Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin'in ikinci evliliğinin yankıları hala sürüyor. Konuyla ilgili yorum yapanlardan biri de Hürriyet Yazarı Ayşe Baykal oldu.
Baykal TBMM eski Başkanı, Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin'in nikahını köşesine taşıdı.
Baykal'ın o yazısı şöyle;
Mehmet Ali Şahin evlendi. Bütün samimiyetimle tebrik ediyorum; sevdiğim bir siyasetçidir, iyi bir insandır ve umarım eşiyle birlikte mutlu olurlar.
Nişan haberi medyaya yansıdığında, sosyal medya hesabımdan tebrik ettiğim Şahin’e, eş tercihiyle ilgili Refah Partisi döneminde birlikte siyaset yaptığım kadın arkadaşlarımdan itirazlar geldi. Ben de kendilerine yazıyla düşüncelerimi izah edeceğime dair söz verdim.
İtirazlar, Mehmet Ali Bey’in evliliğinden ziyade eş seçimiyle ilgili. Dikkat ettiğim bir ayrıntı, muhafazakâr kadınların bir kısmı Mehmet Ali Bey’in eşinin başörtülü olmamasına takılırken diğer bir kısmının da yaş farkına takılması.
Mehmet Ali Bey’in şahsında konuşsak da genel olarak muhafazakâr kadınları rahatsız eden bir durum var.
Özellikle ikinci evliliğini yapan muhafazakâr erkeklerin yeni eşi başörtülü değilse bu bireysel bir tercihten ziyade bir hayat tarzı değişikliği olarak algılanıyor.
Mehmet Ali Bey’in evliliği de bu şekilde düşünüldüğü zaman kadınların dünyasında bir hayal kırıklığı oldu. Yani “Sen de mi Brütüs?” misali.
Muhafazakâr kadınlar böyle düşünmekte çok da haksız değiller aslında. Çünkü maddi anlamda güçlenen ve konum sahibi olan evli erkeklerin -bırakın boşanma veya vefat sonrası evliliklerini- dini nikâhla birlikte oldukları genç kadın hikâyelerini o kadar çok dinlediler ve yaşadılar ki…
Zuhal Fırat
Erkekler yıllarca başörtülü eşlerine “uhrevi sorumluluğu” yani dinin yükümlülüğü ve ahlak bekçiliği ve çocuklarının sorumluluğu gibi görevler yükledi. Başörtülü olmayan kadınlarla da dünyevi hazları paylaştı. Bu duruma itiraz edenleri de feminist ilan etti.
Hiçbir başörtülü kadının, başörtülü olmayan kadınla derdi yok aslında; sorun, erkeklerin kadınlara karşı olan birbirinden farklı davranışları.
Mehmet Ali Şahin de bu birikmişlikten nasibini almış oldu.
Kısacası; üzgünüm beyler, ektiğinizi biçeceksiniz.