ANKARA (İHA) - TBMM Lojmanları'nda 1991 yılında işlenen cinayete kurban giden eski SHP Milletvekili Erol Güngör'ün oğlu Mustafa Güngör'ün ölümünü araştırmak üzere kurulan komisyon, cinayetin aydınlatılmasında "siyasi irade" zafiyetinin olup olmadığını araştıracak. Komisyon bu doğrultuda, dönemin TBMM Başkanları Kaya Erdem ve Hüsamettin Cindoruk'u dinleyecek.
Cinayeti araştırmak üzere Meclis depolarında bulunan ve lojmandan çıkarılan eşyaları incelemeye alan komisyon, olayın üzerinden 14 yıl geçmesi nedeniyle bazı kişilere ulaşmakta güçlük çekiyor. Komisyon bugüne kadar baba Erol Güngör, dönemin İçişleri Bakanı Mustafa Kalemli, dönemin Emniyet Genel Müdürü Necati Bilican, Ankara Emniyet Müdürü Hasan Özdemir ve otopsi yapan doktorları dinledi. Bundan sonraki aşamada da anne Güngör, dönemin TBMM Başkanları Kaya Erdem ve Hüsamettin Cindoruk, dönemin Meclis İdare Aminleri, lojmanlarda görev yapan polis memurlarının bilgisine başvuracak olan komisyon, öncelikle olayda "siyasi irade" eksikliğinin olup olmadığını araştıracak. Komisyon üyesi bir milletvekili, "Dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz'ın, Meclis Başkanları Kaya Erdem ve Hüsamettin Cindoruk'un, ana muhalefet lideri Erdal İnönü'nün emniyet güçlerine açıkça destek vermeyişi sorunu çözümsüz hale getirmiştir. Cinayetin hemen ardından Güngör ailesinin tüm yakınları, eş ve çocuklarla emniyetin ihtiyaç duyduğu herkes kimliğine bakılmaksızın sorgulanmalıydı. Başbakan ve Meclis Başkanı 'Biz savcının arkasındayız' mesajı vermeliydi" dedi.
Komisyon üyesi milletvekili, cinayetin ardından Güngör'ün en yakınlarıyla bile görüşülmediğini ifade ederek, "Cinayetin olduğu günlerde hükümet değişikliği yaşanmıştır. Bir müddet sonra da seçime gidilmesi karara bağlanmıştır. Tüm yetkililerin görevlerinde kısa süre kalmaları ve milletvekili yakınlarının sorgulanması konusunda dönemin Başbakanı ve TBMM Başkanları başta olmak üzere siyasi iradenin emniyet güçlerine açıkça destek vermemesi çözümü zorlaştırmıştır" şeklinde konuştu.
Komisyon, bu çerçevede cinayetin faillerinin gün ışığına çıkarılması konusunda siyasi iradenin yeterince kendini gösterip göstermediğini inceleyecek. Dönemin İçişleri Bakanı Mustafa Kalemli'yi dinleyen komisyon üyeleri, o dönemde görev yapan Meclis Başkanları Kaya Erdem ve Hüsamettin Cindoruk'un da bilgisine başvuracak. Komisyon bu nedenle, Erdem ve Cindoruk'a çağrı mektubu yolladı.
Geçtiğimiz hafta komisyona bilgi veren dönemin Ankara Emniyet Müdürü Hasan Özdemir'in ilginç değerlendirmeler yaptığı ortaya çıktı. Özdemir, olaydan 20 gün sonra tayininin çıktığını belirterek, elinde olaya ilişkin hiçbir bilgi ve belgenin olmadığını kaydetti. Özdemir, "Bazı olaylar vardır çok istenilmesine rağmen çözülmeyebilir. Faili meçhul olarak kalır" dedi.
Dönemin Emniyet Genel Müdürü Necati Bilican da, kendisinin de Özdemir gibi cinayetin ardından tayininin çıktığını hatırlattı. Bilican, cinayetin aydınlatılmasında emniyetin değil savcının görevli olduğunu da vurguladı. Güngör'ün otopsisini yapan doktor da, cinayetin üzerinden çok uzun yıllar geçtiğini belirterek, "Ben her gün 7-8 otopsi yapıyorum. 14 yıl gibi çok uzun bir süre geçmiş. Detayları hatırlamam mümkün değil. Ancak o dönemde ne dediysem doğrudur" açıklamasında bulundu. Otopsiyi yapan doktor, Mustafa Güngör'ün kitap okurken öldürüldüğünü ve 70 santimetre yakınından tabancayla vurulduğunu söyledi. Komisyon ayrıca Kurban Bayramı'nın 2. günü Mustafa Güngör'ün cesedini bulan kız arkadaşı Çiğdem Taşkıran'ın da adresinin tespit edilmesi halinde, bilgisine başvuracak. Komisyon üyesi milletvekilleri Taşkıran'a cesedi bulduğu halde polise neden 12 saat geç haber verdiğini soracak.
Bu arada cinayetin üzerinden uzun yıllar geçmesi, komisyonun işini zorlaştırıyor. O dönemde cinayet uzmanı olarak görev yapan bir kişiyi dinlemek isteyen komisyon, cinayet uzmanının öldüğünü tespit etti. Komisyon, bilgisine başvurmak istediği çok sayıda polis memurunun da adresine ulaşamıyor.