"Meclis isterse seçim kararından vazgeçebilir"

Saadet Partisi (SP) Grup Başkanvekili Yasin Hatipoğlu, TBMM'nin seçim kararından vazgeçebileceğini belirterek, 'halk sokağa iner' şeklindeki açıklamaların demokratik olmadığını söyledi. Hatipoğlu, SP olarak sandığa gitmek konusunda en ciddi parti olduklarını vurguladı.

Hatipoğlu, Parti Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, bütün gayretlerinin günü güzelleştirmek için olduğunu ifade etti. Her gayretin günü güzelleştirmeye yetmediğine işaret eden Hatipoğlu, "Öyle olsaydı Derviş'in gayretleri günü güzelleştirirdi. Kalkan otobüse yetişenler, yetişemeyenler günü güzelleştiremedi" diye konuştu. Bugün asıl büyük basın toplantısının Bilkent Otel'de gerçekleştirileceğini kaydeden Hatipoğlu, herkese, Erbakan'ın basın toplantısını izlemelerini tavsiye etti.

  1. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'i kastederek eski bir politikacının 'halkın önünden sandığı alırsanız halk sokaklara iner, sonra birileri gelir el koyar' şeklinde açıklamalar yaptığını belirten Hatipoğlu, bu ifadelerin demokrasi açısından izahı bulunmadığını savundu. SP olarak 3 Kasım'da sandığın gelmesini, herkesin, boyunun ölçüsünü almasını istediklerini ifade eden Hatipoğlu, "Özellikle koalisyonu oluşturan üçlü ittifak. Yani bu ülkeyi Kemal Derviş'e muhtaç edenler. Bu millet bu ittifaktan hesap sormalıdır" dedi.
Reklam
Reklam

Hatipoğlu, buna karşın TBMM'nin seçim kararından vazgeçebileceğini vurguladı. Her karar merciinin, aldığı karardan vazgeçebileceğine işaret eden Hatipoğlu, "Karar merciilerinin, kararı hangi yöntemle verdiyse o yöntemle geri alması hukuka ve mantığa uygundur. Ama TBMM'nin bu kararı geri alma hakkı yok. Bu dünyanın neresinde görülmüş" şeklinde konuştu.

"MUTFAĞINIZDA DEĞİL ENSENİZDE BOZA PİŞİRİR"

Kelime oyunlarıyla Parlamento'nun itibarını zedelemeye kimsenin hakkı olmadığını vurgulayan Hatipoğlu, "Benim halkın sokağa inmeli ama hakkını aramak için, meşru yollarla. Tepkisiz kalırsanız Kemal Derviş sizin mutfağınızda çorba pişirmez, ensenizde boza pişirir" dedi.

Reklam
Reklam

AB Uyum Yasalarının kimseyi tatmin etmediğini belirten Hatipoğlu, 14 madde Yasalaştıran Türkiye'ye AB'nin, 'bunun kitaba yazmak yetmiyor, bunun uygulanmasına bakacağım' dediğini söyledi. Türkiye'de başörtülü kızların hala üniversitelere giremediğine işaret eden Hatipoğlu, Kanun'a yazmanın bir anlam ifade etmediğini vurguladı. Danimarma Başbakanı ile görüşen Yılmaz'ı da eleştiren Hatipoğlu, Danimarma Başbakanı'nın görüşmede 'Seçimin sonucuna bakacağız' dediğini hatırlatarak, "Bu ne densizliktir. Yılmaz buna ne cevap verdi ?" diye konuştu. Yılmaz'ın Danimarka'ya Türkiye'yi değil kendisini kurtarmak için gittiğini de söyleyen Hatipoğlu, "Yılmaz gidiyor. ANAP yöneticilerinin ayaklarının altındaki zemin 9.8 şiddetinde depreme maruz. Duramıyorlar, düşüyorlar" dedi.

Türkiye'de henüz projeleri bile olmayan ihalelerin gündemde olduğuna dikkat çeken Hatipoğlu, bunun bir vurgun yolu olduğunu belirtti. Bu yüzden bugünkü Hükümet'le seçime gidilmemesini istediklerini ifade eden Hatipoğlu, Hükümet aleyhine verdikleri gensoruyu 110 imza bulamadıkları için işleme koyamadıklarını anlattı. Hatipoğlu, bazı milletvekillerinin seçimi erteletmek için girişimde bulunmasını 'ahlaksızlık' olarak değerlendirenlere de tepki göstererek, bütün milletvekillerinin Anayasal çerçeve içinde her teklifi rahatça verebileceklerini kaydetti.

Reklam
Reklam

Öte yandan, Hatipoğlu'nun basın toplantısının sonunda SP Genel Başkanı Recai Kutan, partisine iltihak eden Düzce Belediye Meclisi Üyesi Mürsel Esen'e parti rozeti taktı.

Kaynak: İHA

Anahtar Kelimeler: