ANKARA (İHA) - Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, 12 Kasım 1998 yılında dönemin Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'ın talimatıyla gözaltına alındığını belirterek, 1 gün sonra terörist elebaşısı Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirildiği gün serbest bırakıldığını söyledi.
Başkan Gökçek, eşi ve çocuklarıyla birlikte anılarını ve mesajlarını İHA'ya anlattı. Türkiye'de en çok konuşulan ve her zaman hafızalarda 'Tartışılan Başkan' olma özelliğini sürdüren Gökçek açıklamalarda bulundu. 'Bir zamanlar gözaltına alındığınızda neler hissettiniz?' şeklindeki soru üzerine Gökçek, "11 Kasım 1998 gece yarısı bir televizyon kanalında Mesut Yılmaz ile Korkmaz Yiğit'in açık oturumda konuşmalarını izliyordum. Gece 03.00 sıralarında açık oturum bitti, ben de uyudum. Sabah saat 09.30 gibi uyuyordum kapıcımız zile bastı. 'Sayın Başkanım polisler ve kameralar geldi. Emniyetten bir komiser sizi beklediğini söyledi' demesi üzerine ben de üzerimi giydim. Yanına gittim. Emniyetten bir müdür ifade vermem için emniyete gelmemi istedi. O an aklıma ilk gelen durum hiç bir suçum yok ama siyasi nedenlerden dolayı cezaevine gireceğimi hissetttim. Hiç konuşmadan emniyetin aracına binip Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne gittik. Gözaltına alınma sürem başladı. Ama her yerde söylüyorum gözaltı süremde emniyette görevli bütün memurlar beni çok iyi misafir ettiler. Benim için siyasi iktidar çok senaryo çizdi. Olayın kendiliğinden cereyan etmesi için 2 şart gerekiyordu. Ya delilleri yok edecektim ya da yurt dışına çıkacaktım. Ama suçlu değildim. Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'ın talimatıyla gözaltına alınmıştım. 36 saat süre içinde eski bürokrat arkadaşlarım beni yalnız bırakmadı. 36 saatin ardından hiç unutmam teröristbaşı hain Abdullah Öcalan yakalanmıştı. O zaman ben gündemden düştüm bana ihtiyaç kalmadı. Öcalan'ın yakalanması bazı siyasetçileri rahatlattı ve beni serbest bıraktılar. Benim gözaltı süremde yalnız bırakmayan dostlarımı hiç bir zaman unutmam" dedi.
'MELİH GÖZALTINA ALININCA BABAM FELÇ OLDU' Gökçek'in eşi Nevin Gökçek de aile olarak Başkan Gökçek'in gözaltına alındığında çok zor günler geçirdiklerini ifade ederek, Gökçek'in gözaltı süresinde geçen anılarını şöyle anlattı:
"Herkesin bir tanıdığı gözaltına alınır cezaevine girer ama Melih'in gözaltına alınması resmen şova dönüştü. Sanki Melih çok büyük bir suç işledi. Bütün televizyon kameraları emniyet ile birlikte bizim eve geldiler. Çok duygusal bir insan olduğum için hiç bir suçu yokken böylesine apar topar seni gözaltına alıyoruz demeleri beni çok ağlattı. Babam ve annem Düzce Akçakoca'da yaşıyorlardı. Melih'in gözaltına alınmasını televizyonda gören babam ayağa kalkamadı, felç oldu. Melih'in gözaltına alınıp suç işleyeceğine inanamadı. Oğlum Osman liseye gidiyordu, okulda hocaları Osman'ı çağırıp 'Baban tutuklandı' demesiyle öğrendi. 36 saat bize 36 sene gibi geçti. Melih tutuklu değildi sadece gözaltında idi. Ama televizyon kanallarının 'Melih Gökçek tutuklandı' demesi bizi çok üzmüştü.
'EŞİM NEVİN İLE HALAMIN İSTEĞİ ÜZERİNE EVLENDİK' Gökçek, eşi Nevin Gökçek ile ilginç tanışmaları olduğunu belirterek, evlilik anılarını şöyle anlattı:
"1974 yılında Ankara'da okuyordum. Gaziantep'de halam bir gün bir misafirliğe gitmiş misafirlikte eşim Nevin'i görmüş hemen beni aradı. 'Bir bayan beğendim çabuk Gaziantep'e gel ismi Nevin, güzel huylu beğenirsen evlenirsin' demesi üzerine ben de hemen Antep'e gittim. Nevin ile tanıştık. Kendisine siyasete atılacağımı ona göre bir siyasetçi eşi olmak istediğini sormam üzerine Nevin kabul etti ve evlendik. Evlilik tarihimiz doğum günümüz aynı tarihtir".
Gökçek, bayramlarda şeker ve para toplamayı çok sevdiğini belirterek, eski bayramların hiç bir zaman hafızalardan silinmeyeceğini kaydetti. Gençliğinde en çok sevdiği sporun bilek güreşi olduğunu hatırlatan Gökçek, "Gençliğimizde bilek güreşi oynamayı çok severdim. Kavga etmeyi sevmezdim. Bilek güreşinde bizim okulda bir kişi hariç hemen hemen herkesi yenerdim" diye konuştu.
Gökçek, Belediyeler Kanunu'nun uygulanmasının ardından Ankara'ya uzak ama hayatında hizmet göremeyen köylerin asfalt ile tanıştığını öne sürerek, "Belediye ve Büyükşehir Kanunu'nun çıkması çoğu köy ve ilçelere yaradı. Şimdi bir kanun hazırladım. Bu kanunun çıkması için AK Parti iktidarımıza sundum. Ama AK Parti'nin bir dönem daha iktidar olması gerekiyor. Hazırlanan bu iki kanun belediyecilikte devrim getiren kanun olacaktır. Bundan sonraki düşündüğüm değişiklik ile düşündüklerimi sundum. Eğer hükümetimiz bu yasayı uygun görür Türkiye Büyük Millet Meclisimiz yasayı geçirirse, Türkiye'deki bütün belediyeler uçuşa geçecektir. Pek çok şey parayla yapılmaz yetki bazı konularda paranın da önüne geçer. Amacımız bütün belediyeleri ayağa kaldırmaktır" şeklinde konuştu.
'Oğlunuz Osman Gökçek'in adaylığı erken değil mi?' şeklindeki sorusu üzerine Gökçek, şöyle devam etti:
"Oğlum Osman'ın erken adaylığı sorusuna katılmıyorum. Belediye başkanlığının babadan oğula geçmeyecek diye bir kanun yok ki. Halbuki oğlum Osman'ı ben seçmeyeceğim. Çankayalı vatandaş seçecek. Eğer Osman'ın aday adaylığı sürecinde kendini ispatlamazsa anketlerde iyi çıkmazsa ben ne yapabilirim. Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz, 'Siyaset çocuk çocukla olmaz' diyor. İşte şu bakış açısına bir bakın. İşte CHP'li bir belediye Başkanı'nın anlayışına bakın. Eski ABD Başkanı Bill Clinton 31 yaşında Arkansas valisi oldu. Siyasette gençlerin önünü AK Parti iktidarı açtı. Milletvekilliği seçilme yaşının 25'e düşürülmesi ile ilgili. Ben Melih Gökçek olarak Osman'ın şansını yüksek görüyorum. Herkes Osman'ın adaylığını medyadan öğrendi. Osman'ı AK Partinin içinde çok şanslı görende var olmasını arzu etmeyen de var. Kimse kimseyi ikna etmek zorunda da değil. Eğer yapılan anketlerde Osman birinci çıkıyorsa aday yapsınlar. Ben siyasi hayatımda şunu gördüm erken kalkan erken yol alır. Refah Partisi'nden belediye başkanı adaylığımı koyduğumda Genel Başkanımız Erbakan benim aday olmam için inanın 6 kez ayrı ayrı anket yaptırdı".