Memnun: “109 Yıllık Kulüp Tarihimizin En Büyük Kupası”

Galatasaray Odeabank’ı Kadınlar Euroleague şampiyonu yapan baş antrenör Ekrem Memnun, “Finalde tırnaklar uzayacak, aslan gibi pençeler çıkacak” diyerek, final maçında oyuncularını motive ettiğini söyledi .Avrupa’da zirveye oturan, bu sezon birçok başarı elde eden Galatasaray Odeabank’ın Baş Antrenörü Ekrem Memnun, sarı-kırmızılı kulübün aylık yayınlanan dergisine açıklamalarda bulundu.“BİLDİĞİM BASKETBOLU OYNADIK”Galatasaray Odeabank Baş Antrenörü Ekrem Memnun, bu başarının en büyük pay sahibi olarak oyuncularını gösterdi. Çok önemli, değerli sporcuları olduğuna vurgu yapan Memnun, “Bu kadar çok zorluktan geçip hiçbir gün bırakmadan devam ettiler. Düştükleri zaman ben onları itiyorum ama bazen de onlar beni çektiler yukarı. Bildiğim basketbolu oynadık, her günü bunu çalıştık, hiç vazgeçmedik bundan, başarının geleceğine inanıyorduk. 1998-99’da üçüncü olduğumuz takım da benziyordu bugünküne. Tabii ki kapıyı açan anahtar oyuncular her zaman oldu, onları nasıl kullandığınız ön plana çıkıyor. Oyuncularıma hep şunu aktarıyorum; doğru bir pozisyon varsa, 100 kere şut bulacaksak o gün ve tamamında top Alba Torrens’e gelecekse 100’ünü de o atabilir ve takım arkadaşları da bundan mutlu olur. O pozisyonu hazırlamak için diğer oyuncuların görevlerini doğru yapmış olması gerekiyor zaten. Her maç farklı bir skorer çıkarabiliriz. Karşınızda bir de rakip var. Zaaflar var, eşleşmeler var. Onların da hamleleri oluyor, cevap ve çözüm de üretiyoruz. İyi bir takımı şöyle tanımlayabilirim; ‘iyi bir takım her şeyi en iyi şekilde yapar. Hızlı ve yavaş oynar, tempo belirler, geri çabuk döner, fast-break sayısı yemez, ribaundu vermez. Tam tersi öbür sahada da bunları yapmaya çalışır” Özetle; sevdiğim, inandığım, bildiğim ve beni başarıya götüren basketbolu oynadık” dedi.“ARROYO ÇOK BÜYÜK BİR OYUNCU”Galatasaray Liv Hospital’ın başarılı oyuncusu Carlos Arroyo’nun Ekrem Memnun hakkında övgü dolu sözler söylemesine de vrugu yapan Memnun, şu şekilde konuştu:“Öncelikle Arroyo’nun benim için söyledikleri gurur verici. Çok büyük bir oyuncu. Yıllarca erkek basketbolunda üst seviyelerde çalıştım. Koçluk ve asistan koçluk yaptım. Kendisini scout ettim çok defa. Oyun zekası müthiş, oyunu sevmesi, oyuna bakışı bambaşka bir isim, önemli bir sporcu. Neslini tükenen guardlardan biri. Ondan bunları duymuş olmak beni gururlandırır. Metotlarıma gelince; oyuncu öğretilen, anlatılan bir hareketin kendisine ve takıma faydası olduğunu hissettiği an buna ölümüne sarılıyor. Oyuncularımız çok akıllı bir kere. Büyük karakterler. Her birinin kişisel gayeleri, egoları ve hedefleri var. Maçı kazanabilmesi için birbirine ihtiyacı olduğunu da biliyor. Bir oyuncu hem kendisini geliştirmesine yardımcı olacak hem de takıma katkı verip kazanmayı kolaylaştırdığını gördüğünde buna bağlanıyor. Ve koçların bunu iyi niyetle, ısrarla iletmeye çalıştığına şahit olduğu zaman asla geri adım atmıyor. Bir de oyunculara dair şöyle bir perspektifim var; Dünya’da herhangi bir takım sporunda büyük oyuncu olup zeka parıltısı içermeyen birini tanımıyorum. Shaq mesela. Korkunç fiziksel özellikleri var ama onu kullanabilecek düşünceyi üretmese hiçbir anlam taşımaz cüssesi” açıklamalarında bulundu.“FİNALDEN ÖNCEKİ GECE ÇOK GÜZEL UYUDUM”Ekrem Memnun Euroleague’de Yarı Final’de karşılaştıkları ev sahibi Ekaterinburg maçından sonra konuşmasını da anlatarak, “Esas hakkımızı yarın alacağız. Pazar akşamı 19.00’a kadar sakin ve mütevazı kalacağız. Finalde tırnaklar uzayacak, aslan gibi pençeler çıkacak dedim’ Finalden önceki gece çok güzel uyudum. Oyunculara bu mesajı verdikten sonra da hep öyle davrandım” ifadelerini kullandı.“OYUNCULARIN ÖNÜNE HEDEFLER KOYUYORUM”Türkiye Kupası’nda final öncesi hakemlere artık yeter demesi konusunda da açıklamalarda bulunan sarı-kırmızılı bayan basketbol takımının baş antrenörü Ekrem Memnun, “Oyuncuların önüne hedefler koyuyorum. Birincil hedefimiz hiç değişmedi: Türkiye Ligi şampiyonluğu. Hakkımız olan liderliği almak istiyoruz. Harika bir sezon geçiriyoruz ve bunu kusursuz yapmalıyız üçlemeyle bitirerek. Uzun vadeli tek hedef lig oldu. Diğer iki kupaya zamanla pozisyon olduk. Kadro yapısı ortada. Dar bir rotasyonla oynadık. Sancho’nun ayağı kırıldı, WNBA’den çok geç katıldı. Vanessa Ble Cumhurbaşkanlığı Kupası’ndan bir gün önce geldi, bir kelime İngilizce bilmiyor ve takımdaki kimseyi tanımıyor. Arabaya çamurluk alıp takmaya benzemiyor. Menajerlik oyunu değil, bir gerçeklik var. Alba Torrens’in sezonun ilk antrenmanında kasığında yırtık oldu. Bir buçuk ay oynamadı. Sonra zatürre oldu, altı hafta oynamadı. Biz bu araları hep idareli geçtik. Euroleague zaferi bir rüya. 109 yıllık kulüp tarihimizin kategorik olarak en büyük kupası. Kupa 1. Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımımızın kazandıklarıyla beraber. Zor bir zamanda geldi bu kupa. Bütçede kısıntıya gidilmişti. Oyuncuların onur savaşına dönüştü bir anda. İşlerine ve emeklerine sımsıkı tutundular. Biz bunu motivasyon amaçlı da kullandık. Basketbolu sevdiğimizi ispat etmemiz gerektiğini söyledik. Sadece bizim için değil bizden sonraki insanlar için de önemliydi. Galatasaray, kadın basketbolunu Türkiye’de canlandıran kurum, 25-26 sene önce Faruk ağabeyler (Süren) başlatmıştı. Kulübün hep gözbebeği şubesiydi” şeklinde konuştu.“YAŞANANLAR TAKIMI DAHA DA BİRBİRİNE KENETLEDİ”Bu sene ki kırılma anları hakkında da önemli noktalara vurgu yapan Memnun, Tarsus maçının tamamını önde götürdüklerini hatırlatarak, “Biz o maçı kaybetseydik şanssızlık olurdu. Bir buçuk dakika kala 10 sayı öndeyiz. Son topu attılar, girmedi, girse yeniliyorduk. Maç sonu özellikle gerginlik çıkardım, bu oyun bizi hiçbir yere götürmeye yetmez diyerek. İki gün sonra da Avenida maçı var. Kelsey Bone’u kadro dışı bıraktım. Oyuncular geldi bana, Işıl kaptan olarak geldi ve affetmemi istedi. Şampiyonluk yürüyüşümüzde bizim için önemli bir oyuncu dediler. Ben de, ‘Madem öyle diyorsunuz, gösterin bana bunu’ dedim. Yaşananlar takımı daha da birbirine kenetledi. Türkiye Kupası da kırılma anlarından biriydi. Finali çok iyi oynayarak kazanmıştık” diye konuştu.“BASKETBOLU SEVİYORUM”Galatasaray Odeabank Baş Antrenörü Ekrem Memnun, kadın basketbolunun geleceği hakkında gelecekte neler yapılabilir şuan o konuda bilgisi olamayacağını ifade ederek, “Bundan sonra ne yaparım, çok bilmiyorum açıkçası. Basketbolu seviyorum, antrenörlük yapmayı sürdürürüm. Takımı daha iyi oynatmaya çalışabilirim. Anadolu’da salonlar doluyor İstanbul’a göre. Seyircinin ilgisi yetersiz. Ben sosyolog da değilim, bunun birçok sebebi olabilir. Bu branşa ciddi paralar yatırılıyor. Organizasyon iyi pazarlanmalı. 35 senedir Galatasaray basketbol okulları düzenler. Ben de oradan yetiştim, basketbola başladım, antrenörlük ve yöneticilik yaptım. Mesela buradan her sene bire bir dokunarak 500 oyuncu geçerdi elimizden. Şimdi nasıl bilmiyorum. O gün elbette geleceği göremiyor ve onlara sadece basketbol öğretmeye çalışıyorduk. Oysa bunun yanı sıra onları Galatasaray basketbol taraftarı da yapabilmemiz gerekirdi. Basketbolu sevme, basketbol maçına gelme tutkusu da aşılayabilmeliydik, sadece oraya gelip iki saat boyunca topu potaya atmak değil. Buradan Galatasaray basketboluna destek olacak insanlar üretmeliydik diye düşünüyorum. Bunu başarabilseydik tribünler boş olmazdı sanırım. Ama geç kalınmış değil asla. Benim gördüğüm kadın basketbolu sevgiyle yürüyor. Maçlara gelen seyirci sayısını artırabilmek için başka bir çalışma yapmamız lazım. Basketbol okullarına giden çocuklarımız bizim maçlarımıza getirilebilir. Mücadeleye tanık olsalar bir gün bile olsa. Böyle böyle bir ateş yakmamız lazım” sözlerine değindi.