ANKARA (İHA) - TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül, CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir'in Ergenekon sanıklarıyla ilgili tespitlerin Silivri Cezaevi'nde yapılan incelemelerle ilgili alt komisyon raporuna eklenmesi ısrarına tepki göstererek, "TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Anayasa'ya aykırı bir davranışta bulunmayacaktır. Bazı üyelerimiz ısrarla bizi 138. maddeye aykırı davranmaya teşvik ediyorlar. Bu gerçekleşmeyecektir" dedi.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nun AK Parti Mersin Milletvekili Zafer Üskül başkanlığında gerçekleştirdiği toplantı sona erdi. Toplantının ardından ele alınan konularla ilgili açıklama yapan Üskül, 23 Temmuz 2007 ile 9 Nisan 2009 tarihleri arasında komisyona yapılan 4 bin 127 başvurudan 3 bin 415'inin sonuçlandırıldığını, 639 dilekçenin halen işlemde olduğunu, 73 dilekçenin de işleme alınmayı beklediğini söyledi. Üskül, komisyonun oldukça hızlı bir çalışma yürüttüğünü anlattı.
Bu ay sonunda İnsan Hakları bünyesinde oluşturulacak alt komisyonun Avusturya'ya bir seyahat gerçekleştireceğini belirten Üskül, daha önce Almanya ve Hollanda'ya yapılan seyahatlerde olduğu gibi Avusturya gezisinde de Avusturya'da yaşayan Türklerin karşılaştıkları sorunlar ve insan hakları ihlallerinin inceleneceğini bildirdi. Üskül, kendisinin başkanlık edeceği alt komisyonun 26 Nisan'da Avusturya'ya gideceğini ve 1 Nisan'da döneceğini açıkladı.
Toplantıda Erzurum ceza ve infaz kurumlarına yaptığı gezinin de gündeme geldiğini belirten Üskül, yaptığı girişimler sonucunda Erzurum H Tipi Cezaevi'nde başlatılan açlık grevinin sonlandırılmasını başardığını anlattı. Bu gezinin sadece açlık greviyle ilgili olduğuna işaret eden Üskül, bir alt komisyon kurularak Erzurum ve benzeri sorunların yaşandığı Van, Gaziantep, Muş ve Batman'daki ceza ve tutukevlerinde inceleme yapılmasına karar verdiklerini ifade etti.
Üskül, toplantıda Silivri Ceza İnfaz Kurumu'nda yapılan incelemelerin sonucunda hazırlanan alt komisyon raporunu görüştüklerini söyledi. CHP Sivas Milletvekili ve Komisyon üyesi Malik Ecder Özdemir'in rapora bir muhalefet şerhi bulunduğuna işaret eden Üskül, Özdemir'in toplantı öncesinde de gazetecilere açıklamalarda bulunduğuna işaret etti. Özdemir'in alt komisyonun görev alanı içine giren konularla görev alanı içine girmeyen konuları komisyonda da dile getirdiğini belirten Üskül, "Zaman zaman da
Cumhuriyet Savcılarına Kerbela olayının soruşturmasını yapmalarını tavsiye etmemize kadar giden önerilerde bulunarak görüşmeleri konunun dışına çıkardı" dedi.
"BİZİM İÇİN CEZA VE TUTUK EVLERİNDE BULUNANLAR EŞİT KONUMDADIRLAR" Özdemir'in yazdığı muhalefet şerhinde yer alan iki önerinin alt komisyonu raporunda da mevcut olduğunu kaydeden Üskül, neden ısrarla bu konuları dile getirdiğini anlamakta güçlük çektiklerini söyledi. Bu önerilerden birinin kameraların yalnızca ortak kullanım alanlarını kaydedecek şekilde yeniden konuşlandırılması, diğerinin ise tutuklu ve hükümlülerin ayrı yerlerde tutulmaları olduğunu söyleyen Üskül, bu konuların raporda yer aldığını vurguladı.
İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu için ceza ve tutukevlerinde tutuklular ve hükümlülerin bulunduğuna dikkat çeken Üskül, bu kişilerin hangi davayla ilgili oldukları, haklarında ne kadar ceza istendiği, hükümlülerse ne kadar cezaya çarptırıldıklarının komisyonu ilgilendirmediğini dile getirdi. Üskül, "Bizim için ceza ve tutuk evlerinde bulunanlar eşit konumdadırlar. Bu insanlar tutuklu ve hükümlü olarak özgürlükleri sınırlandırılmış bir biçimde orada kalmaktadırlar. Ama buna rağmen hakları vardır. Alt
komisyonumuz o kişilerin bu haklarını kullanıp kullanamadıkları ile ilgilenmektedir ve haklarının ihlal edildiği tespit edildiğinde de bu konuda yazacağımız raporlarla idareyi uyarmak göreviyle karşı karşıyayız. Üyelerimizden bazılarının ısrarla bazı davalardan tutuklu olanlarla ilgili iddiaları bizim açımızdan önem taşımamaktadır. Onlar, diğerleriyle bizim için eşittir. Hiçbir ayrım yapmaksızın, hangi davadan tutuklu ya da hükümlü olursa olsun ceza ve tutukevlerinde bulunanların hakları bizi
ilgilendirmektedir. Bazı tutuklularla ilgili olarak tutukluluk süresinin uzun bulunması ya da iddianamenin uzunca bir süre geçmesine rağmen hazırlanmamış olması yargılama süreciyle ilgili olduğundan bizim komisyonumuzun görev alanı dışında kalmaktadır. Bir üyemiz ısrarla tutukluluk süresinin uzun olduğunu, iddianamelerinin uzun bir süre geçmesine rağmen hazırlanmadığının raporumuza girmesini ve bu konuda açıklama yapmamızı istemektedir. Anayasa'nın 138. maddesine göre hiçbir organ yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez, tavsiye ve telkinde bulunamaz. İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu yasama meclisinin bir komisyonudur. Görülmekte olan bir davayla ilgili olarak bizim burada görüşme yapmamız veya herhangi bir telkinde bulunmamız Anayasa'nın 138. maddesinin ihlali anlamına gelir. Üyelerimize ne bir biçimde şunu ifade ettim. Ben İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı olarak 138. maddenin ihlal edilmesi sonucunu doğuracak hiçbir girişimde bulunmayacağım ve komisyonumuzda bu konuda herhangi bir girişimde bulunulmasına izin vermeyeceğim" diye konuştu.
"İNSAN HAKLARINI İNCELEME KOMİSYONU ANAYASA'YA AYKIRI BİR DAVRANIŞTA BULUNMAYACAKTIR" Komisyona zaman zaman haksız yere tutuklanma, tutukluluğun uzun sürmesi ve iddianamenin uzun süre hazırlanmaması ile ilgili iddiaları içeren başvurular yapıldığına işaret eden Üskül, tutuklama kararını hakimlerin verdiğini, komisyonun bu konulara müdahale etmesinin açıkça 138. maddenin ihlali anlamına geleceğini söyledi. Üskül, "TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Anayasa'ya aykırı bir davranışta bulunmayacaktır. Baz 'fdnı yapmalarını tavsiye ı üyelerimiz ısrarla bizi 138. maddeye aykırı davranmaya teşvik ediyorlar. Bu gerçekleşmeyecektir" şeklinde konuştu.
Alt komisyonun görev alanı dışında kalan konularda tartışmanın bile yapılmasının tamamen abesle iştigal olduğunu kaydeden Üskül, böyle bir alışkanlığın olduğunu ifade etti. Üskül, Susurluk, Sivas ve Maraş olayları, Uğur Mumcu'nun öldürülmesi, Danıştay davası, Denktaş'a kadar uzanan soruşturma gibi konuların, Silivri Cezaeviyle ilgili alt komisyonun görev alanında bulunmayan konular olduğunu ancak bunların komisyonda dile getirilebildiğini söyledi. Özdemir'in Silivri Cezaevi'nde kendisine iletilen bir dilekçeyle ilgili olarak da konuştuğunu anlatan Üskül, bu dilekçenin de komisyona yapılan bir başvuru olduğunu belirtti. Üskül, o dilekçenin işleme konulduğunu ve gereğinin yapıldığını açıkladı. Üskül, sonuç olarak Özdemir'in muhalefet şerhini rapora eklediğini ve ekiyle birlikte raporun oybirliğiyle kabul edildiğini söyledi.
Üskül, toplantıda Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğü ve ona bağlı birimlerde inceleme yapmak üzere bir alt komisyon kurulmasına ve kaçak göçmenlerle ilgili kurulan alt komisyonun Edirne, Kırklareli, İstanbul, Aydın, İzmir, Van ve Hatay'da yerinde inceleme yapmasına karar verildiğini bildirdi. Kayseri Hava İkmal Merkez Komutanlığı'nda 3 astsubaya işkence yapıldığına ilişkin iddiaların gündeme alındığını hatırlatan Üskül, buna karşın Milli Savunma Bakanlığı ve Genelkurmay'da konuyla ilgili yazılara cevap gelmediğinden görüşmelerin ertelendiğini açıkladı.
Üskül, açıklamalarının sonunda gazetecilerin sorularını cevapladı. Tuncay Güney'in ifadelerinin işkence altında alındığına ilişkin iddiaların hatırlatılması üzerine Üskül, bu konunun alt komisyona verilen yetki çerçevesinde bulunmadığını belirterek bu konuyla ilgili ayrı bir inceleme yapılabileceğini söyledi. Üskül, bu konuda herhangi bir başvuru almadıklarını da ifade etti.
ABD Başkanı Obama'nın Türkiye ziyareti sırasında protesto gösterisinde bulunanlara karşı polisin çok sert davrandığı iddialarıyla ilgili soru üzerine ise Üskül, hazırladıkları bir raporla toplumsal olaylarda polisin müdahalesi konusunda bazı öneriler getirdiklerini hatırlattı. Bu önerilerin dikkate alınması gerektiğini kaydeden Üskül, "Polis güç kullanmak zorunda kalabilir ama orantılı güç kullanmak zorundadır" dedi. Bir zanlı etkisiz hale getirildikten sonra ona hala güç kullanılmasının kabul edilebilir bir tarafı olmadığını kaydeden Üskül, hazırladıkları raporların dikkate alınmasını beklediklerini ifade etti. Üskül, bunların dikkate alınmaması halinde yeniden inceleme yaparak yeni bir rapor yazmak durumunda kalacaklarını ancak yürütme gücüne sahip olmadıkları için bunu ilgili birime bildirerek tedbir alınmasını isteyebileceklerini söyledi.