Mehmetçik, Güvenliği Son Teknolojiyle Sağlıyor

Yüksekova'ya 45 kilometre uzaklıktaki Yeşiltaş köyünde konuşlu bulunan 7. Hudut Alay Komutanlığına bağlı 1. Motorize Piyade Tabur Komutanlığında görevli Mehmetçikler, hem kendilerinin hem de bölgenin güvenliği için geçmiş yıllarda terör örgütünün hedefi haline gelen Dağlıca bölgesinde onur ve gurur duyarak başarıyla görev yapıyor. Dağlıca bölgesindeki Yeşiltaş 1. Motorlu Piyade Tabur Komutanlığı, kapılarını AA'ya açtı. Tabur komutanlığı, 2013 yılından itibaren bünyesine kattığı son teknoloji silah ve teçhizatla bölgenin güvenliğini sağlıyor. Aselsan tarafından yapılan çalışmayla Tabur Komutanlığı bünyesinde yaklaşık 5 ay önce kurulan Modüler Birlik/Geçici Üs Bölgesi Sistem İşletim Merkezi de Türkiye'nin en yüksek ikinci dağı olan Cilo Dağı'nın eteklerinde 24 saat hazır kıta bekleyen Mehmetçiğe, her türlü iklim ve hava koşulunda ortaya çıkacak tehdidi tespit ve imha imkanı sunuyor. Üs bölgelerinden nizamiyeye, nöbet kulübelerinden mevzilere, karargah binasından yatakhaneye kadar tüm birliğin en üst seviyede korunduğu, dört bir yanı binlerce metre yükseklikteki dağlarla çevrili askeri bölgede, gerek Mehmetçiğin gerekse yöre halkının sorunlarına çözüm bulmak, moral ve motivasyonunu canlı tutmak için de her türlü imkan tanınıyor. -Albay Cemalettin Doğan 7. Hudut Alay Komutanı Albay Cemalettin Doğan, Yeşiltaş köyünün hem stratejik hem de kritik bir konuma sahip olduğunu belirterek, "Biz de burada bulunan taburumuzla cennet vatanımızın cennet köşesini korumak, halkımızın can ve mal güvenliğini sağlamakla görevliyiz" dedi. Zor bir coğrafyada ve zorlu iklim koşullarında görev yapan askerlerin, devletin sağladığı büyük destek, komutanların yakın ilgisi ve yöre halkıyla kurulan diyalog sayesinde çalışmalarını sürdürdüğünü vurgulayan Doğan, şöyle konuştu: "Mehmetçiğimizin dağ gibi yüreği, bizden uzakta olsalar bile manevi varlıklarıyla her zaman kendilerini yanımızda hissettiren ailelerimizin büyük desteğiyle zorlukları çok rahat aşabilmekteyiz. Birliğimiz burada bir aile gibi olmuş durumda. Tasa, keder, kıvanç ve her şeyin de üstünde kaderi de burada birlikte yaşıyoruz. Bir aile gibiyiz ve bununla zorlukları aşıyoruz. Burada elde edilen dostluk, arkadaşlık ve yöre halkıyla kaynaşmamız bizi var eden unsurlar. Bu bölgede, bu şartlar altında yapılan görev de dikkate alındığında burada olmak onur verici." Doğan, fırsat buldukça Yeşiltaş'taki birliği ve yöre halkını ziyaret edip kaynaşma imkanı bulduklarını bildirerek, yaşadıkları dertlere ve sorunlara imkanları ölçüsünde çözüm bulmaya çalıştıklarını ifade etti. Vatandaşlarla oluşturdukları gönül bağı sayesinde bölgedeki tüm evlerin kapısını çat kapı çalabildiklerini anlatan Doğan, "Onlarla zaten bir kader birliği yapmış durumdayız. Onlarla her şeyimizi paylaşıyoruz. Sağlık desteklerimizi her zaman sağlıyoruz. Onun dışında çok ani ve acil durumlarda desteklerimizi sunuyoruz" ifadesni kullandı. -Zor koşullarda aile bağı Yeşiltaş 1. Motorlu Piyade Tabur Komutanı Yarbay Göksel Çetin de 24 saat görev yapacak şekilde planlama yaptıklarına, birlikteki tüm mevzilerde sürekli gözetleme ve nöbet faaliyeti yürüttüklerine değinerek, şunları kaydetti: "Bu faaliyetlerimiz arasında eğitim ve atış faaliyetlerimiz var. Özelde Yeşiltaş bölgesi çok zor koşulları olan coğrafi bir bölge. Ayrıca özellikle kış mevsiminde iklim de çok ağır yaşanmakta. Öncelikle böyle bir coğrafyada görev yapmak için çok iyi bir eğitim, iradeli, disiplinli bir ruh gerekiyor ve bunları destekleyecek şekilde her türlü son teknoloji gelişmelerle desteklenmiş silah ihtiyacımız, milletimiz tarafından bize sağlanmakta." Türkiye'nin en yüksek ikinci zirvesi olan Cilo Dağı'nın Ulu Doruk Tepesi'nin sorumluluk bölgelerinde bulunduğunu belirten Çetin, arazinin genelinin de sarp ve yüksek dağlardan oluştuğunu dile getirdi. "Bizim burada bulunmamızın birinci önceliği köylülerimizin huzurunu, can ve mal güvenliğini sağlamaktır" diyen Çetin, bunu sağlarken de köy halkıyla çok iyi ilişkiler kurduklarını, sürekli ziyaretler gerçekleştirip birbirlerine destek verdiklerini söyledi. Çetin, taburda görev yapan erinden en yüksek rütbeli komutanına kadar aile bütünlüğü içerisinde olduklarını vurgulayarak, "24 saat onlarla olmak, onlarla aynı sevinci, tasayı, kıvancı paylaşmaktan son derece mutluyuz. Bütün personelimizin moral ve motivasyonu en üst düzeydedir. Bunu Türkiye'ye gururla söyleyebilirim" diye konuştu. -Son teknoloji silah ve teçhizat Modüler Birlik/Geçici Üs Bölgesi Sistem İşletim Merkezindeki faaliyetlerle ilgili bilgi veren Teğmen Alper As ise merkezde kurulu ekranlara bölgede konuşlu termal kamera ve algılayıcılardan her türlü hava koşulunda 24 saat görüntü aktarıldığını ifade etti. Son teknoloji tesisatla bölgedeki olası tehditleri tespit etme imkanına sahip olduklarını anlatan As, şöyle konuştu: "Tespit ettiğimiz tehditleri otomatik olarak atış altına alabilmekteyiz. Bulunduğumuz nokta havan ve roket atışlarına karşı korunaklıdır. Burada bulunan personel ve birlik komutanı, hiçbir etkiye maruz kalmadan birliğini sevk ve idare edebilir. Ayrıca burada bulunan son teknoloji silahların haricinde dışarıda birliğimizde görmüş olduğunuz tank, zırlı araç ve top gibi silahlarımızla da tespit etmiş olduğumuz hedefleri ateş altına alabilmekteyiz. Hatta ihtiyaç halinde taarruz helikopterlerimiz ve savaş uçaklarımızla istediğimiz noktayı, istediğimiz zaman gece gündüz fark etmeksizin ateş altına alabiliriz." -Mehmetçik bölgede görev yapmaktan gururlu Yeşiltaş Tabur Komutanlığında 6 aydan bu yana vatani görevini yapan erlerden Samet Kızıl da bölgede askerlik yapmaktan her zaman gurur ve onur duyduğuna değinerek, görevini en iyi şekilde yerine getirmeye çalıştığını kaydetti. Gün içinde nöbet tutup yaşamlarının idamesi için gerekli olan her şeyi eksiksiz yerine getirdiklerine işaret eden Kızıl, "Ailemizle ancak izinlerde yüz yüze görüşebiliyoruz. Ama serbest zamanlarımızda telefonla görüşüp onlarla hasret gidermeye çalışıyoruz. Buradan aileme ve nişanlıma selam gönderiyorum. Benim için endişelenmesinler, ben burada çok rahatım" dedi. Mardinli Er Mesut Aslan ise 3 ay önce Yeşiltaş'a geldiğini ve komutanlarının sıcak ilgisiyle karşılaştığını vurgulayarak, şunları söyledi: "Komutanlarımız artık ailemiz gibi oldu. Ailem de Midyat'ta oturuyor. 1990'lı yıllarda teröre karşı dedem, babam, amcalarım ve tüm akrabalarım korucu olarak görev yaptı. O dönemlerde amcalarım, akrabalarım ve köylülerimden şehit düşenler oldu. Şimdi de ben burada teröre karşı görev yapıyorum. Herkes gibi ben de vatani görevimi yapıyorum. Çok mutlu ve gururluyum. Aileme ve arkadaşlarıma selam gönderiyorum."