Gün geçtikçe adını daha çok duymaya başladığımız meme kanseri kadınların korkulu rüyası. Meme kanseri nedeniyle birçok kadın hayatını kaybediyor, memesini aldırmak zorunda kalıyor ya da acı verici tedavi süreci yaşıyor. Her hastalıkta olduğu gibi meme kanserinde de erken teşhis çok önemli. Düzenli kontroller sayesinde hem kendi sağlınızı hem de sevdiklerinizi meme kanserinden korumak mümkün. Unutmayın kanser değil, erken teşhis edilememesi ölüme neden oluyor. Çünkü meme kanseri erken teşhis ile kolay atlatılan bir kanser türüdür ve siz, evinizde uygulayabileceğiniz basit birkaç muayene ile vücudunuzdaki değişiklikleri fark ederek meme kanserini yenebilirsiniz.
Her kadın hayatının bazı dönemlerinde meme ağrısı çeker. Meme ağrısının birçok sebebi olabilir. Bu ağrı içerisinde şüphe duyulacak ağrı, aynı noktada devam eden ve uzun süren ağrılar olmalıdır. Eğer siz de böyle bir ağrı çekiyorsanız mutlaka doktorunuza görünmelisiniz.
Memede veya meme çevresinde ele gelen kist ya da kitlenin olması aklınıza direkt ‘kanser miyim’ endişesini getirebilir. Eğer benzeri bir durum yaşıyorsanız mutlaka doktorunuza görünüp bu kitleyi inceletmelisiniz.
Meme kanseri, her zaman kitle ile işaret vermez. Bazen meme derisinde kalınlaşma, şişme, renk değişikliği gibi durumlar da görülebilir. Meme kanserinin ilk bulguları arasında yer alan bu değişimler, mutlaka doktorunuza görünmeniz gerektiğinin sinyallerini verir.
Meme ya da meme başında her zamankinden farklı olarak içeri doğru çekilme görülmesi meme kanseri riskini doğurabilir. Meme başınızın normal görünümünden farklı olması bir işarettir. Özellikle de tek meme başında görülen içeri çekilme varsa... Yine meme başından sıkmadan gelen sarı-yeşil renkte ve boza kıvamında olan akıntılar kanser bulguları arasında yer alır. Bu akıntılar koyu kahverengi, siyah veya kan renginde ise asla ihmal edilmemelidir.
Her kadın meme kanseri olabilir. Özellikle 50 yaşını geçmiş kadınlarda meme kanseri sık görülür. Her ne kadar 50 yaş sınırı olsa da meme kanseri daha genç yaşlarda da görülebiliyor. Bu yüzden rutin kontrolleri ihmal etmemek oldukça büyük önem taşıyor. Meme kanseri için ne kadar risk taşıdığınızı tahminen anlamak mümkün. Şayet geçmiş dönemde tek bir memenizde meme kanseri belirtisi olduysa diğer memenizde kanser oluşma riski, normal bir kadına göre 4 kat daha fazla olacaktır. Meme kanseri dışında yumurtalık kanseri, rahim kanseri geçirmişseniz meme kanseri olma olasılığınız normalden çok daha fazladır.
Meme kanseri genetik bir risk taşır. Ailesinde 1. dereceden (anne, baba, kız kardeş...) yakınlık seviyesi olanlarda meme kanseri görülmesi yüksek bir orana sahiptir. Genel olarak meme kanseri taşıyan riskli durumları şöyle sırayabiliriz;
Ayna karşısına geçin ve vücudunuzdaki değişiklikleri gözlemleyin
Elinizi belinize koyun ve memelerinizin simetrik olup olmadığını kontrol edin. Kitle ya da kist olup olmadığını gözlemleyin.
Meme dersini gözlemleyin
Meme derisinde bir çöküntü ya da renk değişikliği olup olmadığına bakın. Bu işlemi elleriniz belinizde ve ellerinizi havaya kaldırıp tekrarlayın.
Elle kontrol yapın
Yatağa uzanın, elinizi başınızın arkasına yerleştirin. Önce sağ memeden başyarak parmak ucunuzla meme başı çevresine hafifçe bastırarak saat yönünde dairesel hareketler yapın. Burada herhangi bir duyarlılık veya kitle olup olmadığı kontrol edin. Ardından aynı işlemleri diğer meme için uygulayın.
Koltuk altını unutmayın
Tüm meme muayene edildikten sonra koltuk altınıza bakın ve burada da bir şişkinlik olup olmadığını kontrol edin.