Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, "Bugün İslam’ın cahil müntesiplerinin din-i mübin-i İslam’a verdiği zarar, azılı düşmanların verdiği zararları fersah fersah geçmiştir" dedi. Görmez hutbesinde ayrıca "İçimizdeki beyinsizler yüzünden bizleri helak etme Allah'ım" dedi.
Görmez, burada verdiği hutbede, İslam'ın insan hayatına verdiği öneme dikkati çekerek, "Çünkü bir canı korumak, bir insanın canını muhafaza etmek bütün ibadetlerden daha mukaddestir. Kardeşlerim bugün İslam coğrafyasında nice çocuklarımız ateşlere doğru yürüyor, hayatın baharında nice gençler ateş dolu çukurların kenarında dolaşıyor. Aziz vatanımızın bir bölgesinde Mehmetçiğimiz şehit oluyor, güvenlik görevlilerimiz saldırıya uğruyor. Bu toprağın kandırılmış çocukları kendi geleceklerini yok etmek için çukurlar kazıyor, evlerini, yurtlarını, yuvalarını harabeye çeviriyor, insanı insan kılan bütün değerleri bizzat elleriyle kazdıkları o çukurlara gömmeye kalkışıyorlar. Bu tabloya rağmen, huzur içinde namazlarımıza devam edebilecek miyiz? Bütün bu yaşananlara gözlerimizi kapatıp, çığlıklara kulaklarımızı tıkayıp kendi dünyamıza çekilmeye devam edebilecek miyiz?" şeklinde konuştu.
10 turistin öldüğü Sultanahmet Meydanı'ndaki patlama sonrası yaşanan dehşet kameralara böyle yansımıştı.
Sultanahmet Meydanı'ndaki terör saldırısını hatırlatan Görmez, şunları kaydetti:
"Daha üç gün önce mübarek Sultanahmet ve Ayasofya’nın duvarlarında hain bir bombanın sesi yankılandı. Bu meydan tarihin haşmetini tefekkür meydanıdır. Bu meydan imanın hakikatini tedebbür mekanıdır. Bu mekan İslam medeniyetinin bütün güzelliklerini, birlikte yaşama ahlakını, birlikte yaşama hukukunu bütün cihana gösteren bir meydandır. Bu mukaddes mekanı ziyarete gelip hidayet ve inayet uman insanları hangi ruh katletmeye kalkışabilir? Bu ruhun insanlara hayat veren, yeryüzüne merhamet getiren İslam'la bir ilişkisi olabilir mi? Bütün bunlarda bizim hiç kusurumuz yok mu? Kardeşlerim, küçük tamahlar uğruna parçalanmamızın, hırsa yenik düşmemizin, ufak hesaplar peşinde koşmamızın bütün bu olup bitenlerde payı yok mudur? Kardeşlerim, bugün İslam'ın cahil müntesiplerinin din-i mübin-i İslam'a verdiği zarar, azılı düşmanların verdiği zararları fersah fersah geçmiştir. Buna hangi iman, hangi izan onay verebilir?"
Terörün din, iman tanımayan yüzünün lanetle anılmayı bir kez daha hak ettiğini vurgulayan Görmez, "Öfke ve adaletin, iftira ve adaletin önünde biz durmalıyız. Biz asırlarca dünyaya adalet, emniyet, sekinet yayan bir medeniyetin evlatlarıyız. Bu gidişata biz 'dur' diyeceğiz" ifadesini kullandı.
"O'ndan geldik ve hepimiz O'na döneceğiz. Ayrışırsak yazık olur"
"Bu dünya, bu güzel ülke, bu aziz İstanbul bize emanettir" diyen Görmez, nefret söylemlerinin yok edilmesi gerektiğini söyledi.
Diyanet İşleri Başkanı Görmez, hutbesine şöyle devam etti:
"Bu millet biziz. Bu vatan bizim. Bu ülke hepimizin. Doğusuyla batısıyla bu topraklarda doğduk. Aynı suyla, aynı ekmekle büyüdük. Aynı Rabbe kul olduk, aynı Muhammed Mustafa'ya ümmet olduk, aynı secdeye baş koyduk. Fatihalarda buluştuk, tek kıblede istikametimizi buluşturduk. Ebedi alemde kurtuluşa erme duasıyla aynı tarlaya tohumlar serptik.Biz kardeşiz, karındaşız. Birbirimizin varlığına sebep kılınmışız. O'ndan geldik ve hepimiz O'na döneceğiz. Ayrışırsak yazık olur. Bütün insanlık kaybeder, bütün İslam ümmeti kaybeder. Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Alevi, Sünni demeden birbirimize yurt olmazsak halimiz nice olur? Gelin, Rabbimizin 'Gevşemeyin' diyen fermanını dinleyelim. Gelin Efendimizin 'Birbirinize nefret ve düşmanlık beslemeyin' diyen çağrısına kulak verelim. Gelin, kardeşlik misakımızı yenileyelim."
Akılla, imanla, sabırla ve duayla sıkıntıların aşılacağına vurgu yapan Görmez, "Hep birlikte, bu mübarek zamanda, bu mukaddes camide el açıp Rabbimize yalvaralım. Bu ülkede daima barışın, hakkın, adaletin yanında yer alalım. Aklını ve ahlakını yitirmiş hiçbir insanın söyleyemeyeceği sözleri, aile hayatımıza izzeti, iffeti, nezaheti, nezaketi getiren din-i mübin-i İslam'ı ve sahih İslam'ı milletimize anlatmakla yükümlü Diyanet İşleri Başkanlığımıza isnat etmeye kalkışanlara itibar etmeyiniz. İslamofobik nefret içeren gayri ahlaki, gayri insani, gayri vicdani haber mühendisliklerine, yalan, iftira ve bühtanlara asla tenezzül etmeyiniz" şeklinde konuştu.
Görmez, hutbesini şöyle tamamladı:
"Hep birlikte bu mübarek zamanda Rabbimize yalvaralım ve şöyle dua edelim, Ya Rabbi, milletimizin metanetini, birlik ve beraberliğini, ahenk ve kardeşliğini daim eyle. Bizleri her türlü tehlikeden, maddi ve manevi zarardan, dahili ve harici düşmanlardan muhafaza eyle. Ya Rabbi kötüye ve kötülere fırsat verme Allah'ım. Ya Rabbi, hayra anahtar, şerre kilit olmayı murat ediyoruz, nasip eyle. Ya Rab, sen bizlere gayret, kuvvet, feraset, basiret lütfeyle. Ya Rabbi, bize vahdet ver. Merhameti unutan, insan olmayı unutan, kendini unutan zavallıları sen ıslah eyle. İçimizdeki beyinsizler yüzünden bizleri helâk etme Allah'ım. İçimizdeki beyinsizler yüzünden bizleri helak etme Allah'ım. Sen merhametlilerin en merhametlisisin. Bize acı, bizi affet, bize yardım et. Amin!"
Sultanahmet Meydanı'nda patlama: 10 ölü
Sultanahmet Meydanı'nda bir patlama meydana geldi. Patlamada 10 kişi hayatını kaybetti.
Saldırıyı Nabil Fadlı adlı Suudi Arabistan Doğumlu teröristin gerçekleştirdiği belirlendi.
SULTANAHMET PATLAMASI'NDA ÖLENLERİN İSİMLERİ AÇIKLANDI
Sultanahmet'teki patlamada hayatını kaybedenlerin isimleri şöyle açıklandı: Gerhard Günther Höppner, Steffen Höppner, Rudolf Krollman, Hiltrud Krollman, Karin Erika Franke-Dütz, Rüdiger Karl Faber, Marianne Faber, Gernot Eike Mildner, Adolf Jurgen Glorius, Rudiger Becker.Ölenlerin Almanya merkezli ‘Lebenslust Tur’la İstanbul-Dubai-Abu Dabi turuna çıkan kafilede yer alan turistler olduğu ve İstanbul gezisinin ilk noktasında saldırıya maruz kaldıkları öğrenildi. Turistlerin rehberi Sibel Şatıroğlu da patlamada yaralandı. Canlı bomba saldırısını 28 yaşındaki Suudi Arabistan doğumlu teröristin gerçekleştirdiği belirlendi.
10 ALMAN TURİSTİN CENAZELERİ ALINIYOR
Sultanahmet'teki bombalı saldırıda hayatını kaybeden Alman turistlerin Adli Tıp Kurumu'nda tamamlanan işlemlerinin ardından cenazelerin konulacağı tabutlar kuruma getirildi.