Bölgesel Amatör Lig’de mücadele eden Edirnespor’un Altyapı Sorumlusu olarak görev yapan Altınok, üç aylık maaşını alamadığını öne sürerek trafiğe kapalı Saraçlar Caddesi'nde "Edirnespor'da şahsıma yapılan haksızlıklara karşı susma hakkımı kullanıyorum" yazılı dövizle bir süre oturma eylemi yaptı.
Altınok, alacaklarının bir an önce ödenmesini isteyerek, eylemine son verdi.
"ALIN TERİMİ VERSİNLER"
Altınok, alın terinin karışlığını istediğini söyledi. Sezon başından beri kulübün altyapısında antrenör olarak görev yaptığını anımsatan Altınok, şunları kaydetti:
“9 Nisan’dan itibaren de Edirnespor Futbol Akademisi antrenörlüğünü yapıyorum. Ben 3 aylık maaşımı istiyorum. 1 sezon boyunca görev yaptım son üç ay maaşımı alamadım. Ben bunun peşindeyim, başka bir şey peşinde değilim. Çalışan insanın alın terinin parasının verilmesini istiyorum. Yeni gelen hocalara, transferlere paraları veriliyor bana verilmiyor.
Ben UEFA A Lisansı bulunan bir antrenörüm, sıradan biri değilim. Benim nasıl bir antrenör olduğumu herkes biliyor. Benim hakkımı verin. Kovacaksanız yine kovun. Ancak bana sebebini söyleyin. 'Melih hocam sen çalışmıyorsun, sen yeterli değilsin' desinler ama bunu yüzüme karşı desinler. Ama sudan sebeplerle, hakkımı arıyorum diye işime son vermesinler. Altyapıda çalıştığım çocuklar ve velileri dahil olmak üzere bir kişi benden şikayetçi olsun ben antrenörlük lisansımı da yırtar, Edirne’yi de terk ederim. Ben bu kadar kendime güveniyorum.”
KULÜP BAŞKANI SAVAŞ ÜNER
Edirnespor Kulübü Başkanı Savaş Üner ise, Altınok’un kulübe ait bazı malzemeleri evine götürdüğünü ileri sürdü.
Üner, malzemelerin geri getirilmesi halinde Altınok'a ödeme yapacaklarını ifade etti.
Altınok'un 2 bin 300 lira alacağı olduğunu kabul eden Üner, "Geçtiğimiz günlerde yollarımızı ayrıma kararı aldık. Kendisinin alacağı olduğunu biz zaten biliyoruz. 2 bin 300 lira kadar bir alacağı var. Biz bu parayı ödeyeceğiz. Bizim göreve geldiğimiz günden bu yana kimsenin Edirnespor’da alacağı kalmamıştır bundan sonra da kalmaz. Melih hoca, takıma ait bazı eşyaları alacağına mahsuben evine götürmüş. Ben kendisine diyorum ki 'bu malları getir paran kaç paraysa hesaplanır verilir'. Bütün malzemeleri teslim edecek, biz de parasını vereceğiz. Getirmediği takdirde para falan vermeyeceğiz.”