Meme kanserinin 7 sinyali

1-31 Ekim meme kanseri farkındalık ayı..

Belirtileri görmezden gelmeyin...

Kanser türü olarak kadınlarda en sık görülen meme kanseri, dünyada her yıl 1 milyon 700 binden fazla kadını etkiliyor. Ülkemizde de durum çok farklı değil, zira her 8 kadından biri; hayatının bir döneminde meme kanserine yakalanıyor. Türk İstatistik Kurumu (TUİK) tarafından 2007’de yapılan diğer bir araştırmaya göre de, 100 bin kadından 22’si bu gerçekle yüz yüze geliyor. Tüm kanser türlerine bağlı ölümler arasında, meme kanserine bağlı ölümlerin akciğer kanserinden hemen sonra geldiğinin altını çizen Acıbadem Maslak Hastanesi Meme Sağlığı Merkezi’nden Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cihan Uras erken tanı ve tedavi yöntemlerinin hayat kurtardığına dikkat çekiyor.

Reklam
Reklam

Meme kanseri hiçbir kadının aklına bile getirmek istemediği bir sağlık sorunu... Ancak başımıza gelme ihtimalini yok sayarak, belirtileri gözden kaçırabiliyoruz! Aslında meme kanseri bazı sinyaller vererek geliyor. Bunları göz ardı etmek ise hayatımızı tehlikeye atmak dışında bir işe yaramıyor. Bütün kanser türleri gibi; meme kanserinde de erken tanı ve tedavinin çok önemli olduğunu belirten Acıbadem Maslak Hastanesi Meme Sağlığı Merkezi’nden Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cihan Uras “Meme kanserinin erken tanısı için rutin kontroller asla ihmal edilmemeli. Ayrıca erken tanı için 20 yaşından sonra her kadın ayda bir kez kendi kendine meme muayenesi yapmalı. Böylelikle meme kanseri ileri aşamalara ulaşmadan fark edilebiliyor” diyor.

1- Memede kitle varlığı

Meme kanserinin en büyük sinyali; memede veya koltukaltında ele kitle gelmesi. Kanserli kitleler, diğer şişliklerden sert yapılı, düzensiz kenarlı ve pürtüklü yüzeyi ile ayırt edilebiliyor. Bunun için en etkili yöntem ise; yatağa uzanarak elle muayenenin gerçekleştirilmesi. Bir elinizi başınızın altına yerleştirin. Ardından öteki elinizin işaret ve orta parmağıyla diğer göğsünüze dokunun. Aynı işlemi diğer taraf için de yapın. Meme başından çevresine doğru dairesel hareketler uygulayın. Ardından koltukaltlarına da aynı işlemi tekrarlayın.

Reklam
Reklam

2- Meme başı akıntısı

Sıkmadığınız halde, tek memeden veya tek kanaldan kanlı ya da şeffaf renkli akıntılar geliyorsa, nedeninin mutlaka araştırılması gerekiyor. Bu tür meme başı akıntılarına, meme kanseri veya meme kanseri riskini artıran bir lezyon olan ‘intraduktal papillom neden oluyor.

3- Meme başındaki şekil bozuklukları

Aynanın karşısına geçip kendinizi incelediğinizde meme başlarınızda içe doğru çekilme, çökme veya şekil bozukluğu fark ediyorsanız, hemen bir doktora görünmenizde fayda var.

4- Meme başı derisinde değişiklikler

Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cihan Uras, aynı şekilde aynanın karşısında kendinize bakarken meme başı derisinde soyulma ve kabuklanma gibi belirtiler gördüyseniz, bunların da bir uzman tarafından değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.

5- Memede büyüme ya da şekil bozukluğu

Memede büyüme ya da şekil bozukluğunu en iyi aynanın karşısına geçerek görebilirsiniz. Ellerinizi belinize koyun ve bakın bakalım her iki memeniz simetrik mi? Memelerde bir büyüme var mı?

Reklam
Reklam

6- Meme cildinde yara veya kızarıklık

Eğer bir yere çarpıp yaralanmadıysanız, meme cildinde aniden ortaya çıkan kızarıklık ve yaralar ciddiye alınması gereken belirtilerin başında geliyor.

7- Meme cildinde ödem, şişlik ve içe doğru çekintiler olması

“Elbette her ödem ve şişlik, meme kanserinin belirtisi değil. Bunlar regl ve hamilelik dönemlerinde de kadınların sıkça yaşadıkları sıkıntıların başında geliyor. “ diyen Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cihan Uras, “Ancak tabloya meme cildinde içe doğru çekintiler, portakal kabuğu gibi pürüzlü bir görünüm eşlik ediyorsa, hiç zaman kaybetmeden bir doktora başvurun” uyarısında bulunuyor.

Elle muayeneyi alışkanlık haline getirin!

Meme kanserinin görülme oranı her geçen yıl artsa da, ölüm oranları tam tersine düşüş gösteriyor. Bunun en önemli nedeni; son zamanlarda geliştirilen teşhis ve tedavi yöntemleri... Mamografik ve ultrasonografik tarama yöntemleri sayesinde meme kanseri erken teşhis ediliyor ve kişiye özel yaklaşımlar sayesinde tedavideki başarı oranları artıyor. Kadınların özellikle 40 yaşından sonra tarama periyodlarını sıklaştırmaları gerektiğini söyleyen Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Cihan Uras, ‘erken tanı’ için elle muayenenin alışkanlık haline getirilmesi gerektiğini vurgulayarak “20 yaşından sonra her kadın ayda bir kez kendini kontrol etmeli ve bu alışkanlık her genç kadına kazandırılmalı” diyor.

Reklam
Reklam
Anahtar Kelimeler: