Ergenekon karar duruşmasında mahkeme heyeti CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın da aralarında bulunduğu 17 kişinin tahliyesine karar verdi.
Tahliye olan Haberal'ı cezaevi önünde bir basın ordusu karşıladı. Haberal daha sonra aracıyla cezaevinden ayrılırken, yaklaşık 5 km ileride aracını durdurup CHP milletvekilleri ile kucaklaştı. Haberal, "Çok üzgünüm arkadaşlarımız burada kaldılar. Gönül isterdiki bütün arkadaşlarımızla beraber buradan gitseydik" dedi.
Sevenleri konvoyun önünü kesti
Mehmet Haberal'ın içinde bulunduğu araç, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nden çıkışının ardından TEM bağlantı yoluna girdi. Kınalı gişelerini geçtikten sonra, sevenleri tarafından konvoyun önü kesildi.
Haberal, aracından inerek, gazetecilere ve bekleyenlere hitaben "Önce yeşilin ve doğanın, özgürlüğün tadını çıkartayım. Yeşili ve doğayı doya doya izleyeyim sonra nereye gideceğime karar vereceğim. Özgürlüğün kıymetini bilmek zorundayız. İçerideki arkadaşlarımız çıkmadı çok üzgünüz. Çok fazla konuşmak istemiyorum" diye konuştu.
CHP Milletvekili Haberal'ın yanında bulunan eski MHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Bölükbaşı da "Ankara'ya gitmek, hocamızı ailesine kavuşturmak istiyoruz" dedi.
MERCİMEK ÇORBASI VE SÜTLAÇ
Ardından Ankara'ya hareket eden Haberal, Kurtköy Mehmetçik Vakfı Sosyal Tesisleri'nde 'iftar' molası verdi.
Mehmet Haberal iftarda sadece yarım kase mercimek çorbası ve sütlaç yedikten sonra, kendisini telefonla arayan dostlarıyla uzun uzun sohbet etti.
İftarını yaptıktan sonra AA muhabirine konuşan Haberal, şunları söyledi: "İlginize çok teşekkür ediyorum. Gönül isterdi ki, oradaki diğer arkadaşlarla beraber çıkalım, bu bayramı beraber yapalım. Benim için hüzünlü bir bayram bu. Dolayısıyla, temenni ederim ki ülkemiz bu sıkıntılı dönemden kısa zamanda çıksın. Çünkü hürriyet, dünyanın en güzel şeyidir, adalettir, Hürriyet ve adaletin olmadığı yerde mutluluk yoktur. Dolayısıyla hürriyetimize, insan hak ve özgürlüklerine sahip çıkalım. Tabi her şeyden önce ülkemize, herkes sahip çıksın. Bu ülkeyi kuran Atatürk ve arkadaşları ile aziz şehitlerimize saygılı olalım, layık olalım. Bütün dileğimiz bu."
Haberal: 4 sene arkadaşlardan uzak kaldım
Ergenekon davasında tahliye kararı verilen CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal, Başkent Üniversitesi Hastanesi çıkışında yaptığı açıklamada, 4 yıl boyunca çalışma arkadaşlarından uzak kaldığını belirterek hastaneyi kontrol etmeye geldiğini söyledi.
Haberal, Silivri Cezaevi çıkışında karayoluyla Ankara'ya geldi. Haberal'ın ilk durağı Başkent Üniversitesi Hastanesi oldu. Burada Haberal'ı yüzlerce kişi karşıladı. Hastanede yaklaşık yarım saat kalan Haberal, çıkışta açıklamalarda bulundu. Kendisinin 4 yıldır çalışma arkadaşlarından uzak kaldığını belirten Haberal, "Hekimlik 24 saat çalışma gerektiren bir meslektir. Ben de 4 sene arkadaşlardan uzak kaldım. Bu saatte buraya geldim. Kontrol ettim onları. Bakayım gerçekten 7 gün 24 saat çalışıyorlar mı? Baktım onlar 48 saat çalışıyorlarmış” şeklinde konuştu.
Haberal, 4 yıl 3 ay 18 gün tutuklu kaldı
Eski Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, "Ergenekon" soruşturması kapsamında 17 Nisan 2009'da tutuklandı ancak rahatsızlığı nedeniyle hastaneye kaldırıldı.
Dava kapsamında, ifadesi de kaldığı İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü'nde video konferans yöntemiyle alınan Haberal, bir süre de Mehmet Akif Ersoy Kalp ve Damar Hastalıkları Hastanesi'nde yattı.
Haberal 11 Mart 2011'de Adli Tıp Kurumu'nun raporu üzerine Silivri Cezaevi'ne getirildi. "Ergenekon" soruşturması kapsamında hazırlanan üçüncü iddianamenin sanığı olan Haberal, 21 Mayıs 2012'de davaya bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin çağrısı üzerine ilk defa duruşma salonuna geldi.
Abisi Osman Haberal: Çifte bayram yapacağız
Ergenekon davası kapsamında hakkında tahliye kararı verilen CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal'ın kardeşi Osman Haberal, "Ramazan Bayramı'nda alie olarak çifte bayram yapacağız" dedi.
Haberal, kararın açıklanmasının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, mahkemenin kararından dolayı mutlu olduklarını söyledi.
Dün duruşmanın görüldüğü Silivri'ye gitmek istediklerini ancak il çıkışında araçlarının geri çevrildiğini ifade eden Haberal, şunları kaydetti:
"Bugün mahkemenin kararını sükunetle bekledik. Zaten suçu olmayan, bu ülkeye çok büyük hizmetler yapan ve ailemizin büyüğü ağabeyim Mehmet Haberal tahliye oldu. Çok gururluyuz. Ramazan Bayramı'nda aile olarak çifte bayram yapacağız. Ülke olarak çifte bayram yapma olanağımız yoktur çünkü tüm yurtseverler hala tutuklular. Kararı çok önceden bekliyorduk. Bu karar çok geç kalınmış bir karardır, geç de olsa adalet yerini bulmuştur. Şu anda herhangi bir programımız yok. CHP Zonguldak İl Başkanlığı bir program yaparsa aile olarak buna katılacağız. Zaten kendisi de mutlaka buraya gelecek ama yarın mı gelir bayram bittikten sonramı gelir? o konuda bilgimiz yok."
CHP İl Başkanı Halil Furat ise verilen cezalara üzüldüklerini ancak Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal'ın tahliye olmasıyla üzüntülerinin mutluluğa dönüştüğünü belirterek, "Şimdi milletvekillerimizle bir program yapıyoruz. Biliyorsunuz ki aile fertleri Zonguldak'ta yaşıyor. Ankara'ya mı gider, yoksa buraya mı gelir? bunu şu anda bilemiyoruz. Büyük ihtimalle bayramda Zonguldak'ı ziyaret etmesini bekliyoruz" diye konuştu.
HABERAL'IN ANDİÇMESİNE ENGEL YOK
AK Parti ve CHP'ye göre, Ergenekon Davası'nda Mehmet Haberal için tahliye kararı çıkmasının ardından Haberal'ın Meclis'te ant içmesi için bir engel kalmadı. Meclis İçtüzüğüne göre, andiçme töreninde bulunmayan milletvekilleri, katıldıkları ilk birleşimin başında ant içer.
ANKA'ya konuşan AK Partili Meclis Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, CHP Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal'ın tahliye kararını değerlendirdi. Haberal'ın yemin etmesine engel kalmadığını ifade eden İyimaya, uygulamaya Meclis Başkanlık Divanının karar vereceğini söyledi.
1 Ekim'de açılacak Meclis'in bu konuda olağanüstü toplanıp toplanmayacağına ilişkin de İyimaya, olağanüstü toplanma sebepleri arasında böyle bir şey olmadığını ifade etti.
-"MECLİS EN KISA ZAMANDA TOPLANMALI"-
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart da, Haberal'ın ilk Genel Kurul toplantısında yemin edeceğini belirterek, "Hiçbir engel söz konusu değil. Görevine başlayacaktır. İlk Genel Kurul'da yemin edecek" dedi.
Meclis'in en kısa zamanda toplanması gerektiğine dikkat çeken Kart, "1 Ekim beklenmeden toplanmalı" dedi.
Sinan Aygün'ün durumuna ilişkin de Kart, "Milletvekili görevini sürdürmesinde yasal engel söz konusu değil. Aygün için bir engel söz konusu değil. Çünkü tutuklama kararı yok. Bu şartlarda tutuklama kararı verilmesi anlamsız ve haksız olurdu" dedi.
-MECLİS'İN OLAĞANÜSTÜ TOPLANTIYA ÇAĞRILMASI İÇİN 110 İMZA GEREKLİ-
İçtüzüğe göre, Türkiye Büyük Millet Meclisi, tatil veya araverme sırasında Cumhurbaşkanı veya Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı tarafından toplantıya çağrılması halinde, belirtilen gün ve saatte toplanıyor.
TBMM Başkanı doğrudan toplantı çağrısında bulunabileceği gibi üyelerin beşte birinin imzasını taşıyan gerekçeli önergedeki çağrı istemini en geç 7 gün içinde yerini getirir. Ancak olağanüstü toplantının başlayabilmesi içinbirleşimin başında yapılan açılış yoklamasında en az 184 milletvekilinin Genel Kurul'da hazır olması gerekiyor. Aksi halde çağrı düşüyor. (ANKA)
MEHMET HABERAL KİMDİR?
Mehmet Haberal 29 Ekim 1944, Subaşı, Pazar, Rize'de dünayaya gelmiş. Tıp Profesörü, Başkent Üniversitesi eski rektörüdür.
1967 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun oldu ve 1971 yılının Ekim ayında genel cerrahi uzmanı oldu. Daha sonraki yıllarda Galveston, Teksas'da Shriner's Yanık Enstitüsünde ve John Seally Hastanesinde fellow olarak çalıştı.
1974 ve 1975 yıllarında Colorado Üniversitesi Tıp Fakültesi Transplantasyon Merkezinde fellow olmak üzere 1 Ocak 1974'den 30 Haziran 1975'e kadar çalıştı. Aynı yıllarda Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahı Bölümüne bağlı olarak Yanık ve Transplantasyon Ünitesi'ni kurdu. 3 Kasım 1975 tarihinde Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Bölümü'nde, Türkiye'de ilk kez annesinden 12 yaşındaki bir çocuğa, akrabalararası böbrek naklini gerçekleştirdi.
1976 Hacettepe Üniversitesi Genel Cerrahi Doçenti olan Haberal, 10 Ekim 1978'de Avrupa Transplantasyon Birliği'nden (Eurotransplant) sağlanan ölü böbrek ile Türkiye'de ilk defa kadavradan böbrek transplantasyonununu gerçekleştirdi. Alanında birçok ilke imza atan Haberal, 2238 sayılı "Organ ve Doku Alınması , Saklanması, Aşılanması ve Nakli" yasasının hazırlanıp, 3 Haziran 1979'da yürürlüğe girmesine de öncülük etti.
Eylül 1980'de Türkiye Organ Nakli ve Yanık Tedavi Vakfı'nı kurdu ve 2 yıl sonra Mart 1982'de, Türkiye Organ Nakli ve Yanık Tedavi Vakfı'na bağlı Hemodiyaliz Merkezi'ni açtı.
8 Aralık 1988'de Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Türkiye'de ilk kadavradan karaciğer naklini gerçekleştirdi. 1990 Ekim ayında Türkiye Organ Nakli Derneği'nin kurucu üyesi ve başkanı oldu. Alanında birçok ilk gibi 1990 yılı 15 Mart'ında Kuzey Afrika, Ortadoğu, Avrupa ve Türkiye'de ilk kez çocuklarda canlıdan segmental karaciğer naklini gerçekleştirdi. 24 Nisan 1990'da Dünya'da ilk kez yetişkinlerde canlıdan segmental karaciğer naklini gerçekleştirdi. 16 Mayıs 1992'de Dünya literatüründe ilk kez yapılan bir uygulamayla aynı vericiden, aynı anda hem kısmi karaciğer naklini, hem de böbrek naklini gerçekleştirdi. 1992 Nisan ayında "New York Academy of Sciences" üyeliğine seçildi.
14 Eylül 1993'de Başkent Üniversitesi'ni, Türkiye Organ Nakli ve Yanık Tedavi Vakfı ve Haberal Eğitim Vakfı'nı kurdu.
1999 yılında Orta Doğu Yanık ve Yangın Afetleri Derneği'ni kurdu.
Haberal, Dünya Yanık-Tedavisi camiasında tanınan bir bilim adamıdır. Eylül 2006'da ISBI (International Society of Burn Injuries/ Uluslararası Yanık Derneği)'nin Brezilya'daki Uluslararası Yanık Kongresinde bu kuruluşa başkan seçilmiştir.
1999 seçimlerinden sonra koalisyon hükümeti kurarak Başbakan olan Bülent Ecevit, 4 Mayıs 2002’de rahatsızlanarak Mehmet Haberal'ın sahibi olduğu Başkent Hastanesine kaldırıldı. Tedavisi sırasında durumu gittikçe kötüleşince ve Kontrgerilla bağlantılı generaller kendisi hakkında medya'da menfi propaganda başlatınca eşi Rahşan Ecevit tarafından apar topar hastaneden çıkartılarak evine geri getirildi. Bundan sonra sıhhati gözle görünür şekilde düzeldi ve Başbakanlık görevine devam etti. Ecevit’in rahatsızlığı sırasında hükümete yönelik tartışmalar ve erken seçim talepleri de siyasi gündeme damgasını vurmuştu.
3 Nisan 2009 Pazartesi günü, Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alındı.
Bu soruşturma ile ilgili olarak İstanbul'a sevk edilirken dokuzuncu cumhurbaskanı Süleyman Demirel tarafından Ankara'dan yolcu edildi. Mehmet Haberal 17 Nisan 2009 tarihinde Ergenekon üyesi olmak iddiasıyla İstanbul'da nöbetçi 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tutuklandı. Tutuklandıktan sonra rahatsızlanan Haberal İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü yoğun bakım servisinde tedavi altına alındı. 21 ay İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü'nde kalan Haberal, 11 Şubat 2011 tarihinde Halkalı'daki Mehmet Akif Ersoy Kalp Hastanesi'ne nakledildi. Haberal'ın doktoru Cengiz Çeliker Ergenekon'a yardım ve yataklık etmek suçundan tutuklandı 11 Ocak 2011 tarihinde de Mehmet Haberal'a verilen 'taburcu edilebilir' raporunun saklandığı iddiasıyla ilgili olarak İ.Ü. Kardiyoloji Enstitüsü Müdürü Profesör Doktor Erhan Kansız tutuklanmıştı.
Haberal, kendisini kasıtlı olarak tahliye etmeyen hakimler hakkında dava açtı ve 9 hakimi 1500 lira tazminata mahküm ettirdi. Haberal'a sorulan 180 soru içinde “terör örgütü kurmak ve yönetmek”le ilgili bir tek soru bulunmadığı açıklandı. Haberal, mahkeme de yargıçlar karşısındaki sözlü savunmasını, çapraz sorgudaki yanıtlarını ve avukatların savunmalarını "Prof.Dr. Mehmet Haberal'ın Sözlü Silivri Savunması: Suçum Ne?" adlı kitap haline getirdi.
Haberal, 2012 yılında 27 ülkeden 66 bilim insanı ile "Dünya Tıp, Tıbbi Araştırma-Teknik ve Etik Bilimler Akademisi (WAMBES)" ni kurdu.
Haberal, 2012'de Ortadoğu Organ Nakli Derneği(MESOT)'nin başkanlığına bir kez daha seçildi.
Elsevier yayınevi tarafından Şubat 2013 yılında yapılan araştırmaya göre Mehmet Haberal, "Transplantasyon" alanında bilimsel yayında Türkiye'de birinci, dünyada ise ikinci sırada yer aldı.