Memur-sen Genel Başkanı Gündoğlu, 62. Hükümet Proğramını Değerlendirdi

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, 62. Hükümet programını değerlendirdi.Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Memur-Sen Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında 62. Hükümet programını değerlendirdi. Gündoğdu, programın olumlu ve olumsuz yönlerinin olduğunu aktardı. Hükümet programında insanı önemseyen, insan onurunu esas alan önemli bir yaklaşımın olduğunu ifade eden Gündoğdu, şunları söyledi:“İnsan onurunun programda yer almasını çok onurlu buluyoruz. İnanç, düşünce, ifade, girişim özgürlüğü maddelerini önemli buluyoruz. Özgürlüğün esas alındığı bir program görüyoruz.”Çözüm sürecinde sivil toplum ve paydaşlar ile işbirliği yapılması gerektiğini vurgulayan Gündoğdu, “Çözüm sürecinin ilk kez hükümet programına girmiş olmasını kardeşlik adına, öteki oluşturmama adına önemsiyoruz. Demokrasi, ekonomi, kalkınma ve eşit yurttaşlık kavramları çok önemli. Bu sürecin daha da şeffaf yönetilmesi, sivil toplum ve sosyal paydaşlarla işbirliği yapılmasıdır” dedi.Demokrasinin kurumsallaşması gerektiğini ifade eden Gündoğdu, “Sivilleşme, demokratikleşme bunlar önemlidir. Demokrasinin bütün kurum ve kurullarıyla birlikte hareket etmesini gerektirir. Yeni anayasa vaadinin çok çok somut bir şekilde programda yer alması önemli ama bu artık bir vaat olmaktan çıkmalı, icraata dönüşmelidir” diye konuştu.Yargının sorun olmaya devam ettiğini belirten Gündoğdu, şöyle devam etti:“2010 referandumunda 26 maddeden birkaçı yargıyı ilgilendiriyordu. Yargı hala sorundur. Bir taraftan yargının bağımsızlığını önemseyen yargıçlar var. Diğer tarafta yargı tarafsız olmalı diyen güçlü bir ses var. Hem bağımsız hem de tarafsız yargı. Son dönemlerde yargının açılış törenlerinin yasama yürütme organlarına ve siyaset kurumuna ayar verme şovuna dönüşmüş olması ve yargının vesayet kurumlarıyla Türk milleti adına hesaplaşma gerçeği arasındaki bağlantı ümitlerimizi zayıflatıyor.”Programda olumsuz olarak gördüğü güçlü ekonomi konusunda ise Gündoğdu, şunları aktardı:“Güçlü ekonomi vaadi var. Orta vadeli programın hazırlanmasından bahsediliyor. Orta program hazırlığında paydaşların yeri yok. Ekonomik, sosyal konsey 2010 referandumundan önce fiili olarak vardı. 2010 referandumu ile anayasal bir kurum oldu. Ekonomi programı hazırlanmada gündem de yok. İşçi, memur, toplu sözleşme heyetlerinin yeri yok. Tek taraflı hükümet ekonomik orta vadeli program hazırlığı görüyoruz. Bu yönüyle büyük bir eksiklik var. İktidarın bakışındaki en önemli sorunlardan birisi budur. Krize ortak olun çalışanlar ama büyümeye ortak olmayın deniliyor bize. Krize de ortak olalım, büyümeye de ortak olalım. Milli gelirin nereden nereye geldiği ile ilgili bir hesaplama yok. Milli geliri artırdık cümlesine, çalışanlarla irtibatta olmaksızın şu kadar artırdık deniliyor. Milli gelirin artışından enflasyon payını düştüğümüzdeki büyüme payının neden çalışana yansıtılmadığı sorusu bu programda da en önemli soru olarak yerini koruyor.”Üniversiteler konusunun programda yer almasını değerlendiren Gündoğdu, şunları aktardı:“YÖK’e üniversitelere el atılacak olmasını önemli buluyorum. Üniversiteler, halka rağmen halkın değerleriyle kavgalı, ikna odalarının olduğu ve milletin vergisiyle millete düşmanlığı körükleyen kurumlardı. Akademik özerkliğin yanında mali yeterliliğin dikkate alınması lazımdır.”