ANKARA (ANKA)-CHP, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu tarafından hazırlanan Mardin, Silivri, Şanlıurfa ceza infaz kurumları inceleme raporlarına, tutuklu ve hükümlülerin içinde yaşadıkları fiziki koşulları ve hak ihlallerini yeteri kadar yansıtmadığı iddiasıyla muhalefet şerhi koydu. Şerhte cezaevlerinden iç burkan görünümler tasvir edildi.
CHP'li vekiller Mahmut Tanal, Levent Gök, Sinan Aygün muhalefet şerhinde, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunda görüşülen Mardin E Tipi ve Kızıltepe K1 Tipi Kapalı Ceza İnfaz, Silivri L Tipi Kapalı Ceza İnfaz ve Şanlıurfa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumları İnceleme Raporlarında belirtilen hususların tutuklu ve hükümlülerin içinde yaşadıkları fiziki koşulları ve hak ihlallerini yeteri kadar yansıtmadığını belirtti.
Karşı oy yazısında Mardin Ceza İnfaz Kurumları, Silivri Ceza İnfaz Kurumları, Şanlıurfa Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurulu'nun dört ay ara ile düzenli olarak komisyona sunduğu raporlar ile TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu tarafından hazırlanan inceleme raporlarının birbiri ile örtüşmediği ifade edildi.
Muhalefet şerhinde Mardin E Tipi ve Kızıltepe K1 Tipi Kapalı Ceza İnfaz kurumları inceleme raporu ile ilgili tespitlere yer verilerek şöyle denildi:
"Cezaevi resmi kapasitesi 480 olmasına rağmen 30.05.2012 tarihi itibari ile toplam 987 hükümlü ve tutuklu bulunduğu ve bu kişilerden 281 kişinin ortak kullanım alanları diye adlandırılan yani okuyan her kesin anladığı şekliyle daha açık belirtmek gerekirse yerlerde, koridorlarda, tuvalet ve banyo kapı önlerinde yattıkları anlaşılmaktadır. Cezaevindeki insanların istif edilmemesi gerekirdi. Cezaevinde yapılan görüşmelerde, kadın koğuşunda 20 kişi kapasitesi olan koğuşta 67 kişi kalmaktadır. 67 kişinin kullanımı için tek tuvalet mevcuttur. Bazen tuvalet sırasında ilk girenle son girenin karşılaştığı görülmekte olduğu ifade edilmiştir. Bu hususun ciddiyeti konusunda raporda gereken vurgulama yapılmamıştır."
-"TECRİT UYGULAMASI YAPILIYOR"-
Silivri l Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumları İnceleme Raporu ile ilgili tespitlere yer verilen muhalefet şerhinde şu ifadeler yer aldı:
"İzmir Milletvekili Sayın Mustafa Balbay'ın kaldığı koğuş, esasında tecrit hücresi olarak tasarlanmış 5 hücrenin değiştirilmesi ile oluşturulmuştur. Yani imar planındaki hücre ve koğuş sayısı ile uygulamadaki hücre ve koğuş sayısının karşılaştırılması ve fiili durumla hukuksal durumun örtüşüp örtüşmediği hususları göz ardı edilerek hazırlanmış olan rapor gerçeği yansıtmamaktadır.
Cezaevinde sistemli bir tecrit uygulaması yapılmaktadır.
Tutuklu ve hükümlülerin bulunduğu hücre ve koğuşlarda pencerelerden, camlardan içeriye rüzgar, soğuk ve yağmur suyu gelmekte tahliye imkânı ise sadece kovalarla ve kıyafetlerini bu sulara bastırmak suretiyle tuvaletlerde yapılmaktadır. Pencere ve camlardan gelen soğuk hava ve kışın yeterince yanmayan kaloriferler nedeniyle sık sık grip vb. hastalıklar görülmektedir. Zaten sağlık durumları çok iyi olmayan tutuklu ve hükümlülere dayatılan bu koşullar altındaki yaşam şartlarına da raporda yeterince değinilmemiştir.
Cezaevinde yapılan görüşmelerde, Zonguldak Milletvekili Sayın Mehmet Haberal'ın bulunduğu koğuşun oda ve banyo duvarlarında yer yer dökülmeler ve banyoda kırık ve kararmış fayansların bulunduğu gözlemlenmiştir. Aynı cezaevinde kalan Sedat Peker'in koğuşunun diğer bütün koğuşlardan daha farklı ve daha konforlu olduğu görülmüş ve ilgililer tenkit edilmiş, koğuşlar arasındaki fiziki koşullar standart olması gerekirken bu farklılıklara da raporda yer verilmemiştir."
Muhalefet şerhinde Şanlıurfa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz kurumları inceleme raporu ile ilgili tespitlere de yer verilerek şöyle denildi:
"16 Haziran 2012 tarihinde yaşanan üzücü yangın olayında; kolay yanabilen petrol türevinden olan sünger yatakların birden alev aldığı ifadesinden de anlaşılacağı üzere yanmayan yatakların kullanılması gereği ise raporda yer almamıştır. Bu tür olaylarda önlem almak için tüm cezaevlerinde yanmayan yataklar kullanılmalıdır. Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü ve tutuklulara suyun belirli saatlerde, sınırlı verilmesi nedeniyle yangına anında müdahale sağlanamamıştır. Yangın kovalarla, ilkel yöntemlerle birbirine eklenen hortumlarla söndürülmeye çalışılmış olsa da, yetersiz yangın söndürme sistemi ve yangın alarmı olmadığı için olaylara zamanında, gerekli ve acil müdahalede geç kalınmış ve bu yetersizlikler 13 kişinin hayatını kaybetmesine yol açmıştır."
Muhalefet şerhinde CHP'li vekiller, "görüşü kurtaran, hak ihlallerini vurgulamayan, önleyici tedbirleri öngörmeyen, cezaevlerinde her şey yolundaymış gibi şikayetlerin ciddiyeti vurgulanmadan" hazırlanan rapordaki çoğunluk görüşüne katılmadıklarını ifade etti.