Memur-sen: "reel Sektörün Mal Ve Hizmet Üretiminin Artması, Talebin De Artırılabilmesini Gerektirmektedir"

Memur-Sen, Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) kararlarına ilişkin, "Ekonomi Koordinasyon Kurulunda reel sektör için ön görülen teşvikler, sendikamız tarafından olumlu karşılanmıştır. Ancak, reel sektörün mal ve hizmet üretiminin artması, talebin de artırılabilmesini gerektirmektedir" dedi.Memur-Sen’den, Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) kararları sonrası yapılan yazılı basın açıklamasında, sendikanın EKK kararlarını temelde olumlu bulduğu, ancak alınan kararların kamu görevlileri lehine genişletilmesi gerektiği vurgulandı. Memur-Sen, TBMM’ye sunulan Anayasa teklifinde de kamu görevlilerine siyaset ve grev hakkının verilmesi yanında kamu görevlilerinin kılık kıyafeti serbestisine ilişkin maddenin de yer almasını talep etti.Memur-Sen’den yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:"Ekonomi arz ve talep üzerine çalışır. Bu dengenin birisinin lehine bozulması piyasalarda olumsuz etki oluşturur. Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nda reel sektör için ön görülen teşvikler, sendikamız tarafından olumlu karşılanmıştır. Ancak, yukarıda da bahsettiğimiz gibi, reel sektörün mal ve hizmet üretiminin artması, talebin de artırılabilmesini gerektirmektedir. Aksi takdirde, artan üretimin daha düşük fiyatlarla satışa arz edilmesi zorunda kalınacak ve üretim artışı kalıcı bir yapıya dönüşemeyecektir. Ayrıca, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik duruma bakıldığında, ihracat artışının durduğu ve hatta az miktarda da olsa gerilemeye başladığı, dış ticaret açığının giderilemediği görülmektedir. Keza, son iki yıldır petrol fiyatlarının gerilemiş olması, bu dış ticaret açığının azaltılmasına katkı sağlayamamış ve dış ticaret açığının daha da artmasının engellenmiş olması ile sınırlı bir etki meydana getirebilmiştir. Dolayısıyla, petrol fiyatlarının gerilememiş olması durumunda ülkemizin dış ticaret açığının daha da büyümesi kaçınılmaz olacaktı.""Sabit gelirlilerin de desteklenmesi elzem hale gelmiştir"Dış ticaretteki gelişmelerin bir sonucu olarak, üretim artışının sürdürülebilmesi ve üretim artışının kalıcı bir yapıya kavuşturulabilmesi için iç ticaretin artırılmasının önemli hale geldiği belirtilen açıklamada, "Bu durum ise, üreticilerin arz edeceği mal ve hizmetlerin alıcısı konumundaki memurların, işçilerin, küçük esnafın ve ziraatçinin de desteklenmesini ve alım gücünün artırılmasını gerektirmektedir. Konfederasyonumuzun temsilcisi olduğu memurların ve memur emeklilerinin durumlarına baktığımızda, 2016-2017 yıllarını kapsamak üzere 2015 yılında yapmış olduğumuz 3. Dönem Toplu Sözleşme’nin başarılı bir sözleşme olduğu değerlendirilmektedir. Ancak, ülkemiz şartlarından ve ülkemizdeki ekonomik gelişmelerden bağımsız bir şekilde dünyadaki ekonomik gelişmelere bakıldığında, döviz kurlarında olağanüstü artışlar meydana geldiği görülmektedir. Keza, petrol üreten ülkelerin üretimin kısıtlanması yönünde görüşmeler yapmaya başlamaları ile birlikte petrol fiyatları da döviz kurlarına bağlı olmaksızın ayrıca artış göstermeye başlamış olup, söz konusu görüşmelerin mutabakatla sonuçlanması halinde bu artışın daha da yüksek düzeylere çıkacağı çok açıktır. Dolayısıyla, ülkemizde akaryakıt fiyatlarında, hem döviz kurlarına bağlı olmaksızın petrol fiyatlarında meydana gelen artışa bağlı olarak hem de döviz kurlarına bağlı olarak olağanüstü artışlar meydana gelmesi kaçınılmaz olmuştur. Akaryakıt fiyatlarındaki bu artış, bütün sektörleri etkilemekte ve enflasyon oranları üzerinde genel bir artış etkisi oluşturmaktadır. Bu durum ise, dar gelirlinin veya sabit gelirlinin reel alım gücünde negatif yönde bir etki meydana getirmektedir. Buna göre, hem reel sektör için açıklanan teşviklerin amacına ulaşabilmesi, hem de özel sektörün üretim gücünün ve istihdam kapasitesinin istihdam artırılabilmesi için sabit gelirlilerin de desteklenmesi elzem hale gelmiştir" denildi.