Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, "Sosyal diyaloğa verdiğimiz önemin bir örneği de kıdem tazminatı çalışmalarımız. Biz bu anlamda her kesimi dinleyerek, hiçbir ön yargı ve ön kabul olmadan çalışmalarımıza devam edeceğiz." dedi.
Memur-Sen'in 6. Olağan Genel Kuruluna katılan Bakan Selçuk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Biz milletimize efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik." sözünü hatırlatarak, "Ben de şu anda bakan olarak bir kamu görevi icra ediyorum ve kelimenin hakiki manasıyla ben de memurum. Devletin memuru ve milletin hizmetkarı olmak, bizim için en büyük paye ve şereftir." diye konuştu.
- "AK Parti iktidarında sendikalaşma oranı arttı"
Selçuk, AK Parti iktidarı döneminde kamu görevlileri sendikacılığında sendikalaşma oranının hep artan bir seyir izlediğini belirterek, "2002 yılında yüzde 47,94 olan sendikalaşma oranı, 2018 yılında yüzde 67,65’e ulaştı. Hükümet olarak elbette en büyük temennimiz, bu oranların çok daha yüksek seviyelere çıkması ve tüm kamu çalışanlarımızın sendikalaşması yönünde." değerlendirmesinde bulundu.
- "Engelli memur istihdamında 10 kata varan artış sağladık"
Engelli memur istihdamında 10 kata varan artış sağlandığının da altını çizen Selçuk, kamu kurumlarında 2002'de istihdam edilen engelli memur sayısı 5 bin 777 iken, bu sayının 2018 yılı sonu itibarıyla 53 bin 964 olduğunu bildirdi. Selçuk, 2018 aralık ayında gerçekleştirilen 2 bin 504 engelli atamasıyla bu sayının 56 binin üzerine çıkacağını ifade etti.
Bakan Selçuk, bugüne kadar toplam 41 bin 643 şehit yakını, gazi ve gazi yakınının kamu kurumlarına yerleştirildiğini belirterek şunları kaydetti:
“Bunun yüzde 85’i (35.328) hükümetlerimiz döneminde gerçekleştirildi. 1988 yılından beri devlet koruması altındaki çocuklarımızdan kamu kurumlarına yerleştirilen hak sahibi sayısı ise 49 bin 940’tır. Bunun da yüzde 60’ı yine hükümetlerimiz döneminde yapıldı. Bu rakamlar şehit yakını, gazi ve gazi yakınlarımıza, engelli kardeşlerimize tanınan hakların iyileştirilmesinin de açık bir göstergesidir.”
- "Hızlı ve güvenilir kamu hizmeti için personel sayısını artırdık"
Selçuk, vatandaşlara etkin, hızlı ve güvenilir kamu hizmetinin sunulması açısından kamu personeli sayının artırıldığını da vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti:
"Son 16 yılda uzman, müfettiş gibi kariyer meslek mensubu sayımızı 13 binden 58 bine, hemşire sayımızı 39 binden 154 bine, tabip sayımızı 37 binden 95 bine, öğretmen sayımızı 516 binden 920 bine, din görevlisi sayımızı 68 binden 113 bine çıkardık. Bu artışlar sayesinde kamunun sunduğu hizmetlerin kalitesi de arttı."
İktidara geldikleri günden bu yana milli gelir artışıyla birlikte bütçeden kamu görevlilerine ayrılan payı da artırdıklarını hatırlatan Selçuk, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2002 yılında 392 lira olan en düşük devlet memuru aylığını 2019 yılı ocak ayı itibarıyla 3 bin 512 liraya çıkardık. 2002 yılında 578 lira olan ortalama devlet memuru aylığını 2019 yılı ocak ayı itibariyle 4 bin 243 liraya çıkardık. Nominal düzeyde yüzde 634, enflasyondan arındırılmış şekilde reel yüzde 64 oranında artış sağladık."
- "Kıdem tazminatı ilgili kamu kurumlarıyla koordineli şekilde yürütülecek"
Türkiye’yi 2023, 2053 ve 2071 hedeflerine birlikte taşırken önem verdikleri sosyal diyaloğu artırarak devam ettireceklerini belirten Selçuk, kıdem tazminatı ile ilgili olarak da şu ifadeleri kullandı:
"Sosyal diyaloğa verdiğimiz önemin bir örneği de kıdem tazminatı çalışmalarımız. Biz bu anlamda her kesimi dinleyerek, hiçbir ön yargı ve ön kabul olmadan çalışmalarımıza devam edeceğiz. Çalışmalarımız Bakanlığımız tarafından tüm ilgili kamu kurumlarıyla koordineli bir biçimde yürütüleceğinden ve sonuçlarının tüm kesimler tarafından mutlulukla ve büyük bir çözüm olacağına inanmanızı isterim."
- "Seçim sonrası sendika baskısını üzülerek duyuyoruz"
Bakan Selçuk, seçim sonrası bazı belediyelerden çalışanlara üye oldukları sendika nedeniyle baskı yapıldığını üzülerek duyduklarını belirtti.
Selçuk, sözlerini şöyle tamamladı:
“Cumhurbaşkanımızın da geçtiğimiz gün vurguladığı üzere, Anayasal bir hak olan sendikaya üye olma temel özgürlüklerdendir. Sizlere sendikalarınızı değiştirme konusunda yapılan baskılara karşı boyun eğmeyin, yılmayın, korkmayın. 12 Eylül 1980 darbesinde, 28 Şubat zulmünde, 27 Mayıs muhtırasında, 17-25 Aralık olaylarında, 15 Temmuz’da nasıl birlik ve beraberlik içinde dimdik ayakta durduysak şimdi de öyle dik duruşumuzla yerimizi koruyacağız."