Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “Uluslararası İlkeler ve Toplu Sözleşme Uygulamaları Bakımından Türkiye’de Kamu Görevlileri Sendikacılığı Sempozyumu”nda akademisyen, bürokrat ve sendikacıların yer alacağını bildirdi.Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, 2 gün sürecek “Uluslararası İlkeler ve Toplu Sözleşme Uygulamaları Bakımından Türkiye’de Kamu Görevlileri Sendikacılığı Sempozyumu”nda sempozyuma her biri kendi alanının öncüsü olan akademisyen, bürokrat ve sendikacıların yer alacağını belirtti.“Adil dünya, evrensel barış ve küresel refah mücadelesinin vazgeçilmezleri” olarak tanımlamak gerektiğine söyleyen Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın, “Ancak sendikalar ve sendikacılar, işverenlerin, sermayenin düşmanı, işveren sıfatına sahip olması üzerinden devlet karşıtı olmamalıdır. Bu muhalifliğin temelinde sermaye, işveren veya devletin soyut kimlikleri değil somut eylemleri veya bu eylemlere yön veren ideolojileri yer almalıdır. Nitekim sendikacılık, birlikte yaşamanın, adil paylaşım esaslı demokratik, özgür bir düzende, bir arada olmanın mücadelesini vermektir” dedi.Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “Toplu sözleşme hakkına ilişkin Anayasa değişikliği sonrasında 4688 sayılı Kanun’da daha kapsamlı ve daha tutarlı değişiklikler yapma fırsatı kullanılamadı. Toplu sözleşmenin kapsamında sınırlama yapmak, toplu sözleşme masasına fazla sandalye koymak pazarlık hakkına müdahaledir. Emek tarafı, tekliflerini toplu sözleşme görüşmelerinden önce kamu işverenine teslim etmek durumunda. Kamu işvereni ise teklif sunma yükümlülüğünden istisna tutulmuş durumda. Emek örgütünün verdiği tekliflere evet ya da hayır demek ya da o teklifte eksiltme yapmak suretiyle bir karşı teklif sunma keyfiyetini kullanıyor. Eşitler arası pazarlık açısından bu anlaşılabilir ya da kabul edilebilir bir durum değil.Toplu sözleşme süreci ve takvim sürecine de dikkat çeken Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın, “Toplamda 12 tüzel kişilikle pazarlık yapmayı gerektiren ve 12 toplu sözleşme metni oluşturulması anlamına gelen bir süreç için pazarlık noktasında 21-23 gün arası, itiraz noktasında ise 5 günlük bir takvim öngörülüyor. Yine mevcut yasa, yetkili konfederasyon ve sendikaların toplu sözleşme görüşmelerinden çekilmesi ya da görüşmelere katılmaması halinde, yetkiyi sahanın yetki vermediği örgütlere devrediyor.Böylece kamu görevlilerinin iradesi de onların yetki verdiği emek örgütlerinin yetkisi de kanunla gasp ediliyor. Diğer bir mesele de, pazarlık sürecinde emek tarafına büyük koz sağlayan grev hakkının ne anayasal ne de yasal zeminde kamu görevlileri sendikalarına tanınmaması. Grev hakkı mutlak bir hak olarak ve sınırsız bir kapsam olarak kamu görevlileri sendikacılığında olmalı mı tartışmalarına da ışık tutacak şekilde 4688 sayılı Kanun’a yönelik değişiklik çalışmalarında mutlaka grev hakkı ana gündem maddesi olmalıdır” dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz