bozdağ, "AK Parti kongresinde ve değişik zamanlarda bu konu gündeme getirildi. Bu tasarı tamamıyla hükümetimizin tasarrufu altında yapılan iştir. Kimsenin Türkiye Cumhuriyeti'ne, parlamentoya dayatma yapmaya gücü yetmez. Bugüne kadar bu Meclis bütün dayatmaları püskürtmüştür. 'Oslo mutabakatı' diye bir şey yok. Bu ifade basındaki yazılardan ortaya çıktı" dedi.
Tasarıda yargının dilinin değiştirilmesi gibi bir düşüncenin söz konusu olmadığını anlatan Bozdağ, yalnızca tercüman hakkı konusunda standartların genişletilmesi ve savunma hakkının güçlendirilmesinin amaçlandığını ifade etti. Bozdağ yargı dilinin, resmi dilin Türkçe olduğunu, her ikisinin de değişmesinin söz konusu olamayacağını vurguladı.
EŞLE GÖRÜŞME ŞARTLARI
Tasarıda, hükümlülerin cezaevinde eşleriyle görüşmesine imkan tanıyan düzenlemeden, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın da yararlanıp yararlanmayacağına ilişkin soruya Bozdağ, "Cezaevlerinde eşle görüşme konusunda herhangi bir sınırlama yoktur. Bu kapsamda olanlar bundan istifade etme imkanı bulacaktır. Ancak bunun şartları var. Öyle herkes istediği zaman bundan yararlanamayacak. Adalet Bakanlığı'nca hazırlanacak yönetmeliklerde bunlara ilişkin düzenleme olacak ve bu düzenlemenin içinde 'disiplin cezası almamış ya da almışsa kaldırılmış olmak, tutum ve davranışlarıyla diğer hükümlü ve tutuklulara iyi örnek olmak, iyileştirme faaliyetlerine geçerli mazeret dışında sürekli etkin katılım göstermek, iş eğitim ve öğretim faaliyetlerine geçerli mazeret dışında sürekli katılım göstererek başarılı olmak, kurumdaki kişisel ve ortak kullanım alanları ile bu yerlerde bulunan eşyaların temizlik, düzen ve korunmasına azami özen göstermek, kurum içi ya da dışındaki sosyal, kültürel veya sportif faaliyetlere etkin katılım göstermek, kurum işleyişini sürdürmek için gerekli olan ortak işlerin yerine getirilmesinde istekli olmak ve üstün gayret göstermek, kendisini, başkalarını ya da kurum asayişi ve kamu düzenini tehlikeye düşüren, hukuka aykırı bir eylemi ya da bulundurulması yasak olan eşyayı kurum idaresine haber vermek, kurum asayişinin sürdürülmesinde kurum idaresine yardımcı olmak' gibi şartlara dikkat edildiği taktirde bu imkandan yararlanılacak. Bunlara uymayanlar, bu imkandan yararlanamayacak" yanıtını verdi.
Bekir Bozdağ, tasarıda, sanığın tercüman ücretinin neden devlet tarafından karşılanmadığı yönündeki soru üzerine şunları kaydetti:
"Türkçe bilmeyenlerin tercüman ücretinin devlet tarafından karşılanmaktadır. Ancak Türkçe bildiği halde kendini başka dilde savunmak isteyenlerin tercüman ücretlerinin, sanığın kendisi tarafından karşılanacaktır. Benzer uygulamalar İsviçre ve başka ülkelerde de bulunmaktadır."
Bozdağ, cezaevlerinde barındırma imkanı olmadığı durumlarda, bazı hükümlülerin başka cezaevlerine nakledilebildiğini, bunun altında başka bir niyet aramanın doğru olmadığını kaydetti. Bozdağ, tasarıdaki düzenlemelerden yalnızca hükümlüler değil, tutukluların da faydalanabileceğini bildirdi.
"TÜRKİYE'YE ÖZGÜ BİR BAŞKANLIK SİSTEMİ OLMASINI ARZU EDİYORUZ"
Başkanlık sistemi ile ilgili bir soru üzerine Bozdağ, "Bu öneriyi bizim arkadaşlarımız, Anayasa Uzlaşma Komisyonu'na getirdiler. Komisyon oy birliği ile karar veriyor. O birliği olmadan buradan bir kararın çıkması mümkün değil. Bizim önerdiğimiz başkanlık sistemi içinde üniter yapıyı koruyan anlayış vardır. Federal yapı ya da başka tür yönetim biçimleri başkanlık sisteminin nitelikleri arasında yer almıyor. Bunlar Amerika'nın siyasal tercihidir. Örneğin Almanya parlamenter sistem ama bu arada federal yapı var. O da Almanya'nın siyasi tercihidir. Bu, başkanlık sisteminin özelliği arasında yok. Bizim yaptığımız öneriler içinde de böyle bir şey yok. Böyle bir şey de düşünmüyoruz. Biz, Türkiye'nin üniter yapısını koruyacak şekilde, Türkiye'ye özgü bir başkanlık sistemi olmasını arzu ediyoruz. Bu konuda BDP'nin önerisi ile bizim önerimizin yan yana konulması, aynı şeymiş gibi gösterilmesi fevkalade yanlıştır" ifadelerini kullandı.
Tasarıyla ilgili AK Parti milletvekillerini ikna turuna çıkıldığına ilişkin soru üzerine Bozdağ, milletvekilleri ile yaptıkları toplantının rutin toplantılar olduğunu, bunun her yıl en az iki kere yapıldığını kaydetti.
Tasarın üzerinde görüşmeler devam ediyor.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz