Mehmet Ağar sert konuştu

İSTANBUL (ANKA)- DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, Irak'ın kuzeyindeki "Kürdistan Özerk Yönetimi" Başkanı ve Kürdistan Demokrat Partisi (IKDP) lideri Mesut Barzani'nin Türkiye'ye ilişkin tehditkar açıklamalarının bir karşılığı olmadığını Barzani'nin kendisinin de bildiğini belirterek, "Ama aslolan onları söyletmeyecek yönetimi var etmeyi başarmaktır. Bizim iktidarımızda kimse Türkiye'ye rahatsız edici değil kelime, harf söyleyemeyecektir. Türkiye'yi yönetmek öyle olur, böyle olmaz" dedi.

"Türkiye'yi tehdit etmeye kimsenin gücü yetmez"

Reklam
Reklam

Mehmet Ağar, DEİK Türk Avrasya İş Konseyleri'nin davetlisi olarak katıldığı "Avrasya'da İş Olanakları" konulu toplantının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Barzani'nin "Türkiye Kerkük'e müdahale ederse, biz de Diyarbakır'a müdahale ederiz" şeklindeki sözlerinin bi ciddiyetinin olmadığının Barzani de dahil herkes tarafından bilindiğini ifade eden Ağar, "Türkiye'yi tehdit etmeye kimsenin gücü de yetmez boyu da yetmez. Ama aslolan onları söyletmeyecek yönetimi var etmeyi başarmaktır" dedi.

"Türkiye bölgenin tanzim edici gücü olacak"

AKP iktidarından sonra, Türkiye'nin bölgenin tanzim edici gücü olacağını savunan Ağar, "Türkiye'nin dostluğunu kazanmanın önemini herkes anlacaktır. Bizim iktidarımızda kimse Türkiye'ye rahatsız edici değil kelime, harf söyleyemeyecektir. Türkiye'yi yönetmek öyle olur, böyle olmaz" diye konuştu.

"Muhalefetimiz habur'dan öteye geçmez"

Kuzey Irak'a olası bir askeri müdahaleye DYP olarak destek verip vermeyeceklerine ilişkin bir soruya ise Ağar, "Benim söylediğim bir laf vardı, bizim muhalefetimiz Habur'dan öteye geçmez. Türkiye öyle bir karar alırsa, biz o kararın yanında oluruz" yanıtını verdi.

Reklam
Reklam

"Toplantı yeter sayısı 184'tür"

Ağar, Cumhurbaşkanlığı seçimi konusundaki toplantı yeter sayısı tartışmasına da değinerek, "Bizim analizlerimize göre 184 toplantı yeter sayısıdır. Demokrasi içinde karşı görüşte olanlar da olacaktır. Ona da saygı duymak lazım. Burada bir çelişki ortaya çıkarsa, hukuk var Türkiye'de. Anayasa Mahkemesi bu konuda bir karar verecektir" değerlendirmesinde bulundu. Ağar, Cumhurbaşkanlığı seçimi için TBMM'de gerçekleştirilecek toplantıya katılıp katılmayacağına ilişkin bir soruya da,"Bunu söylemek için erken. Onu partimizle karar veririz" karşılığını verdi.

"Cumhurbaşkanlığı adaylığı için vicdani karar gerekir"

Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda karar verme noktasında bulunan kişilerin meseleyi birçok tarafı ile analiz etmesi gerektiğinin altını çizen Ağar, "Türkiye'de bir yerlere talip olmak, bir yerlere gelmek önemli değildir. Önemli olan gelinen yerde, Türkiye'nin huzuruna ve geleceğine yararlı olunup olunmayacağı konusunda insanların kendi vicdanları içinde bu kararları vermesi lazımdır" dedi.

Reklam
Reklam

"Vaktinde seçim olsaydı bu tartışmalar yaşanmayacaktı"

Demokrasi içinde siyasetin bir hakaretin, bir husumetin tarafları olmayı gerektirmediğine vurgu yapan Ağar, tartışmalarda sağduyulu ve aklıselim davranmak gerektiğini kaydetti. Ağar şunları söyledi:

"Kimsenin kimseyi hakir görmesi doğru birşey değildir. Siyasetin üslubu korunarak meseleler tartışılabilse, daha sağlıklı sonuçlara doğru Türkiye gidecektir. Belirleyici iradenin millet iradesi olduğuna her zaman inanmak lazım. Buna saygı göstermek lazım. Türkiye vaktinde seçime gidebilseydi, bu tartışmaların hiçbiri yaşanmayacaktı. Çünkü yol gösterici irade olan millet iradesi ortaya çıkmış olacaktı. Ama buna rağmen bu seçimin sonucunun yanlış olduğunu düşünen varsa, o yanlışlığı düzeltecek güç milletin kendisidir."

Ağar, Demirel'in "Cumhurbaşkanını halk seçsin" önerisini değerlendirirken de "Halkın hakem olduğu her yerde biz varız" dedi.

"Anavatan ile birleşme yok"

Son günlerde basına yansıyan "ANAVATAN ve DYP birleşiyor" şeklindeki haberlere ilişkin bir soruya karşılık, böyle birşeyin söz konusu olmadığını belirten Ağar, "Öyle bir zaman yok artık. Millet bu konuda çeşitli işaretler vermiştir. Kalıcı bir sonuç elde edilecek bir noktaya giderse, oradan sağlıklı birşey çıkar. Ama öyle gelip geçici şeylerin, siyasette milleti oyalayıcı şeylerin bir anlamı yoktur" diye konuştu.

Reklam
Reklam