Toplantıya çok sayıda hastane personeli katıldı. Türker, “Hastane enfeksiyonlarının görülme oranı, yataklı sağlık kurumlarındaki en önemli kalite göstergelerinden biridir” dedi. Sağlık hizmeti ile ilişkili yani, hastane enfeksiyonların hastanın hastaneye başvurduktan sonra gelişen veya hastanede gelişmesine rağmen bazen hasta taburcu olduktan sonra ortaya çıkabilen enfeksiyonlar olduğunu belirten Türker, “Üriner sistem enfeksiyonu, cerrahî alan enfeksiyonu, pnömöni gibi enfeksiyonlar, sağlık hizmeti ile ilişkili enfeksiyonlara örnek olarak gösterilebilir. Bu enfeksiyonlar; hastanede kalış süresinin uzamasına, refah seviyesinin bozulmasına, iş gücü ve üretkenlik kaybına yol açar. Türkiye’de hastane enfeksiyonu gelişen hastaların yatış süresi 1 ile 35 gün uzuyor. Buna bağlı ölüm oranları yüzde 20 oranında artıyor” ifadelerini kullandı.
Hastane enfeksiyonlarının görülme oranının, yataklı sağlık kurumlarındaki en önemli kalite göstergelerinden biri olduğunun altını çizen Türker, “Hasta güvenliğinin sağlanması ve tıbbî hataların önlenmesi, hastane enfeksiyonlarının engellenmesinde önemli rol oynuyor. Tıbbî hataları önlemek için, bu hataların sınıflandırılması, tespiti ve bunları asgariye indirecek tedbirlerin alınması gerekmektedir. Sağlık hizmetlerine bağlı enfeksiyonların gelişmesini önlemek için sıfır riskin sağlanması; sağlık çalışanlarının da bu enfeksiyonları önlemek için gerekli tedbirleri almasına bağlıdır. Kısacası, bu enfeksiyonların önlenmesi için; yoğun bir emek, multidisipliner yaklaşım, yönetim desteği ve millî sağlık politikaları çerçevesinde denetim ile yaptırım gerektirir” şeklinde konuştu.
İyi uygulanan enfeksiyon kontrol programlarının, hastanede yatış sürelerini, ölüm oranını, maliyeti düşürdüğünü ve hasta memnuniyetini artırdığını sözlerine ekledi.