Meclis'te 'şerefli asker' gerginliği

BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan'ın, "Yürekli, şerefli bir asker arıyorum orduda. Roboski katliamının emrini hangi siyasi verdi" sözleri Meclis'i gerdi.

BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan'ın Uludere olayıyla ilgili ''Yürekli, şerefli bir asker arıyorum orduda. Roboski katliamının emrini hangi siyasi verdi '' sözleri, TBMM Genel Kurulu'nda tepkiye neden oldu.

BDP milletvekilleri, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Milli Savunma Bakanlığı'nın bütçeleri üzerinde söz aldı.

Kaplan, ''Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) yüzde 60'ının, Silivri'de terörist olarak yargılandığını'' ifade ederek, ''TSK, siz ne yaptınız; köy yakıyordunuz, faili meçhul cinayet işlediniz, darbe yapıyordunuz, parti kapatıyordunuz, darbeden sonra üniformalarınızla Meclis'te oturdunuz. Kara Kuvvetleri Komutanlığı 3 K; 5 K'ya karşı kasım kasım kasılan Kasımpaşa kabadayısı bir başkanın hükümetini devirmeye kalkıyor. Ne haddinize sizin '' diye konuştu.

Reklam
Reklam

Kaplan, ''Bu ordu milletin mi NATO'nun mu; ABD'nin mi Türkiye'nin mi ordusu '' diye sorarak, Fırat'ın doğusunda, AİHM'deki yargılamalar dışında ordu mensuplarının, tek bir suçtan yargılanmadığını, batısında ise Hükümet'e dokundukları için yandıklarını, yarısının içeride olduğunu savundu. Kaplan, ''Sayın Bakan'ın arkasında oturan rütbelilerin, üniformalıların yarın ne olacağı belli değil, hayatı garanti değil'' görüşünü savundu.

Kaplan'ın, ''Yürekli, şerefli bir asker arıyorum orduda. Roboski katliamının emrini hangi siyasi verdi'' sözleri, TBMM Genel Kurulu'nda, tepkiye neden oldu.

'HEPSİ ŞEREFLİ VE ONURLU'
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Hasip Kaplan'ın, bu sözlerine cevap olarak, ''TSK'da görevli personelin şeref ve haysiyetini sorgulamak kimsenin haddi değildir. Kahraman ordumuzda görev yapan her subayımız şerefli ve onurludur, görevinde kaldığı sürece'' dedi.

Konuşmasında, Uludere'deki hava operasyonu sonucunda bazı vatandaşların ölmesi konusuna değinen Yılmaz, şunları kaydetti:

Reklam
Reklam

''Gülyazı'da vatandaşlarımızın hava saldırısı sonucu ölümünün savunan yok. Yapılanları yargının üzerine geçerek... Yargının yerine geçerek karar verilmemesini istiyoruz. Yargıdan önce karar verilecekse yargıya ne gerek var Anayasa'ya göre yargıya intikal etmiş bir konunun, TBMM gündemine getirilmesi de hukuk ihlalidir. Terör örgütünün ve yandaşlarının insan hayatına değer verdiğini söylemek mümkün değil. En çok Kürt'ü öldüren, Kürt'e en çok zarar veren, bu terör örgütü olmuştur. Oralardaki insanlara yatırımın gitmesine engelleyenler, onları fakirliğe mahkum edenler, kaçıkçılığa teşvik edenler, elinde silahla dağda gezip hukuk tanımazlığını sürdürmek isteyenlere bir şey diyemeyenlerin, burada hak ve hukuku savunduğunu ileri sürmeleri doğu değildir. '5 karakol bassak bu kadar etki doğurmazdı' diyenlerin sevincini milletimiz görmüştür."

İNCE: BAŞBUĞ'A 'OH OLSUN' DENMEZ
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce ise Kaplan'ın konuşmasının yüzde 95'ine katıldığını ancak ''Şerefli asker arıyorum'' sözünün maksadı aştığını söyledi.

Reklam
Reklam

Bu Meclisi, şerefli Türk askerlerinin kurduğunu kaydeden İnce, ''Ordu, 12 Mart, 12 Eylül'de bize işkence yaptı, tırnaklarımızı söktü, CHP'yi kapattı, mallarımıza el koydu ama bugün kin güdemeyiz. Devletlerin yaşamında kin olmaz 'Oh olsun Başbuğ'a demek' olmaz, intikamla devlet yönetilmez. Silivri'deydim, orada insanlığınızdan utanırsınız. Ordu bizim ordumuzdur. o orduda şerefli Türk askerleri, generalleri vardır. Anlamını aşan cümle oldu'' görüşünü dile getirdi.
'KASTIMI AŞMADIM'
Yeniden söz alan Hasip Kaplan, kastını aşan bir konuşma yapmadığını ifade etti. Uludere olayıyla ilgili bir yıldır soruşturmanın engellendiğini öne süren Kaplan, ''Bu aydınlığa kavuşturulmamışsa, elbette ki orduda şerefli, bu olayı itiraf edecek bir insanı aramamdan daha normal ne olabilir Bu ordudan çıkacak dedim. Ordudaki insanları onure etmektir. Türkiye halkı o kadar şerefli ki mecburi vatan görevine koşarak gider, paralı askerliğe itibar etmedi'' diye konuştu.

BDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu da Sayıştay'ın, ordunun tüm harcamalarını denetim altına alması, şeffaf ve halka hesap verebilmesi gerektiğini söyledi. Zenderlioğlu, ordunun, adeta kapalı kutu olduğunu, giderlerinin kimin cebinden çıktığının bilinmediğini ileri sürdü.

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: