Medicalpark Özel Elazığ Hastanesi Tam Donanımlı Yoğun Bakım Ünitesi İle Bölge Halkına Hizmet Veriyor

MedicalPark Özel Elazığ Hastanesi Yoğun Bakımlar Sorumlu Hekimi Uzman Dr. Güneri Atalan, tam donanımlı yoğun bakım ünitesi ile bölge halkına en kaliteli hizmeti vermeyi hedeflediklerini söyledi.

Yoğun bakımın, kritik hastanın yaşamsal destek alma ihtiyacı olduğunda tedavi edildiği alan olduğunu belirten Dr. Güneri Atalan, kritik hasta tanımının çok önemli olduğunu söyledi. Kritik hastanın solunum, dolaşım, boşaltım, sindirim sistemi gibi her hangi bir sistemde hastayı tehdit edecek bir gelişme olması durumunda, yoğun bakım ünitesinde takip ve tedavisi gereken hasta olduğunu kaydeden Atalan, yoğun bakımların, diğer bölümlerden farklı olarak yoğun bakımı yapacak daha ileri teknolojiye sahip ekipmanlara sahip olduğunu dile getirdi. Atalan, “Yoğun bakımlar daha çok doktorla, daha çok hemşire ile hastanın takibinin yapıldığı ve yaşamın bir şekilde devam ettirilmeye çalışıldığı alanlardır. Medicalpark Özel Elazığ Hastanesi tüm birimlerini olduğu gibi yoğun bakım ünitesini de aşırı dikkat ve hassasiyet ile yapılandırmış bir kurumdur. Bu sebeple hastayı hayatta tutabileceğimiz tüm yardımcı ekipmanlar da bizim profesyonel çalışmalarımıza destek olmaktadır” dedi.

Yoğun bakım sorumlusunun değişik rollerinin olduğunu belirten Atalan, bu sorumluların çok iyi fizyoloji ve fizyopatolojiyi bilmek zorunda olduklarını kaydetti. Atalan, “Yoğun bakım hastalarının tedavi ve bakımını bizzat almış olduğu eğitim ile yoğun bakım toplumu içinde kendini kabul ettirmiş olmalıdır. Başta ventilatör olmak üzere tüm ekipmanların teknik yönlerine ait bilgi ve birikimi bulunmalıdır. Araştırıcı yönü olmalı ve ekibinin araştırmacı potansiyelini sürekli formda tutmalıdır. Hasta yakınlarının ne hissettiğini anlayabilmeli ve onların güvenini kazanmalıdır” diye konuştu.

Ekip çalışmasının en iyi sergilendiği alanın yoğun bakım servisleri olduğunu aktaran Atalan, yoğun bakımın temelinde üç kritik komponent olduğunu söyledi. Atalan, bunların ağır kritik hasta, gelişmiş ve giderek pahalılaşan alt yapı ve teknik donanım ile gerekli teknik donanımı bilen, kullanan ve onların yardımı ile hastaları tedavi edebilecek bilgi ve deneyime sahip, kesintisiz görev yapan ekip olduğunu dile getirdi. Atalan, “Ekibin üyeleri arasında bilime, beceriye, kolektif çalışmaya ve saygıya dayanan mecburi bir ilişki olmalıdır. Bu ilişkinin sürekliliği zorunludur. Ekibin her üyesi sorumluluklarını ve sınırlarını çok iyi bilmek zorundadır. Bizler Medicalpark Özel Elazığ Hastanesi’nde; 28 yatak kapasiteli yoğun bakımla, gece, gündüz hekim kontrollü ve birbirine bağlı ekip ruhuyla hastalarımızın hayata bağlı kalmasını sağlamak için var gücümüzle emek harcamaktayız. Bunu başarabilmek de ekip ruhunu düzgün temeller üzerine oturtmak ve disiplinden uzaklaşmamak ile gerçekleşmektedir. Yoğun bakımda yatan hasta ve hasta yakınlarıyla kurulan empati ile de bu zorlu hastalık sürecini en başarılı şekilde geçirmeyi hedefliyoruz” şeklinde konuştu.

Yeni doğandan ileri yaşlarda olanlara kadar herkesin yoğun bakımda yatabileceğini belirten Atalan, çeşitli kritik nedenlerle; enfarktüs, beyin kanaması, mide kanamaları, ileri evre kanserler nedeniyle bu ünitelerde hastaların kaldığını söyledi. Atalan, “Aklınıza gelebilecek hayatı tehdit eden bir veya birden başka sistemde meydana gelen değişiklikler nedeniyle hasta yoğun bakıma ihtiyaç duyabilir. Yoğun bakıma ihtiyaç duyan hastaların hayatları tehdit altındadır. Örneğin; mide kanaması çok aşırı boyuta gelmiştir, artık hayatı tehdit edebilir. Kişinin kalbinde enfarktüs gelişmiştir, kalbin normal çalışmasını ileri derecede etkiliyordur, bu nedenle yoğun bakım gerekebilir. Solunum yetersizliği vardır ya da böbrek yetmezliği vardır hasta komaya girmiştir. Zehirlenmelerde yoğun bakım gerekebilir. İşte bütün bu durumların, hastalıkların ortak özelliği; hayatı tehdit etmesidir. Her insan yoğun bakım hastası olabilir. Örneğin basit bir akciğer enfeksiyonu olan 24 yaşında bir hastaya ‘ne işi var yoğun bakımda iki tane antibiyotik alsa iyileşir’ diyebilirsiniz ancak bağışıklık sistemindeki her hangi bir zayıflık onun yoğun bakıma düşmesine neden olabilir” dedi.

“YOĞUN BAKIMIN AMACI YAŞAMIN TEMİNİDİR”

Birçok yoğun bakım bölümü olduğunu belirten Dr. Atalan, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“Bu, gelişmişlik düzeyi ile alakalıdır. Sağlık sisteminiz ne düzeyde gelişmişse, bu gelişmişlik düzeyine paralel olarak yoğun bakım ünitenizi de ayrıntılı hale getirebiliyorsunuz. Yeni doğan, pediatrik, koroner, post-op anestezi, post-op kardiyoaktüel cerrahi yoğun bakım vardır, genel yoğun bakım, nöroloji yoğun bakım, ara yoğun bakım vardır. Bunların sayısı çokça arttırılabilir. Türkiye’de ise yaygın olan uygulamada yoğun bakımlar dahili ve cerrahi yoğun bakım olarak ayrılmaktadır. Yoğun bakımın ortaya çıkışındaki en önemli nokta reanimasyondur. Genel anlamda yeniden hayat verme olarak tanımlanabilir. Ama biz yeniden hayat vermiyoruz, mevcut hayatın devamlılığını sağlıyoruz. Benim için herhangi bir ortam yoğun bakım ortamıysa eğer burası reanimasyondur. Yoğun bakımın amacı, yaşamın teminidir. Yaşamsal riskler arttığında verilecek desteğin sağlanabileceği yoğun bakım üniteleri daha bir reanimasyondur. Bu durumda yoğun bakımların temel mantığının sürdürülebildiği, yaşam desteğinin sağlanabildiği alanlar yoğun bakımlardır ve reanimasyonlardır. Yoğun bakım hekimleri olarak bizler ölümle her gün iç içeyiz ama ölüme alışkın olmamalıyız, hastalarımızı kaybetmeye alışmamalıyız, üzülebilmeliyiz. Bunlardan etkilenmeme gibi bir lükse sahip değiliz. Tıp, bilimin kullanıldığı bir sanat alanıdır. Bizim, sanatımızı en iyi şekilde icra edebilmemiz için; hastaların insan olduklarını unutmamalı, onlara bir istatistiki ya da matematik veri olarak bakmamalı, onları kaybettiğimizde üzülmeli ve hatta ağlamalıyız. Diğer türlü zaten ne siz iyi bir yoğun bakım uzmanı ne de orası iyi bir yoğun bakım bölümü olabilir”.